Okullardaki akran zorbalığı çocukların hayatını mahvetmeye devam ediyor. Akran zorbalığı sonucu çocuklar fiziksel, psikolojik, sosyal ve cinsel açıdan mağduriyet yaşayabilirken, dijitalleşmeyle birlikte yeni zorbalık türleri de ortaya çıkıyor.

    BAĞIMSIZ GAZETE’ye konuşan Kıbrıs Türk Orta Eğitim ve Öğretmenler Sendikası (KTOEÖS) Genel Sekreteri Tahir Gökçebel, okullarda klasik zorbalık türlerinin yanı sıra dijitalleşmeyle birlikte seçilen bir kurbanın uygunsuz fotoğrafının çekilerek tehdit edildiğini, zorbalık yapan çocukların sosyal medya üzerinden örgütlendiğini belirterek, Milli Eğitim Bakanlığı’nın bu konuda hiçbir programının bulunmadığını vurguladı.

    Kıbrıs Türk Öğretmenler Sendikası (KTÖS) Genel Sekreteri Burak Maviş ise akran zorbalığının okulların en önemli sorunu haline geldiğini dile getirerek, saldırganlık, öfke, dürtüsel eğilimler, olumsuz düşünceler, sinirlilik, dikkatsizlik, anti-sosyal davranışların okullarda görülme sıklığının arttığına dikkat çekti.

 368556474_722727356057667_5655811385200907289_n

Gökçebel: Bakanlığın akran zorbalığına yönelik hiçbir programı yok

 

   Kıbrıs Türk Orta Eğitim Öğretmenler Sendikası (KTOEÖS) Genel Sekreteri Tahir Gökçebel, akran zorbalığı sorunun çok ciddi bir konu olduğunu belirterek, ancak bu konunun ne yazık ki Milli Eğitim Bakanlığı’nın gündeminde olmadığını kaydetti.

   Gökçebel, yeni bir nesil, anlayış, yapının bulunduğunu ve eski empoze edici bir eğitim sistemiyle bu çocuklara ulaşmanın, bilinçlenmeyi sağlamanın mümkün olmadığını vurguladı.

   Etkileşim ve algılama farklılıklarının söz konusu olduğunu dile getiren Gökçebel, birçok örneğin sosyal medyada uygulanmaya çalışıldığını ifade etti.

   Gökçebel, okullarda klasik akran zorbalığıyla birlikte daha farklı zorbalıkların da görüldüğüne işaret ederek, bir çocuğun psikolojik olarak baskı altında tutulabildiğini, şiddete maruz kalabildiğini, gasp edilebildiğini söyledi.

387508241_1331670634145881_252215651195583783_n

   Dijitalleşmeyle birlikte yeni zorbalık türlerinin de ortaya çıktığı üzerinde duran Gökçebel, çocukların seçtikleri kurbanın uygunsuz fotoğrafını çekip bunu sosyal medyada yayımlayabildiğini ve tehdit unsuru olarak kullanabildiğini vurguladı.

   Gökçebel, çocukların sosyal medyada örgütlenerek bir kurban seçip planlamalar yapabildiğini anlatarak, bunun gibi birçok benzer sorunun bulunduğunu ve yaygınlaşmaya devam ettiğini açıkladı.

   Programlar üzerine ciddi çalışmaların yapılması gerektiğini dile getiren Gökçebel, okulların psikolojik danışman ve rehberlik (PDR) hizmetiyle ilgili geliştirilmesi gerektiğini ifade etti.

   Gökçebel, okullarda Türkçe bilmeyen, otistik ve özel çocukların bulunduğuna işaret ederek, bu öğrencilere özel eğitim ve rehberlik hizmeti olarak katkı yapılması gerektiğini söyledi.

   Gökçebel, bu ihtiyaçlara rağmen okullarda özel eğitim ve rehberlik odalarının bile bulunmadığının altını çizerek, 700-800 kişilik okullarda 2-3 rehber öğretmenin bulunduğunu açıkladı.

368252240_875261224104050_4505173383669065911_n

   Gökçebel, şöyle devam etti:

   “Ailelere yönelik programlar da yapılmalıdır. Çağımızda boşanmış ailelerin çokluğu, sosyal hizmetlerin verimsiz çalışması ve hedefe ulaşamaması ile devletin bu konuda bir programının olmamasının yanında toplumda ve medyada da sıkıntılar vardır. Yaşanan sıkıntıları ciddi bir şekilde ele alıp ortadan kaldıracak bir yapılanmaya ihtiyaç vardır. Toplumda şiddet veya diğer konularla ilgili önlemler alınmıyor, eğitim çalışmaları yapılmıyor, medya da bu konuda uzmanlaşamıyor.”

   Akran zorbalığının büyük bir sorun olduğunu belirten Gökçebel, ailelerden başlayıp çocuklara ulaşılamamasının ileride toplumsal travmaların yaşanmasının başlangıcı niteliğinde olduğunu kaydetti.

   Gökçebel, okullarda iç denetim mekanizmalarının bile çalışmadığını, ciddi öğretmen eksikliklerinin olduğunu dile getirerek, 700-800 kişilik okullarda akran zorbalığını da içeren yüzleri aşan suçların yaşandığını ifade etti.

   Mevcut Disiplin Cezası Tüzüğü’nde kamu cezasının bulunmaması nedeniyle çocukların en fazla 3 gün uzaklaştırma aldığını söyleyen Gökçebel, bunun çocuklara tatil gibi geldiğini, asıl olması gerekenin çocuğun cezayı algılayabileceği, öğrenebileceği, aileye sorumluluk verilecek bir kamu cezasının olması gerektiğini anlattı.

   Gökçebel, bazı çocukların rehberlikten çok psikyatra ihtiyaç duyduğuna işaret ederek, Bakanlığa bu konuda kurumsal bir yapının oluşturulması yönünde çağrıda bulunmalarına rağmen bu konuda hiçbir adım atılmadığını açıkladı.

370267325_381095714371538_7541313570630478666_n

Maviş: Akran zorbalığı okulların en önemli sorunu haline geldi

   Kıbrıs Türk Öğretmenler Sendikası (KTÖS) Genel Sekreteri Burak Maviş, saldırganlık, öfke, dürtüsel eğilimler, olumsuz düşünceler, sinirlilik, uygunsuz davranışlar, dikkatsizlik, antisosyal vb. davranışların okullarda görülme sıklığının arttığını belirtti.

   Akran zorbalığının çocukların ev ortamı, çevresel koşulları ve şiddet eğilimli oyunların öncellenmesinin bir yansıması olduğunu kaydeden Maviş, akran zorbalığının okulların en önemli sorunu haline geldiğini vurguladı.

   Maviş, bu sorunu çözebilecek bir mekanizmanın okullarda mevcut olmadığını dile getirerek, bu anlamda okul-aile sözleşmesinin hayata geçmesi ve bu mekanizmanın okul ve aileler arasında yapıcı bir ilişki kurulması eğitim deneyiminin temeline öğrencinin genel anlamda mutluluk ve sağlığını alan bir yaklaşım olacağının altını çizdi.

   Maviş, şöyle devam etti:

  “Kurulacak olan bu yapıcı ilişkinin şart ve koşullarının yazılı bir sözleşmeyle açık bir şekilde belirlenmesi, sözleşmenin tarafları olan hem ebeveynler hem de okullar için faydalı olacaktır. Bu sözleşmedeki tüm tarafların görev ve sorumluluklarının bilincinde olmalarını sağlamak için, belgeyi imzalayacak olan ailelerin bu belgeyi dikkatlice okuması ve kafalarında oluşacak tüm sorulara okul tarafından yeterli cevapları aldıktan sonra belgeyi onaylaması gerekir. Bu sözleşmede belirtilen şartlar ve koşullar akademik yıl içerisinde yaşanabilecek olası anlaşmazlıkların çözümü için referans niteliğindedir.”