Ahmet İLKTAÇ

   Su sorunu, ülkemizde geçmişte en önemli sorunlarımızdandı ama “Su Temin Projesi” çerçevesinde Türkiye'den su gelmesiyle bir rahatlama oldu. Ancak, projede arızalar meydana geldiğinde ve bazı üretim alanlarında, alternatif su kaynaklarımızın kısıtlı olması nedeniyle halkımız ciddi su sıkıntısı yaşıyor…

  Konuyla ilgili BAĞIMSIZ Gazete'ye konuşan Çevre Mühendisleri Odası Başkanı Sibel Paralik, alternatif su kaynaklarının kullanımının teşvik edilmesi gerektiğini söyledi.

   2023 yılı verilerine göre ülkemizde yaklaşık 13 milyon m3 yerel kaynaklardan, yaklaşık 41 milyon m3 ise “Türkiye’den Su Temin Projesi”nden olmak üzere toplam 54,576,204 m3 su sağlandığını belirten Paralik, master plan çalışmaları çerçevesinde “2. Etap İçme Suyu Projesi” kapsamında ise ada geneline 207 km’lik su iletim hatları döşenmesi ve depo inşaatlarının devam ettiğini kaydetti.

   Sibel Paralik, ülkemizdeki alternatif su kaynaklarının ise oldukça kısıtlı olduğunu altını çizerken, ülkenin su sorununu bir nebze de olsa hafifleten Su İşleri Dairesi tarafından işletilen Bafra Deniz Suyu Arıtma Tesisi ile Gazimağusa Belediyesi yönetiminde olan deniz suyu arıtma tesisinin devre dışı kaldığını bildirdi.

   Ayrıca Gazimağusa Belediyesi'nin Atık Su Arıtma Tesisi'nden elde edilen suyun, 2023 yılında pilot bir proje kapsamında ilk kez tarımsal amaçlı kullanılmaya başladığını ve  Arıtma Tesisi'nin yanı başındaki 80 dönümlük mısır ekili tarlanın sulaması yapılan pilot proje kapsamında, sürekli analizleri yapılan su ile sulanan mısırların hayvan yemi üretiminde kullanıldığını belirten Paralik, "Hal böyle iken alternatif su kaynaklarına yönelim ve etkin kullanımı, talep yönetimi önem kazanan kavramlar olarak karşımıza çıkmaktadır” dedi.

   Sibel Paralik, alternatif su kaynaklarının kullanımını teşvik etmek ülkemizdeki su kaynaklarının durumu düşünüldüğünde çok büyük önem kazanmakta olduğuna vurgu yaparak, yağmur suyu ve atık suyu uygulanabilir sulama suyu kaynağı olduğunu ve yine yağmur suyu toplama ve depolama veya gri su sistemleri gibi alternatif su kaynaklarının geliştirilmesinin teşvik edilmesi gerektiğinin altını çizdi.

Paralik: 2023 yılında 54 buçuk milyon metreküp su sağlandı

   BAĞIMSIZ Gazete’nin sorularını yanıtlayan Çevre Mühendisleri Odası Başkanı Sibel Paralik, ülkemizde geçmişte uzun yıllar içme, kullanma ve sulama suyunun çok büyük bir kısmının yeraltı su kaynaklarından karşılandığını hatırlatarak sözlerine başladı. Sibel Paralik, hızla artan nüfus ile suya artan talebin yeraltı su kaynaklarının yenilenme kapasiteleri üzerinde su çekilmesi ile sonuçlanmış kurak geçen yılların, iklim değişikliği ve küresel ısınma gibi faktörlerle de kaynaklarımız tükendiğini, farklı insan faaliyetleri sonucunda kalitesinin bozulduğunu kaydetti.

   Birçok akiferde yoğun bakteriolojik kirlenme, aşırı tuz ve sertlik bulunmakta olduğunu anlatan Paralik, bu sorunlardan en önemlisinin ve rehabilite edilmesi en zor olanının deniz suyu girişimi sonucu yaşanan tuzlanma olduğunu bildirdi.

    Su İşleri Dairesi’nden elde edilen bilgilere göre; 2024 yılı itibarı ile birinci sınıf su kalitesinde içme ve kullanma suyu olarak kullanılabilecek yeraltı su kaynaklarının sadece Doğu Mesarya, Beşparmak Dağları ve Yeşilırmak akiferinde bulunmakta olduğunu ifade eden Sibel Paralik, bilindiği gibi 2003 KKTC Su Master Plan kapsamında öngörülen TC’den KKTC’ye Su Temin Projesi 2016 yılından itibaren hayata geçtiğini söyledi.

    Sibel Paralik, 2023 yılı verilerine göre ülkemizde yaklaşık 13 milyon m3 yerel kaynaklardan, yaklaşık 41 milyon m3 ise Su Temin Projesi’nden olmak üzere toplam 54,576,204 m3 su sağlandığını,  master plan çalışmaları kapsamında “2. Etap İçmesuyu Projesi” işi kapsamında ise ada geneline 207 km’lik su iletim hatları döşenmesi ve depo inşaatlarının devam ettiğini kaydetti.

    KKTC Su temin projesi kapsamında Su İletim Projesi'nin 2. ayağı olan Güzelyurt ve Mesarya Ovası sulama işi kapsamında ise Güzelyurt ve Mesarya ovalarına su sağlanmasının planlandığını anlatan Paralik, mevcut durumda Mesarya ovası sulama projesinin devam ettiğini, Güzelyurt ovası sulama projesine ise 2023 yılı sulama sezonu içerisinde su verilmeye başlandığını ve Ağustos 2023’ten Mart 2024’e kadar toplamda 2,100,000 m3 sunun üreticinin hizmetine sunulduğunu bildirdi.

"Alternatif su kaynakları oldukça kısıtlı”

  Çevre Mühendisi Sibel Paralik, ülkemizdeki alternatif su kaynaklarının ise oldukça kısıtlı olduğunun altını çizdi ve şöyle devam etti:

  “Su temin projesi öncesi Bafra Turizm Bölgesinde yer alan otellere su sağlamak ana hedefiyle kurulan ve Su İşleri Dairesi tarafından işletilen Bafra Deniz Suyu Arıtma Tesisi şu an devre dışı bırakılmıştır. Benzer şekilde Gazimağusa Belediyesi yönetiminde olan deniz suyu arıtma tesisi de devre dışı bırakılmıştır. Özel olarak kurulan bazı paket atıksu arıtma tesisleri çıkış suları ise sulama suyu amaçlı kullanılmaktadır. Ayrıca Gazimağusa Belediyesi'nin Atık Su Arıtma Tesisi'nden elde edilen su, 2023 yılında pilot bir proje kapsamında ilk kez tarımsal amaçlı kullanılmaya başlanmıştır.  Arıtma Tesisi'nin yanı başındaki 80 dönümlük mısır ekili tarlanın sulaması yapılan pilot proje kapsamında, sürekli analizleri yapılan su ile sulanan mısırlar hayvan yemi üretiminde kullanılmaktadır. Hal böyle iken alternatif su kaynaklarına yönelim ve etkin kullanımı, talep yönetimi önem kazanan kavramlar olarak karşımıza çıkmaktadır.”

"Su tasarrufunu sağlayan cihazlar için teşvikler sağlanmalı"

   Paralik, yerel yönetimlerin, özellikle yağmur suyu hasadı, su geri dönüşümü ve su tasarrufu sağlayan ev armatürleri dahil olmak üzere evde su tasarrufu önlemlerinin alınmasını aktif olarak teşvik etmesi ve bu önlemlerin işletmeler ve evler tarafından kullanımlarını yaygınlaştırması için teşvikler sağlaması gerektiğini belirtti ve teşvik edilebilecek diğer eylemler arasında su açısından çevre düzenlemesi, yağmur suyu hasadı, su geri dönüşümü, ikincil su akışlarının veya evde arıtılmış atık suyun kullanımı ve su tasarruflu armatürlerin montajı ve gri su kullanımının yer aldığını, bu cihazların hane halkı ve işletmeler tarafından satın alınmasını ve kullanılmasını kolaylaştırmak için yerel pazarda yaygın olarak bulunmaları gerektiğini söyledi.

   Sibel Paralik, bu tür cihazları taşımak isteyen satıcılara teşvikler sağlanabileceğini ve bunun da sonunda bu cihazların halka yeterli tedarikini sağlayabileceğini dile getirdi.

"Bilinçlendirme kampanyaları düzenlemeli"

   Çevre Mühendisleri Odası Başkanı Paralik, tarım sektöründe ise sulama verimliliği, esas olarak, mahsul suyu ihtiyaçlarına (evapotranspirasyon), toprak tipine ve toprak nemi ölçümlerine göre sulama suyu dağıtımının ve zamanlamasının gerçekleşmesini sağlayarak iyileştirilebileceğine dikkat çekti. Mevcut bahçeler arasında, mevcut altyapıda önemli yatırımlar ve / veya değişiklikler gerektirmeyenlere öncelik verilebileceğini anlatan Paralik, yeni bahçelerde bu verimli sulama için sulama sistemleri tasarlanabileceğini, su birlikleri tarafından su dağıtımının iyileştirilmesi gerektiğinin altını çizdi. Sibel Paralik, bireysel yetiştiricilerin kendi sulama sıklıklarını ve miktarlarını planlamalarına izin vermek için mevcut su dağıtım sistemlerinin güncellenmesi gerektiğini, bu yerel yönetimler tarafından desteklenebilecek bazı altyapı değişikliklerini gerektirebileceğini dile getirdi.

    “Alternatif su kaynaklarının kullanımını teşvik etmek ülkemizdeki su kaynaklarının durumu düşünüldüğünde çok büyük önem kazanmaktadır” diyen Paralik, konuşmasına şu şekilde devam etti:

  “Yağmur suyu ve atık su şu anda kullanılmayan uygulanabilir sulama suyu kaynaklarıdır. Yağmur suyu toplama ve depolama veya gri su sistemleri gibi alternatif su kaynaklarının geliştirilmesi teşvik edilmelidir. Yağmur suyu toplama ve depolama sistemlerinin kurulumuna elverişli potansiyel sahalar proaktif olarak tanımlanabilir ve teşvikler yoluyla bu sistemleri kurmak ve kullanmak için altyapı geliştirme finansmanı için bölge çiftçileri hedeflenebilir. Farkındalık yaratmak ve su eğitimini geliştirmek, su, su kıtlığı, sahiplenme ve paylaşma konularında farkındalık yaratmak ve eğitimi geliştirmek, talep yönetiminin önemli unsurlarıdır. Bilinçlendirme kampanyalarının düzenlenmesi sadece su üretimi, nakliyesi ve tesliminden sorumlu olanlar için değil, sivil toplum kuruluşları (STK'lar) için de bir görevdir. STK'lar su yönetiminde ve su tasarrufu için ilgili lobi faaliyetlerinde aktif rol almalıdır. Öte yandan, her birey kendisini su kıtlığı ve talebi buna göre yönetmek için neler yapabileceği konusunda eğitmekten sorumlu olmalıdır.”