Türkiye’nin Mavi Vatan’ını uygulamaya yeminli olduğuna dikkat çeken haftalık Simerini, Türk deniz üslerinin uydudan çekilmiş fotoğraflarına ve “Ege’den başlayıp Kıbrıs’a uzanan misyonuna” dair görüşlerini “Örtüsüz Türk Donanması… Ankara Deniz Eksenini Nasıl Kırıyor ve Kıbrıs’ı Yunanistan’dan Nasıl Koparıyor” başlık ve spotlarıyla manşete çekti.

Litvanya’da gerçekleşen NATO zirvesinde Ege’de termometrelerin düştüğünü, Rum Yönetimi Başkanı Nikos Hristodulidis’in Kıbrıs sorununa iki devlet dışında bir çözüm beklentisine “zorunlu iniş yaptıran” Türkiye’nin Ege adalarının askersizleştirilmesinde ısrarlı olduğunu yazan gazete, bu nedenle “Türk donanması ve misyonu üzerindeki örtüyü, uydu fotoğraflarıyla kaldırdığını” yazdı.

Gazete, Türk donanmasının misyonunun Ege’den başlayıp Kıbrıs’a kadar uzandığını, böylece, Türk-Yunan ve Kıbrıs sorunu diyaloğu arkasında Ankara’nın, Mavi Vatan’ını hayata geçirmekte yeminli olduğunun anlaşıldığını yazdı, özetle şunları aktardı:

“Askersizleştirme, buzdağının görünen kısmıdır. Göremediğimiz kısımlarıyla ilgili uydunun yakaladıklarını özgün şekilde yayımlıyoruz. Bunlar İzmir, Foça, Marmaris ve Mersin’deki Türk (deniz) üsleridir ve İskenderun’dakilerle birlikte Kıbrıs’ın kuzeyinde tamamen Türk kontrolünde bir deniz oluşturuyor.”

Özellikle Ege’ye odaklanacağını belirten gazete, uydu fotoğraflarını yayımladığı deniz üslerinin Türkiye’nin, Ege’nin “statüsünü değiştirmek ve Ege’yi bölmek için 25’inci meridyene ilerleme misyonu bulunduğunu” yazdı, Türkiye’nin, Ege’deki adaların askersizleştirilmesinden bağımsız olarak denizde egemen olmak ve Yunanistan’ı karada tehdit etmek istediği görüşünü ortaya koydu.

Gazete Türkiye’nin, Ege’de statü değişikliğini dayatmak için Ege Ordusu ve deniz üslerinden, yani çıkarma filosundan güç aldığını, Yunanistan’la diyalog da yapsa, Lahey Uluslararası Mahkemesine gidilse de kazananın Türkiye olacağına işret etti, özetle şunları yazdı:

“Türk donanmasının üzerindeki örtüyü kaldırırsak şu harekât misyonu ortaya çıkar: 1-Çıkarma operasyonları, 2- Ege’de deniz köprübaşları, yani Orta Ege’ye doğru güvenli dolayım koridorları kurmak, 3- Ekseni Kuzeyden Güneye ve Güneyden Kuzeye kırarak NATO içindeki ve dışındaki Yunan üstünlüğünün yitirilmesi. 3’üncü madde: a-Ege’nin bölünmesi, b- havaya da yayılan egemenliğini teoride de pratikte de kullanma ile ilgidir ve Ege’deki bir dizi adadaki Yunan egemenliğinin reddedilmesiyle sıkı sıkıya bağlantılıdır. c- Ege’nin biri Kuzey’e yani Çanakkale boğazına doğru diğerleri de güneydeki Girit’e ve Karpat’a, Karpat’tan da Rodos’a doğru olan kapıları varken İzmir, Foça ve Marmaris’teki üsler Türk stratejik planı açısından açıklayıcıdır. İzmir’de Ege’den Kıbrıs’a kadarki bölgeye komuta ediyor. Foça’da çıkartma filosu var ve Marmaris’te, bir yandan Girit-Karpat, Karpat Rodos kapısını kapatma ve diğer yandan Kıbrıs-Yunanistan deniz bölgesini kesecek ve Doğu Akdeniz’e tamamen hâkim olma misyonuna sahip büyük bir üs var. Bunlar Kıbrıs’ın kuzeyindeki, Mersin gibi deniz üsleri aracılığıyla olacak, Türkiye’nin Rodos-Meis-Kıbrıs bölgesini ve bu bölge dışında güney ve doğu deniz bölgesini kontrol etmesinde başrolü Mağusa Limanı, Karpaz ve İskenderun üssü oynayacak. Bu şekilde komşu dost ülkelerden Kıbrıs’a destek verilse dahi Türkiye, güneyini kontrolü altına alacak.”