Şiiri, sıradan metinlerden ayıran unsurların başında estetik bir bakış açısını taşıyor olması geliyor. Sıradan nesneler, olaylar ve günler bile şiirsel bir bakış açısıyla sanat eseri haline dönebiliyor. Pazar günü büyük bir çoğunluk için resmî tatil olan bir günden ibaretken, şairler için farklı anlamlar taşıyor. İşte edebiyat tarihinde önemli bir yerde duran şairlerden pazar günüyle ilgili şiirler: Nazım Hikmet – Bugün Pazar “Bugün pazar. Bugün beni ilk defa güneşe çıkardılar. Ve ben ömrümde ilk defa gökyüzünün bu kadar benden uzak bu kadar mavi bu kadar geniş olduğuna şaşarak kımıldamadan durdum. Sonra saygıyla toprağa oturdum, dayadım sırtımı duvara. Bu anda ne düşmek dalgalara, bu anda ne kavga, ne hürriyet, ne karım. Toprak, güneş ve ben... Bahtiyarım..." Ataol Behramoğlu - Hüzünlü Pazar “Hüzünlü pazar, beyaz meleklerin ilahiler söylediği Aşkın güzelce yıkandığı, sımsıkı kefenlendiği Yaz geçmiş, gelip çatmış bağbozumu vakti Genç kızların mutluluğu bir mevsim daha ertelediği Hüzünlü pazar, geçmiş pazarların anısıyla kavuniçi Çocukların hep kursaklarında kalan sevinci” Edip Cansever - Sığınak “Olanca kuvvetimle bakıyorum Her yerde bir şeyler bulunuyor Dokunma ve renk dağıtma şeyleri. Bugün pazar kendimi selamlıyorum Ve sanki kendimi tekrarlıyorum durmadan İşte bir sarmaşığın son yaprağı gibi Güneşe, öyle birden ki güneşe Bir erkek, bir dişi olduğum zaman. Demek ilk olarak kendimi tekrarlıyorum Nokta Kim bilir, belki de ben Bu türlü düşünmenin ilk karşılığı Kendi yaşamamda” Didem Madak - Ah’lar Ağacı “Ve etimoloji Eti’lerden kalma Bir zaman birimiydi yanılmıyorsam. Ve yanılmıyorsam yalnız insanların, Kahvaltı edip ağladıkları pazar sabahları yokmuş o zaman. Mesela o zamanlar Mutsuz olduğunda insanlar, Yok olurmuş bazı dakikalar. Gülümsedim o sıra, Bazen sevinirim, Sevinmek nedense hep yedi yaşında Ve ah… dedim sonra, Ah!“ Attila İlhan - Belma Sebil “Seni ben kallavi sokağı'nda gördüm Sen beni görmedin görmedin Kapıları çaldım adını sordum Söylemediler öğrenemedim Seni ben kallavi sokağı'nda gördüm Bir daha görmedim bilmedim Belma Sebil adını yakıştırdım Aklıma geldikçe her sefer Gözlerinin mavisini bitirdim Saçlarının siyahına başladım Kallavi Sokağı'nda güvercinler Benim karanlık İstanbul'um Bir esnaf kahvesine oturdum Belma Sebil ya geçti ya geçer Rüzgarını içime doldururum Kallavi Sokağı'nda güvercinler Bunca yıl sönmemiş umudum Nisan değilse Mayıs Perşembe değilse Pazar Ben Belma Sebil'i bulurum… “ Orhan Veli Kanık - Pazar Akşamları “Şimdi kılıksızım, fakat Borçlarımı ödedikten sonra İhtimal bir kat da yeni esvabım olacak Ve ihtimal sen Yine beni sevmeyeceksin. Bununla beraber pazar akşamları Sizin mahalleden geçerken, Süslenmiş olarak, Zannediyor musun ki ben de sana Şimdiki kadar kıymet vereceğim?” Ziya Osman Saba - Nefes Almak “Nefes almak, kolunda bir sevgili, Kırlarda, bütün bir pazar tatili. Bahar, yaz, kış. Nefes almak, akşam, iş bitince, Çoluk çocuğunla artık bütün gece, Nefesin nefeslere karışmış.”