Kıbrıs Türk Narenciye Üreticileri Birliği Başkanı Ali Alioğlu, Cypfruvex’in ihracata vereceği desteği açıklamasını beklediklerini belirterek üretici aleyhine bir karar çıkması halinde sokağa ineceklerini söyledi.

   Alioğlu, ihracat teşviği belirlenirken bakılması gereken kriterler olduğunun altını çizerek üretici düşünülerek hareket edilmesi gerektiğini belirtti.

   Bazı ihracatçıların üreticinin aklını karıştırdığını iddia eden Alioğlu, “Üretici dirayetli durursa biz bu ihracatçıyı tımar etmeye hazırız. Almayacaksan kardeşim, benim üreticimin moralini bozma. Gelip da sen beni masgara edemen. Fabrika yaptın, kasaları hazırlan işçiler getirdin. ‘Bu sene ürün satılamayacak dalında kalacak’ ifadesi de ne demek? Bir de bu algıyı yarattılar. King mandalina da sorun var valensiya tamamdır diye. Bu olacak iş değil” dedi.

   BAĞIMSIZ TV’de Genel Yayın Yönetmeni Ali Baturay’ın sunduğu “Markaj” programına konuk olan Kıbrıs Türk Narenciye Üreticileri Birliği Başkanı Ali Alioğlu, sorunları, sıkıntıları, beklentileri anlattı.

Alioğlu: Narenciye alanlarının azalmasının bir çok nedeni var

   Kıbrıs Türk Narenciye Üreticileri Birliği Başkanı Ali Alioğlu, ülkede 74 bin dönümden fazla olan narenciye alanlarının 38 bine düştüğünü söyledi.

   Adanın kurak olmasıyla birlikte yetersiz yağış nedeniyle narenciye alanlarının azaldığını belirten Alioğlu, yer altı su kaynakları kullanılsa da elektriğin bir maliyet olduğunu su altı kaynaklarını kullanan üreticiler olduğunu fakat onların da fazlasıyla elektrik parası ödediğine dikkat çekti.

Alioğlu, ülke genelinde yıllarca damla sulama sisteminin kullanılmamasının da narenciye alanlarının azalmasında önemli etken olduğunu vurguladı.

Alioğlu ayrıca, ülkedeki tuzlu suların kullanılması nedeniyle ağaçların kuruduğunu, bu nedenlede rekoltenin de düştüğünü dile getirdi.

“Lokomotif valensiya portakalı, yükselen yıldız king mandora”

   Üreticinin fedakarlığının çok fazla olduğunu belirten Alioğlu, toprağına yatırım yapmayı seven bir toplum olduklarını vurguladı. Alioğlu, her sene farklı rekolte rakamlarına ulaştıklarını belirterek, “Bazen 100 bin, bazen 120 bin bazen de 130 bin  ton rekoltelere ulaşıyoruz” dedi.

   Lokomotif ürünün valensiya portakalı olduğuna dikkat çeken Alioğlu, son yıllarda yükselen yıldızın ise king mandora olduğunu söyledi. King mandoranın son yıllarda çok fazla ilgi gördüğünü, üreticinin de bu ürüne daha çok yer vermeye başladığını kaydeden Alioğlu, king mandoranın 2023 yılında valensiya portakalını geçip, geride bıraktığını vurguladı.

   Alioğlu, king mandoranın daha çok Rusya ve çevresindeki bölgelere satıldığını dile getirdi.

   Arz-talep ve iyi gelir nedeniyle üreticilerin king mandora ve valensiyayı daha çok tercih edip ürettiğini kaydeden Alioğlu, greyfurtun çok tercih edilen ürün olmaktan çıktığını anlattı.

“Bir fidanın ürün vermesi 7-8 sene istiyor”
   Narenciye üreticilerinin çok meşakkatli bir iş yaptığına dikkat çeken Ali Alioğlu, narenciye üreticilerinin bir fidan için bile senelerce beklediğinin altını çizdi.

   “Bir fidan ekerseniz ondan verimli ürün alabilmek için 7-8 sene beklersiniz” diyen Alioğlu, bu fidanların profesyonel bakımla ve temiz suyla büyütülmesinin gerektiğini söyledi. “Eğer 7-8 sene beklemek istemeyen üreticiler varsa genellikle mevcut bahçelerdeki ağaçları kesip, aşı yapıyor” ifadelerine yer veren Alioğlu, aşılama taktiğiyle bir ağaçtan 2-3 senede verim alınabileceğini vurguladı.

“Piyasa araştırmalarında zayıfız”

   “Cyprfruvex’in geçmiş yıllarda İngiltere ve Hollanda’da ofisleri vardı, bu sayede mevcut ürünleri rahat satıyorduk” diyen Ali Alioğlu, Cypfruvex’in bu ofisleri kaybettiğini, piyasa araştırmalarında da zayıf duruma düştüklerini vurguladı.

“Ürünler zamanında hasat edilmeli”

   Narenciye üreticilerinin ürünlerini zamanında hasat etmesinin çok önemli olduğunu belirten Alioğlu, narenciyecinin ürünü kesebilecek işçiye ihtiyacı olduğunu, bu işçilerin belli dönemden sonra ülkelerine dönme olasılığının olduğunu da söyledi.

   İhracatçı grubun king mandoraya talebinin daha fazla olduğunu kaydeden Alioğlu, “1 Mart’tan itibaren Valensiya kesilmesi gerekirken, öncelik king madoraya verildiği için valensiya geç hasat ediliyor” dedi.

   Alioğlu sözlerine şöyle devam etti:

   “King mandoranın kesilmesi önemli. Fakat valensiya portakalı belirtilen zamanda kesilmeye başlamazsa ürün dalında gerektiğinden fazla kalacak.  Gerek ülkesine giden işçiler nedeniyle yaşanacak işçi sıkıntısı gerekse de hasadın gecikmesi nedeniyle oluşacak Akdeniz sineği sorunu valensiya portakalını mahvedebilir”.
   Kıbrıs Türk Narenciye Üreticileri Birliği Başkanı Ali Alioğlu, genel tarımın yeniden planlanması gerektiğini belirtti. Türkiye tarafından sağlanan, asrın projesi olarak adlandırılan sulama projesinin şu anda Güzelyurt’a kısmi olarak verildiğini belirten Alioğlu, “Tarım ve Doğal Kaynaklar Bakanlığı 16 bin dönüme verildiğini açıkladı fakat bizim elimizdeki verilere göre 12 bin dönümlük alana su veriliyor” ifadelerini kullandı.

   “Bu suyun tüm tarımda kullanılması sağlanacaksa buna göre profesyonelce düşünmek gerek” diyen Alioğlu, buna göre bir planlamanın yapılması gerektiğini kaydetti. Asrın projesinden gelen suyun etkili bir biçimde kullanılabilmesi için çalışma yapılması gerektiğini vurgulayan Alioğlu, “Eldeki narenciye alanlarının ne kadar olduğu, alanlar çoğalacak mı, azalacak mı, ne kadar Valensiya portakalı ne kadar King Mandora üretilecek, bunların düşünülüp hesaplanması gerekiyor” dedi.

“Bin dönümün gideri 24 bin TL,  yıllık döner sermaye tutarı 2 milyar TL”

   Alioğlu, üreticilerin girdi maliyetleri konusunda çok ezildiğini belirterek 2023 yılında bir dönüm narenciye bahçesinin yıllık maliyetinin yaklaşık 24 bin TL olduğunu, 2023 yılında ülkedeki tüm narenciye arazilerinin giderinin ise yaklaşık toplam 700 milyon TL’yi aştığını dile getirdi.

    2023 yılında yaklaşık 130-140 bin ton arası rekolteye ulaştıklarını belirten Alioğlu, “Bu sene geçen seneye göre bir artış gözlemlendi” dedi. Ülke geneline bakıldığında narenciyede 2 milyar TL’nin üzerinde döner sermaye olduğunu vurgulayan Alioğlu, bunun dolar olarak hesaplandığında 60-70 Milyon dolara denk geldiğini ifade etti.

“Üretici dirayetli durursa biz bu ihracatçıyı tımar etmeye hazırız”

   Alioğlu, üreticiyi düşünerek Cypfruvex ile beraber hareket ettiklerini belirterek maliyetleri bir tüccar gibi değil üreticiyi düşünerek, yüksek kârla değil gerekirse hiç kâr yapmadan üreticiye en iyi rakamı vermeye çalıştıklarını söyledi.

   Cypfruvex’te üretici aleyhine bir karar çıkması halinde sokağa çıkmaya da hazır olduklarını ifade eden Alioğlu, Cypfruvex’in ihracata vereceği desteği açıklamasını beklediklerini belirtti.

   Alioğlu, “Maliyetler ortaya konacak, ürünlerin hepsi tek tek söylenecek. Kimse bizi kandırmasın, yurt dışına gidecek olan senin maliyetin bellidir, üreticiye vereceğin ürün fiyatın da bellidir. Sizin maliyetiniz 250 dolardır, ürünün fiyatını da ekleyin ve kaça sattığınızı da açıklayın” dedi.

   İhracat teşviği belirlenirken bakılması gereken kriterler olduğunu anlatan Alioğlu, Kuzey Kıbrıs’ın birinci sıradaki ihracat ürününün narenciye olduğuna vurgu yaptı. Alioğlu, şöyle dedi:

    “Bu ülkenin en büyük geliri vergilerdir. Ben diyorum ki ciddi bir vergi kaybı var bu işten. Hükümetlerimiz bunu bilinçli mi yapıyor yani sırf yardımcı olsun diye mi.. Edecekse de hükümet olarak gereken değeri üreticiye ver.

   Üretici dirayetli durursa biz bu ihracatçıyı tımar etmeye hazırız.  Almayacaksan kardeşim, benim üreticimin moralini bozma. Gelip da sen beni masgara edemen. Fabrika yaptın, kasaları hazırlan işçiler getirdin. Bu sene ürün satılamayacak dalında kalacak dersin bir de. E ne geldin o zaman yahu. Her gün kahve içip konuştuğumuz insanlar bunu yapıyor. Bir de bu algıyı yarattılar. King mandalina da sorun var valensiya tamamdır diye.

Be arkadaşlar bu gerçekçi konuşma değil, garanti varsa belgeniz varsa gelin gösterin. Cypfruvex’in de bunu açıklaması yapsın. En önemli temel taşı üreticimizi en sona mı bırakacağız, yani herkes alacak payını da üretici almayacak mı?”.