AKEL Kıbrıs Masası Başkanı Tumazos Çelebis “Holguin’in misyonunun sonlanmayabileceğini, resmi ya da gayrıresmi, şu ya da bu şekilde devam edeceğini” söyledi. Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın son açıklamalarının hafife alınmaması gerektiğine dikkat çekti.

Haravgi’ye verdiği özel söyleşide egemen eşitlik ve eşit uluslararası statü istemesi ve bunu müzakerelere başlamak için ön şart koşması nedeniyle “Kıbrıs sorununun bugünkü durumundan Türk ve Kıbrıs Türk taraflarının sorumlu olduğunu” iddia eden Çelebis “müzakerelerin yeniden başlamasını isteyenin kendileri olması nedeniyle inisiyatif alması gereken tarafın da Rum tarafı olduğuna” dikkat çekti.

Tumazos Çelebis müzakere süreci olmadan Kıbrıs sorununda çözüm olmayacağını söyledi. Maria Angela Holguin’in Rum Yönetimi Başkanı Nikos Hristodulidis’in, sürecin kilidini açmak için ne yapması gerektiğini bildiğini söylediğini hatırlattı.

“Bu inisiyatif alınmadığı sürece bir siyasi boşluk oluşacak ve bu boşluğu başka şeyler, hiç hoşumuza gitmeyecek şekilde dolduracak.” diyen Çelebis Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın, buna dair pek çok işaret barındıran son açıklamalarının hafife alınmaması gerektiğini, doğru göğüslemezlerse aleyhlerine olacak meseleler yaratabileceğini söyledi.

Çelebis bugüne kadar iki ayrı devlet çözümü olması gerektiğini söyleyen Tatar’ın son açıklamalarında federal çözümü iki devletin görüşmesi gerektiği sözlerine  dikkat çekti.  Bu açıklamalar için herhangi bir adım atılmadığını vurgulayan Çelebis şunları söyledi:

“İki devlet tezine ilerledi, şimdi yarım adım geri geliyor ancak federal çözüme ilerlemeden önce iki devletin kabul edilmesini şart koşuyor. Bu masum bir tez değil.  Bu, müzakere sürecinin yeniden başlaması için engeli kaldırmıyor ancak üçüncü taraflarca bir adım olarak görülüp bizden karşılık vermemiz istenebilir.”

Çelebis Tatar’ın, iki devletin rızası ile federal çözüm tezinin, federasyon çözümüne varılması halinde yeni bir ayrılığa gidilebilmesi de dahil birçok soru işareti barındırdığını söyledi ve aynı argümanın Yugoslavya örneğinde de kullanıldığını söyledi.

Tatar’ın doğrudan ticaret, direkt uçuş ve doğrudan uluslararası ilişkiler taleplerinin, doğrudan ticaret, uçuşların meşrulaştırılması gibi güven yaratıcı önlemler de içerdiğinden, yukarıda anlatılanlarla aynı motifte olmadığını anlatan Çelebis “Her halükarda AKEL’in, ‘inisiyatif almazsan boşluğu gelir başkaları doldurur’ tezini doğruluyor.” dedi.

Tumazos Çelebis her şeyde anlaşmaya varılana kadar hiçbir şeyde anlaşılmış sayılmaz kuralının terk edilmesi ve hali hazırda uzlaşılanların uygulamaya konulması tezinin bir ara anlaşma olduğunu, bunun Kuzey İrlanda’da uygulandığını, bazı olumlu sonuçlar verdiğini ancak ana meseleyi (Birleşik Krallığın parçası mı İrlanda Cumhuriyeti mi) çözmediğini söyledi.

Çelebis’e eski Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis ile eski DİSİ Başkanı Averof Neofitu arasında son günlerde yaşanan sürtüşmenin Crans Montana ve iki devlet meselesini yeniden gündeme getirdiği hatırlatılarak “Anastasiadis tarafından iki devlet önerisi yapıldı mı?” sorusu yöneltildi.  Eski müzakereci Andreas Mavroyannis’in son podcast’ında, ‘böyle bir şey oldu ama resmi değil” dediğini belirten Çalebis, pek çok kişinin Anastasiadis’in bunu yaptığını (iki devlet önerisinde bulunduğunu) kendilerine söylediğini anlattığına dikkat çekti.

Editör: Erol Kanlıada