Türkiye Cumhuriyeti (TC) Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, elektrik tüketim talebindeki artışın karşılanması için kurulması kararlaştırılan 125 megawatt’lık 5 mobil treyler elektrik santralinin 4’ünün işletildiğini, 1 santralin ise taşıma sürecinin devam ettiğini, hafta sonu devreye girebileceğini kaydetti.

Yılmaz, güç artışı işlemleri için bugüne kadar 5.26 milyon euro’luk çalışma yapıldığını, sadece Elektrik Üretim Anonim Şirketi’nin (EÜAŞ) yatırım tutarının 17.26 milyon euro olduğunu belirtti.

Çift yönlü bir kabloyla iki ülke arasında bir bağlantı kurulmasının tüm ada için bir imkan oluşturabileceğine dikkat çeken Yılmaz, “Rasyonel olan, düşük maliyetli olan, teknik açıdan çok daha doğru olan Kıbrıs adasının bir bütün olarak Türkiye üzerinden, Avrupa’yla, dünyayla entegrasyonudur.” dedi.

İki ülke arasında imzalanan Ekonomi ve Mali İşbirliği Anlaşması paketi kapsamında ilk kaynak aktarımının da yapıldığını duyuran Yılmaz, “Türkiye Yüzyılı, aynı zamanda KKTC’nin Yüzyılıdır diyoruz. Hep birlikte daha güçlü bir geleceği inşa edeceğiz.” diye konuştu.

Türkiye Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, devlet ve hükümet yetkililerinin katılımıyla Cumhurbaşkanlığında düzenlenen “KKTC’de Enerji Arz Güvenliği” toplantısı ardından basına konuştu.

“Elektrik meselesi kapsamlı şekilde, siyaset üstü olarak ele alındı”

Yılmaz, burada yaptığı konuşmada, toplantıda KKTC’nin elektrik meselesini kapsamlı bir şekilde ele aldıklarını kaydederek, Cumhurbaşkanlığı öncülüğünde hükümet yetkilileri ve muhalefetin katılımıyla konunun “siyaset üstü” olarak değerlendirilmesinden duyduğu memnuniyeti ifade etti.

Daha önce Başbakan ile başlattıkları ve her iki ülkeden kurumların katkı koydukları çalışmaların sonuçlarını dinleme şansı da bulduklarını belirten Yılmaz, kısa, orta ve uzun vadede yapılacakların bir eylem planı çerçevesinde masaya yatırıldığını söyledi.

Ellerindeki tüm teknik ve mali imkanlarla Kıbrıs Türkü’nün yanında olduklarını ifade eden Yılmaz, ülkenin enerji alanındaki sıkıntıları gidermek amacıyla 2022 yılından bugüne yaklaşık 12 milyon euro tutarında sözleşme imzalandığına dikkat çekti.

KKTC’nin elektrik tüketim talebindeki artışa yönelik EÜAŞ'dan 125 megawatt kapasiteli 5 mobil treyler elektrik santralinin KKTC’de tesis edilmesi kararlaştırıldığını hatırlatan Yılmaz, bu santrallerden 4’ünün hali hazırda kurulup işletildiğini, 5’incisinin ise taşıma sürecinde olduğunu, bu hafta sonu devreye girebileceği dile getirdi.

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, toplantıda ifade edilen ilave ihtiyaçların da karşılanmasına yönelik hazır olduklarını, bu güç artışı işlemleri için bugüne kadar 5.26 milyon euro’luk çalışma yapıldığını, EÜAŞ’ın yatırım tutarının 17.26 milyon euro olduğunu kaydetti.

“Türkiye Cumhuriyeti, tasada ve kıvançta Kıbrıs Türk halkıyla bir aradadır”

Yılmaz, şöyle devam etti:            

 “Rakamlar, bir tarafa, esas olan Türkiye Cumhuriyeti’nin her zaman, sevinçte, tasada ve kıvançta Kıbrıs Türk halkıyla bir arada olmasıdır. Hükümetlerimiz arasındaki ilişki, bu anlamda, çok verimli bir şekilde, devam etmektedir.  Bazen yabancı kuruluşların yönlendirmesiyle,  bu konuların bazen farklı yönlere çekilmesiyle ilişkilerimize zarar vermeye çalışanlar olduğunu da görüyoruz. Türkiye Cumhuriyeti ve KKTC halklarının bunlara itibar etmeyeceğine yürekten inanıyorum.”

Bugünkü toplantıda, üretim, tüketim ve dağıtım olmak üzere enerjinin bütünlük içerisinde ele alındığını kaydeden Yılmaz, çift yönlü bir kabloyla iki ülke arasında bir bağlantı kurulmasının tüm ada için bir imkan oluşturabileceğini söyleyerek, “Rasyonel olan, düşük maliyetli olan, teknik açıdan çok daha doğru olan Kıbrıs adasının bir bütün olarak Türkiye üzerinden, Avrupa’yla, dünyayla entegrasyonudur.” dedi.

Kablo ile elektriğe ilişkin çalışmaları takip ettiklerini kaydeden Yılmaz, projenin büyük ölçekli bir proje olduğu, bu nedenle sonuçlanmasının zaman alabileceğini belirtti ve bu konudaki kararlılıklarını vurguladı.

Yılmaz, toplantıda, enerji verimliliğine de konuştuklarını söyleyerek, verimli enerji kullanımına dönük geliştirilebilecek yaklaşımlar üzerinde durulduğunu ifade etti.

“Tatar, doğru, hakkaniyetli ve gerçeklere uygun bir siyasi duruş sergiliyor”

Siyasi konulara da değinen ve Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın doğru, hakkaniyetli, adadaki gerçeklere uygun bir siyasi duruş sergilediğine dikkat çeken Yılmaz, Tatar’ın bu duruşuna Türkiye olarak tam destek verdiklerini kaydederek, şunları dile getirdi:

 “Yıllar yılı adadaki gerçeklere uymayan yaklaşımların bir çözüm üretmediğini hep birlikte gördük. Yıllarca denenmiş çözüm oluşturmamış yaklaşımların tekrar tekrar denenmesinin bir anlamının olmadığını da biliyoruz. Bir çözüm olacaksa bu adadaki iki devlet gerçeğini gören bir çözüm olmak durumunda. İki tarafın eşitliğini kabul eden bir yaklaşımın olması gerekiyor.”

Kim ne derse desin adada 50 yıldır var olan huzurun sebebinin Mutlu Barış Harekatı olduğunu söyleyen Yılmaz, “İyi ki o gün o müdahale yapılmış. Yapılmasaydı bugün nasıl bir tabloyla karşı karşıya olurduk?” diye sordu ve Ortadoğu’da yaşananlara işaret etti.

Taşınmaz Mal Komisyonu’ndaki gelişmelerden de memnuniyet duyduklarını söyleyen Yılmaz, KKTC’nin bu konuda  attığı adımları takdirle karşıladıklarını vurguladı ve uluslararası hukukta karşılığını bulacağına inanç belirtti.

“Amacımız KKTC’nin ekonomik ve sosyal kalkınmasına destek olmak”

İki ülke arasında imzalanan Ekonomi ve Mali İşbirliği Anlaşması’na değinen ve yeni paketin ilk kaynak aktarımının yapıldığını söyleyen Yılmaz, “Amacımız KKTC’nin ekonomik ve sosyal kalkınmasına destek olmaktır. Halkın refah seviyesinin artmasına katkıda bulunmaktır. Daha rekabetçi, katma değeri daha yüksek bir ekonominin oluşumunu desteklemektir.” dedi.

KKTC’nin birçok sektörde önemli mesafeler aldığını, gelecek dönemde daha da ileriye gideceğini kaydeden Yılmaz, özellikle teknolojik gelişim, dijitalleşme, yapay zeka gibi yeni açılımların izolasyonlara cevap oluşturacağını söyledi, Yılmaz, Türk devletleriyle ortak platformlarda buluşarak dünyaya olan kapılarını artırmaya devam edeceğini ifade etti.

Türkiye’de açıklanan Orta Vadeli Plan’a (OVP) ilişkin de konuşan Yılmaz, sözlerini şöyle sonlandırdı:

 “Aramızdaki ekonomik ilişkilerin düzeyini düşündüğümüzde bu OVP'nin Türkiye'nin istikrarının yanı sıra Kuzey Kıbrıs Türk ekonomisinin de istikrarına ciddi katkı sunacağını rahatlıkla ifade edebilirim. Kurların daha istikrarlı olduğu, enflasyonun düştüğü, risklerin azaldığı, öngörülebilirliğin arttığı, belirsizliklerin azaldığı bir ortamda istikrar içinde büyümeye devam edeceğiz. Türkiye Yüzyılı, aynı zamanda KKTC’nin Yüzyılı'dır diyoruz. Hep birlikte daha güçlü bir geleceği inşa edeceğiz.”