TDP Ekonomik Kalkınma ve Yerel İş Gücü Politikalarından Sorumlu Erman Yaylalı, temel tüketim ve üretimde kullanılan temel girdi maddelerine sistemli olarak zam yapıldığını söyleyerek, Kıbrıslı Türklerin hızla yoksullaştığını belirtti.
Toplumcu Demokrasi Partisi (TDP) Ekonomik Kalkınma ve Yerel İş Gücü Politikalarından Sorumlu Erman Yaylalı, yüksek seviyede seyreden enflasyonun ve kullanımdaki Türk Lirası’nın (TL) sürekli değer kaybına uğraması karşısında devlet yönetiminin hiçbir tedbir almadığını ve hızla stagflasyon (ekonomik durgunluk) noktasına doğru gidildiğini söyledi
Yazılı açıklama yapan Yaylalı, temel tüketim ve üretimde kullanılan temel girdi maddelerine sistemli olarak zam yapıldığını söyleyerek, Kıbrıslı Türklerin hızla yoksullaştığını belirtti, Kıbrıs’ın Kuzeyinde tamamen kontrolsüz bir ekonomik yapı oluştuğuna vurgu yaptı.
Yaylalı, “Devlet yönetiminin yarattığı otorite boşluğu çok ciddi boyutlara ulaşmıştır. Hatta devlet otoritesi hemen hemen ortadan kalkmıştır. Bu durum ülkede birçok alanda ciddi olumsuzluklar yaratmaktadır. Neredeyse tüm alanlarda olduğu gibi ekonomi alanındaki başıboşluk da net bir şekilde gözlemlenmektedir” dedi
Yüksek bir seviyede seyreden enflasyonun ve kullanımdaki Türk Lirası’nın (TL) sürekli değer kaybına uğraması karşısında devlet yönetiminin hiçbir tedbir almamasının veya alamamasının sonucunda; ekonominin stagflasyon (ekonomik durgunluk) noktasına doğru hızla gittiğine vurgu yapan Yaylalı, aynı anda yaşanmakta olan enflasyon ve devalüasyon ile birlikte faizlerin de hızla yükseldiğine, yüksek faiz seviyesinin yatırımların ve üretiminin hızla yavaşlamasına ve neticede durma noktasına gelmesine yol açacağına işaret etti.
“Tüm bu ekonomik gelişmelerin yanında üretim ve ulaşımda temel girdi maddesi olan elektrik ve akaryakıta sürekli ve sistemli bir şekilde yapılan zamlar hayatı aşırı derecede pahalılaştırmaktadır” diyen Yaylalı, ekonomi yönetiminin de bu gelişmelere karşı hiçbir tedbir almadığını, liyakatsiz yönetim neticesinde her şeyin kendiliğinden oluştuğunu ve devlet yönetiminin bu gelişmeleri sadece seyrettiğini kaydetti.
Devleti yönetenlerin; ülkelerin böyle bir ekonomik konjonktür içerisinde bulunulduğu durumlarda halkını koruyucu ve ekonomiyi kontrol altına alıcı tedbirleri hızla hayata geçirmek zorunda olduğunu hatırlatan Yaylalı, bunun da zaten devletin asli görevleri arasında olduğunu belirtti.
Yaylalı, “Ülkemiz kamu yönetiminde ciddi ve gözle görülür tasarruf tedbirleri alarak ve kayıt dışılıkla mücadeleyi sağlayarak önemli miktarda mali kaynaklar yaratmak mümkündür. Yaratılacak bu kaynaklarla temel tüketim maddeleri ve üretimde kullanılan temel girdi maddelerinin fiyatlarında ortaya çıkacak artışların telafi edilmesi için sübvansiyon politikaları oluşturulmalıdır” dedi.
“Üzülerek görmekteyiz ki; yaratılan bu liyakatsiz yapı içerisinde hükümetin herhangi bir ekonomik tedbir alabilecek bir kapasitesi maalesef bulunmamaktadır” diyen Yaylalı, sürekli yaşanmakta olan enflasyon ve devalüasyon ve bunların sonucu ortaya çıkmaya başlayan ekonomik durgunluğun (stagflasyon); halkın alım gücü hızla düşürdüğünü ve insanların fakirleştiğini dile getirdi.
Yaylalı, “Halkımızın hak etmediği bu kötü durumdan kurtulabilmesi için bu liyakatsiz yönetimin derhal sonlanması ve halk için çalışacak kendi alanlarında uzman kadroların yönetim kadrolarına gelmesi gerekmektedir” dedi.