Eniz ORAKCIOĞLU
Evrensel Hasta Hakları Derneği (EHHD) Asbaşkanı Emete İmge, halk sağlığını korumaya yönelik koruyucu sağlık hizmetlerinin önemine dikkat çekerek, derneğin yaptığı araştırmadan yola çıkarak tütün kullanımı araştırmasından söz etti.
İmge, araştırmaya göre, sigara, tütün, nargile ve elektronik sigara gibi tütün ürünü kullanımının arttığına dikkat çekti.
İmge, yetişkinlerde tütün kullanım oranının yüzde 35,3’ken, 18-24 yaş aralığındaki kullanım oranının yüzde 40 düzeyinde olduğunu söyledi. Sağlık sisteminde “tedavi hizmetleri sunma” noktasında eksiklik olduğunu düşünen İmge, “Koruyucu” ve “Rehabilite edici” sağlık hizmetlerinin yetersizliğinden söz etti.
“Soruna yönelik politikalar belirlemek bilimin emrettiğidir!”
Evrensel Hasta Hakları Derneği (EHHD) Asbaşkanı Emete İmge, “Sağlıkta önce durumu tespit edip, soruna yönelik politikalar belirlemek bilimin emrettiğidir!” diyerek, yıllardır vurguladıkları bir konuyu hatırlattı:
“Yeni dönemde sağlıkta kapsamlı bir veri tabanı oluşturulması ve böylece bir sağlık haritasının oluşturulabilmesi yönünde gerek yürüttüğümüz AB tarafından finanse edilen Hasta Hakları İzleme Projesi kapsamında bizlerin, gerekse de yöneticilerin adımlar atmakta olduğu bilgimizdedir. Ancak, bütün bunların bilimsel bir biçimde ve düzenli yapılabilmesi için kamu kaynakları kanalize edilmeli ve bu konu önceliklendirilmelidir”.
İmge, sağlık verilerindeki bu eksikliklerin, yönetenler ve karar vericilerin sağlıktaki gerçek tabloyu görmelerini engellediğini ifade ederek sağlıkta sürekli günübirlik ve yama çözümler üretmenin, ülkemizin zaten kıt kanaat olan sağlık bütçesini çarçur ettiğini savundu.
Sağlığın, üreten ve çalışan insanın, geleceğimizin yarınları olan çocuklar, geçmişimizi temsil eden yaşlılar için birinci öncelik olduğunu söyleyen İmge, sağlıksız bireylerin ülke ekonomisine katkı yapamayacağı gibi, ekonomik yükü de artırdığına, mutsuz bir toplum yarattığına dikkat çekti.
İmge, sağlığın, diğer tüm politikalar belirlenirken birinci unsur olması gerektiğine işaret ederek, sağlıkta mutlaka kısa-orta ve uzun vadeli politikalar oluşturulmasının önemine değindi.
İmge, sözlerine şu şekilde devam etti:
“Ekonomi politikalarından, gıda güvenliğine, çevre düzenlemesi ve inşaat izinlerinden, ticari konulara kadar tüm konularda sağlık faktörü göz önünde bulundurulmalı ve atılacak her adımda, yapılacak her yasa ve düzenlemede birincil sırada dikkate alınmalıdır. Sağlığın belirleyici olduğu karar alma süreçlerinde doğal olarak sağlığa ayrılan bütçenin de ne kadar artırılması gerektiği daha iyi anlaşılacaktır. Sağlık sistemimizin en önemli eksikliklerinden bir tanesi sistemin “tedavi hizmetleri sunmaya” odaklı bir sistem olması, “Koruyucu ” ve “Rehabilite edici” sağlık hizmetlerinin yetersiz olmasıdır”.
“Yetişkinlerde tütün kullanımı alışkanlığı arttı”
İmge, koruyucu sağlık hizmetlerine, erken teşhis, genetik tarama, aşılama/bağışıklama, aile planlaması, beslenme şartlarının uygun hale getirilmesi, anne ve çocuk sağlığı hizmetleri ve özellikle koruyucu sağlık hakkında halka/kronik hastalığı olan bireylere verilmesi gereken eğitimlerin girdiğini belirtti.
İmge, halk sağlığını korumaya yönelik koruyucu sağlık hizmetlerine tütün ve tütün ürünlerinin kapalı alanlarda kullanımının önlenmesi için çalışma yapılmasını da örnek verdi.
Derneğin koruyucu sağlık hizmetlerine ilişkin yapmış olduğu algı araştırmasında tütün kullanımı araştırmasının da yer aldığını kaydeden İmge, araştırma sonuçlarının yetişkin nüfusun tütün kullanma alışkanlığının arttığını gösterdiğini belirtti.
Ülkemizde tütün kullanma yaygınlığının Güney Kıbrıs, Türkiye ve AB ülkelerinden yüksek olduğuna dikkat çeken İmge, tütün kullanma yaygınlığının, bu konudaki tüm politikaların gözden geçirilmesini gerektirecek düzeyde olduğunu ifade etti.
“Yetişkin bireylerin üçte birinden daha fazlası sigara ve tütün kullanıcısı”
İmge, toplumdaki yetişkin bireylerin üçte birinden daha fazlasının sigara ve tütün kullanıcısı olduğunun altını çizerek, “Sigara, tütün ya da nargile ve elektronik sigara gibi tütün ürünü kullanıyor musunuz?” sorusuna “evet” yanıtı verenlerin oranının yüzde 35,3 olduğuna işaret etti.
İmge, söz konusu oranın tütün ithalatçıları için Kuzey Kıbrıs’ın iyi bir Pazar olduğunu gösterirken, tütün karşıtı kamu politikaları ile sivil toplum mücadelesinin de yetersizliğini ortaya koyduğunu vurguladı.
“Tütün kullanımına ilişkin endişe verici sonuçlardan birinin de gençler arasındaki kullanım oranlarının ortalamanın üzerinde olmasıdır” diyen İmge, 18-24 yaş aralığındaki kullanım oranının yüzde 40 düzeyinde olduğunu söyledi.
İmge, ülkedeki sağlık politikasının tütün kullanımına karşı etkili bir mücadeleyi içerecek şekilde düzenlenmesinin mutlak bir ihtiyaç olarak göze çarptığına dikkat çekti.
İmge, sözlerine şu şekilde devam etti:
“Bir de çevreye yönelik koruyucu sağlık hizmetleri vardır ki; kullandığımız suyun hijyeni, hava kirliliği, denizlerin temizliği, sivrisinekle mücadele vb. konulardır. Sağlık Bakanlığının organizasyonunda koruyucu sağlık hizmetleri Temel Sağlık Hizmetleri Dairesi’nin görev ve sorumluluğundadır. Ancak Dairenin vizyon, organizasyon ve mali kapasitesi tüm bu hizmetlerin planlanıp uygulanması için yeterli değildir. Sağlık sisteminin bütüncül olarak hastayı merkeze alacak şekilde reorganizasyonuna ivedilikle ihtiyaç vardır.”