Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Milletvekili Salahi Şahiner, şu anda narenciye ürününü tehdit eden yeşillenme hastalığı taşıyan böceğin KKTC’de de bulunabileceği gerekçesiyle Türkiye’nin bu ürünlere ambargo koyduğunu söyledi.
Ülkemizdeki yetkililerin Türkiye’den bu ürünlerin analiz edilip sağlık sertifikası verilmesini talep ettiğini ancak Türkiye’nin güvenlik tedbiri nedeniyle bunu da kabul etmediğini ifade eden Şahiner, ürünlerin ihraç edilebilmesi için ilaçlama işlemlerinin yapılabileceği özelliklere sahip TIRlardan 700-800 taneye ihtiyaç duyulduğuna ancak ülkede en fazla 50-60 tane bulunduğunu açıkladı.
Şahiner, ülkemizde yeşillenme hastalığının bulunmadığına dikkat çekerek, ülkede bu hastalığı taşıyan böceğin bulunmasının ürünlerde de bu hastalığın olduğu anlamına gelmediğini, oysa sıtma hastalığını da sivrisineklerin taşımasına rağmen herkesin sıtma hastalığına yakalanmadığını bildirdi.
Üreticinin borçlarını ödeyemeyecek duruma geldiğini dile getiren Şahiner, ülkenin keşmekeş içerisine gireceğini ifade etti. Şahiner, 1 milyar TL’lik gelir sağlayacak ürünün dalında kalmak üzere olduğuna işaret ederek, narenciye ürünün bitirilmesinin mi planlandığını sordu.
BAĞIMSIZ TV’de Genel Yayın Yönetmeni Ali Baturay’ın hazırlayıp sunduğu “Markaj” programına konuk olan Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Milletvekili Salahi Şahiner, ülkedeki sorunlara dikkat çekti.
“Sorun çözülmezse uçuşlar durabilir”
Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Milletvekili Salahi Şahiner, Ercan Havalimanı’nda hâlâ meteoroloji radarının bulunmadığını belirterek bunun büyük bir risk olduğunu söyledi.
Şahiner, Ercan Havalimanı’ndaki kontrol kulesinde bulunan elektrik santralinin bir kere daha bozulması durumunda havaalanının uçuşlara kapatılacağını iddia ederek kontrol kulesi için ihtiyaç duyulan jeneratör ve elektrik altyapısında sıkıntı yaşandığını ifade etti.
Havalimanının bu eksikliklerle açılmaması gerektiğine işaret eden Şahiner, yangınla ilgili altyapı çalışmalarının da ilgili firma tarafından tamamlanmadığını, bunu Bakan Arıklı’nın da doğruladığını söyledi.
“Narenciye üreticisinin gönlüne su değil ateş düştü”
Şahiner, narenciyede şu an yaşanan sorunları öncesinden öngördüklerini ancak hükümet ve hükümete bağlı kurum ve kuruluşların bu konuda hiçbir adım atmadığını kaydetti.
Bir pazar araştırması içerisine girilmediğini dile getiren Şahiner, önceden mal alımı sözleşmeli satış için anlaşmaların imzalanabileceğini ve böylelikle tüccarın teşvik edileceğini ifade etti.
Şahiner, “Kürsüden her konuştuğumuzda çıkıp dediler ki ‘Geçen yıldan farklıdır, faizler çok yüksektir. Tüccarlar parayı vermeyip de malı alacağı gün verecek olsa ve elindeki parayı 4 ay boyunca faize yatırsa yüzde10 kazanacak’ demişlerdi. Ama bunun doğru olmadığını öğrendik” dedi.
Bu noktada çok ciddi aksamaların olduğuna işaret eden Şahiner, Avrupa Birliği’nin (AB) Güney Kıbrıs’ta yaptığı çalışma ile yeşillenme hastalığını taşıyan bir böcek tespit ettiğini açıkladı.
Şahiner, bu böceğin Güney Kıbrıs’ta görülmesiyle ilgili kimsenin şikayette bulunmadığını bildirdi.
Bu sene piyasanın sıkışık olduğuna dikkat çeken Şahiner, Akdeniz Narenciye İhracatçılar Birliği’nin ülkedeki narenciye ürünlerinin kesime girip Türkiye’ye gitmek üzere olduğu sırada Türkiye’deki iktidara AB’nin çalışmasını göstererek, yeşillenme hastalığı taşıyan böceğin KKTC’de de bulunabileceği nedeniyle bu ürünlerin ülkeye sokulmaması yönünde çağrıda bulunduğunun altını çizdi.
Şahiner, Türkiye’nin de bu ürünlere ambargo koyduğunu söyleyerek, KKTC’deki yetkililerin de kendini doğru bir şekilde anlatamadığını savundu.
Ülkemizdeki yetkililerin Türkiye’den bu ürünlerin analiz edilip sağlık sertifikası verilmesini talep ettiğini ancak Türkiye’nin güvenlik tedbiri nedeniyle bunu da kabul etmediğini belirten Şahiner, bu krizin aşıldığı ve narenciye üreticilerinin yüreğine su serpildiği yönündeki haberlerin de yalan olduğunu kaydetti.
Şahiner, üreticinin gönlüne su serpilmediğini, aksine ateş düşürüldüğünü dile getirerek, bu sorunun aşılabilmesi için kapalı dorselerin getirilmesi, gazın bunun içerisine sıkılması ve bir gün sonra yola çıkılması gerektiğini ifade etti.
“1 milyar TL’lik gelir sağlayacak
ürün dalında kalmak üzere”
Ürünlerin ihraç edilebilmesi için bu özelliklere sahip TIRlardan 700-800 tane ihtiyaç duyulduğuna işaret eden Şahiner, ülkede ise en fazla 50-60 tane bulunduğunu açıkladı.
Şahiner, ülkemizde yeşillenme hastalığının bulunmadığına dikkat çekerek, ülkede bu hastalığı taşıyan böceğin bulunmasının ürünlerde de bu hastalığın olduğu anlamına gelmediğini, oysa sıtma hastalığını da sivrisineklerin taşımasına rağmen herkesin sıtma hastalığına yakalanmadığını bildirdi.
Bir TIRın şu anki maliyetlerle Rusya’ya gidişinin 5-6 bin dolar olduğuna işaret eden Şahiner, böylece ürünlerin ton başı maliyetinin 270 dolar olduğunu anlattı.
Şahiner, ürünlerin gemiyle kapalı dorseler içerisinde götürülmesi durumunda ise maliyetin 80 dolar olacağını belirterek, maliyetin 200 dolar düşeceğini kaydetti.
Üreticinin borçlarını ödeyemeyecek duruma geldiğini dile getiren Şahiner, ülkenin keşmekeş içerisine gireceğini ifade etti. Şahiner, 1 milyar TL’lik gelir sağlayacak olan ürünün dalında kalmak üzere olduğuna işaret ederek, narenciye ürünün bitirilmesinin mi planlandığını sordu.
Girdi maliyelerinin çok arttığına dikkat çeken Şahiner, ilaç, su masraflarının arttığını, gübrenin fiyatının vekil olduğu döneme göre 32 kat yükseldiğini açıkladı.
Şahiner, ilaçların 180 TL’den 3 bin 500 – 4 bin TL’ye yükseldiğini anlatarak, narenciyede 365 gündür boyunca para harcanmak zorunda olunduğunu söyledi.
Narenciyede hiçbir krizin aşılmadığını belirten Şahiner, komik rakamlarla üreticilerle dalga geçtiklerini kaydetti.
Şahiner, olmayan bir hastalık yüzünden Türkiye dışındaki ülkelere götürülebilecek bir ürünün ambargoya uğradığını dile getirerek, çözüm üretmekten uzak bir yapının söz konusu olduğunu ifade etti.
Limonun piyasasının bulunmadığına işaret eden Şahiner, ürün dönüştürülmesi yoluyla mandalina üretimine önem verildiğini anlattı.
“2024 fahiş zamların yapılacağı bir yıl olacak”
Başbakan’ın Kıbrıs Türk Elektrik Kurumu’ndaki (KIB-TEK) iş barışını kurultaya “meze” ettiğini belirten Şahiner, siyasi amaçlarla yapılan terfi atamalarının hakkı olan diğer çalışanların iş performansını olumsuz etkileyeceğini kaydetti.
Şahiner, 2024 yılının elektrik maliyetleri konusunda fahiş zamların yapılacağı bir yıl olacağını dile getirerek, şöyle devam etti:
“Akaryakıt ihaleleri tamamlanamadı. Akaryakıt bulunamaması nedeniyle Güney Kıbrıs’ten fahiş fiyatla elektrik aldılar. Sayıştay raporunda 8 milyon dolar gibi bir zarar çıkarıldı. SİDERAL isimli karşı firma da kendisine haksız yere ceza kesildiği gerekçesiyle mahkemeye gitti.
Haklı bulundu. KIB-TEK, bu şirket yüzünden zarar ettiğini söyledi. Akaryakıt gelmediği için 150 dolara şaibeli bir şekilde akaryakıt aldığını söyledi. 35 dolara normal bir şekilde ihalelerle yakıt alınabilecekken neden şaibeli yakıt alındığı soruldu.
AKSA’dan da pahalıya elektrik alındığını itiraf etti. Sideral adlı şirketin yakıt getirmemesi nedeniyle Güney Kıbrıs’tan da elektrik alındığını söylediler. Hani şaibeli bir şekilde 150 dolara akaryakıt alınmıştı. Bunlarda tutarsızlıklar vardı.”
KIB-TEK’in ürettiği fiyata elektrik satmaması nedeniyle AKSA’nın maliyetlerini karşılayamadığını ve borçlandığını söyleyen Şahiner, şu anki elektrik faturalarında tüm maliyetlerin yansıtılmadığını, gerçek maliyetler yansıtıldığında halkın daha da zor duruma gireceğini vurguladı.
Şahiner, makinelere yatırım yapılmasıyla ülkedeki hayat pahalılığının ve sorunların önüne geçileceğini anlattı.
Asgari ücretin arttığını ancak ülkedeki tüm harçların aşırı şekilde yükseleceğini belirten Şahiner, oysa makinelere yatırım yapılmasıyla hayat pahalılığının engelleneceğini söyledi.