Ülkemizde her yıl yüzlerce trafik kazası meydana geliyor… Canların yitirildiği, yaralanmaların olduğu trafik kazalarında son yıllarda motosiklet ile bisiklet kazalarının sıklıkla olduğunu görüyoruz…
Bisiklet sürmenin sözel olarak teşvik edildiği ülkemizde, ne yazık ki bisiklet yolları olmadığından bisiklet sürücüleri can güvenliği olmadan sürüş yapmak zorunda kalıyor.
Birçok belediye, ulaşım kolaylığını sağlamak, bisiklet kullanımını yaygınlaştırmak için birçok bölgeye bisiklet istasyonları kurdu… Yerli, yabancı ve daha çok öğrencilerin rağbet gösterdiği bisikletleri her yerde görmek mümkün… Öte yandan ülkemizde bisiklet sporunu yapan onlarca sporcumuzun da antrenman yapacak yer olmadığından sürüşlerini anayollarda yapmak zorunda kalıyor.
Ancak ülkemizde yolların arabalara yönelik tasarlanması, bisiklet yollarının olmaması hatta bisiklet sürücülerine yönelik yasal mevzuatın bulunmaması sorunları peşi sıra tetikliyor.
BAĞIMSIZ GAZETE’ye konuşan Bisiklet Severler Derneği Dış İlişkiler Sorumlusu ve Kadın Takımı Kurucusu Şerife Akcan, ülkede bisiklet yollarının bulunmadığını, var olanların da bakımsız ve sorunlu olduğunu belirtti.
Kıbrıs Türk Bisiklet Federasyonu Başkanı Salih Yalızat da bisiklet sürücülerinin yaşadığı sorunların altında yasal mevzuat eksikliğinin yattığını ifade ederek, bisikletlilerin yollardaki haklarının, onları korumak için araç sürücülerinin dikkat etmesi gereken noktaların belirlenmesi ve ehliyet sınavına girilirken de bu bilincin verilmesi gerektiğini kaydetti.
Akcan: Bisikletliler kendini güvende hissetmiyor
Bisiklet Severler Derneği Dış İlişkiler Sorumlusu ve Kadın Takımı Kurucusu Şerife Akcan, ülkede bisikletlileri koruyan altyapının olmadığını, bisiklet yollarının, yollarda bisikletlilere yönelik çizgilerin ayrıca koruyacak önlemlerin de bulunmadığını söyledi.
Ülkelerin gelişmişlik düzeyinin ölçütlerinden birinin bisiklet yollarının varlığı ile kilometre uzunluğu olduğunu dile getiren Akcan, var olan bisiklet yollarının bazılarının bakımsız bırakıldığını, bazılarının ise bağlantı kopuklukları nedeniyle sorun yarattığını ifade etti.
Akcan, şöyle devam etti:
“Siz, yolda giderken, ansızın önünüze 30 cm’lik bir kaldırım çıkıyor. Mecburen aşağıya iniyorsunuz ve sonra geri çıkmaya çalışıyorsunuz. Burada bisikletlilere sürücülerin dikkat etmesi gerekiyor. Bu arada bisikletlilerin de kurallara uyması lazım. Paydaşların, trafikte giden herkesin birbirine karşı sorumluluğu var. Tabii altyapılar da çok önemli”.
Ülkenin kozmopolit bir toplum haline geldiğine, bu nedenle sürücülerin bisikletlilerin hakları noktasında eğitilmesi gerektiğine işaret eden Akcan, bisikletlilere yollarda hak verilmesi gerektiği konusunun medya ve kurallar çerçevesinde dile getirilmesi gerektiğini vurguladı.
Akcan, birçok ülkede bisikletlilere teşvik ve destekte bulunulmasına rağmen Kuzey Kıbrıs’ta bisikletlilerin ve yayaların yollarda nasıl gideceğinin sorguladığını ve korku içerisinde olduğunu anlattı.
Yeni yapılacak yollarda bisiklet şeritlerinin ve kaldırımların düşünülmesi gerektiğine dikkat çeken Akcan, sadece arabalara odaklı yollar yapılmasının doğru olmadığının altını çizdi.
Akcan, bisikletlilerin yollarda güvende olmadığını belirtti.
Bisiklet kullanımının çevreye, fiziksel ve ruhsal sağlığa, ekonomiye olumlu yönde etkisinin olduğunu kaydeden Akcan, Almanya’da 2030 yılında karbon salgılayan bütün araçların şehre girmesinin yasaklanacağını bildirdi.
Yalızat: Yasal mevzuata ihtiyaç var,
bisikletlileri koruyan yasa yok!
Kıbrıs Türk Bisiklet Federasyonu Başkanı Salih Yalızat, bisiklet sürücülerinin trafikte yaşadığı sorunların önüne geçilebilmesi için yasal mevzuata ihtiyaç duyulduğunu belirterek, ehliyet sınavına girilirken bisikletlilerin önemi, kuralları, bisikletlilerin haklarının olduğu gibi konuların yasal olarak belirlenmesi gerektiğini kaydetti.
Dünyanın neresine gidilirse gidilsin bisikletlilere yönelik yasal mevzuatların görüleceğini dile getiren Yalızat, Kuzey Kıbrıs’ta ise böyle bir durumun söz konusu olmadığını ifade etti.
Yalızat, bisikletin ülkede artık bir gerçek olduğunu, insanların yaşamı içerisinde yer aldığını, insanların evden işe bisikletleriyle gitmeye başladığını vurgulayarak, ülkenin de bisiklet kullanımına yatkın olduğunu söyledi.
Ülkenin doğası, iklimi, bölgelere yakınlığı ve sağlık açısından bisiklet kullanımı için elverişli olduğuna işaret eden Yalızat, özellikle hafta sonları yapılacak pek bir faaliyet olmadığı için bisiklet kültürünün yaygınlaşmakta olduğunu ve bisiklet kullanımının sağlığa da faydasının bulunduğunu anlattı.
“Sürücünün, yolda bisikletli
gördüğünde onu koruması gerekir”
Yalızat, bisikletlilere yönelik birçok ülkede çalışmalar yürütüldüğüne dikkat çekerek, şöyle devam etti:
“Bisiklet yolları çok tartışılan bir konudur. Bisiklet yolu yapmadan önce mevcut yol üzerine bisikletin hakkı olduğunun belirtilmesi, bunun yasada yer alması lazım. Diyelim ki Güzelyurt yoluna gidiyorsun, şerit üzerine bisiklet amblemi koyduğunda bu, bisikletlilerin bu yolda hakkı olduğunu gösterir. ‘Bisiklet yolu yapalım da bisikletliler sadece bu yoldan gitsin’ diye bir şey söz konusu değil.
Birçok ülkede bisiklet yolu var ama bu insanlar yollarda da gidebiliyor. Bir sürücünün bir bisiklete çarptığı zaman bunun bir suç olduğu, bisikletlinin korumasız olması nedeniyle sürücüler tarafından korunması gerektiği düşüncesinin oluşturulması gerekiyor. Bir sürücünün, yolda bisikletli gördüğünde onu koruması gerektiğini bilmesi lazım. Bisiklet yolu yapmak çözüm değil.”
Yalızat, araçların bisikletlilerin dibinden geçtiğini, yollarda bisikletlilerin varlığını gösteren tabelaların olmadığını belirterek, yollarda görsel uyaranlar bulunduğunda bisikletlilere yönelik bir kültürün doğal olarak yaratılacağını, insanlar uyarıları gördükçe burada bisikletlilerin de hakkının olduğu bilincine varacağını kaydetti.
Bisikletlileri koruyan bir yasanın bulunmadığını yineleyen Yalızat, bisiklet sürücülerinin kendilerini yollarda pek güvende hissetmediğinin altını çizdi.
Yalızat, çevre, ulaşım, bisiklet yolları gibi konularla ilgili olarak yetkililerle toplantı gerçekleştirdiklerini kaydederek, ancak her şeyden önce devlet yetkililerin bu konuda adım atması gerektiğini, bu konuda bir komite kurulmasının önem arz ettiğini anlattı.
Yalızat, bu konuda gereken adımlar atılmadıkça sorunların devam edeceği öngörüsünde bulundu. Bisikletin dünyayı kurtaracağına inandığını dile getiren Yalızat, bunun her şekilde desteklenmesi gerektiğinin altını çizdi.
