Editör: TE Bilisim
TDP Genel Sekreteri Özkunt, “Öğrencileri çadırda eğitime yönlendirmek; insani duygudan yoksunluktur” dedi
Toplumcu Demokrasi Partisi (TDP) Genel Sekreteri Nevzat Özkunt, sular altında kalan “çadır sınıflardan” üretici ve tüketiciyi korumayan Hal Yasası’na, geri çekilmeyen KTMMOB Yasası’ndan Türkiye’deki seçimlere kadar gündemdeki birçok konuyla ilgili değerlendirmelerde bulundu.
Mayıs TV’de yayınlanan “Mayıs Manşet” isimli programda konuşan Özkunt, deprem riskine karşı dayanıksız olduğu için boşaltılan okul binaları yerine, öğrencilere çadırda eğitim verilmesi kararının ve yağan yağmur sonrası çadırların sular altında kalmasının tam bir acziyet olduğunu söyledi.
“Yağmurların geleceği belliydi ve meteoroloji bunu duyurmuştu” diyen Özkunt, beceriksizlik ve liyakatsizlik nedeniyle hükümet ve ilgili Bakanlığın basit bir hava durumunu bile izlemekten aciz olduğunu belirtti.
Özkunt, “Özellikle Mağusa, depremde kaybettiğimiz çocuklarımızın acısını yaşanırken, bölgedeki diğer çocuklarımızı çadırda eğitime yönlendirmek; insani duygudan yoksunluktur. Eğitim Bakanı Nazım Çavuşoğlu ‘Ülkenin gerçeği bu, yüzleşeceksiniz’ diyor ama yüzleşmesi gereken kendileridir. Türkiye’de yaşanan beton rantının sonuçlarıyla yüzleşmesi gerekenler; ‘Ne emirname ne imar planı, biz sizin arkanızdayız’ diyenlerdir” dedi.
Mağusa’da çok sayıda bina mevcutken, basit şekilde bunun organizasyonun yapılarak eğitimin buralarda yapılması sağlanacakken, çadırlar kurulmasını, halk iradesine dayanmayan “atanmış hükümetin” halk gailesi taşımadığının bir ispatı olduğunu belirten Özkunt, bunun bir diğer göstergesinin de Meclis’ten geçirilmeye çalışılan yasalar olduğunu kaydetti.
Özkunt, “Kamu İhale Yasası, Hal Yasası, KTMMOB Yasası, İmar Yasası… Bunlar sadece birkaç örnektir, bu yasa tasarılarının içinde ‘halk’ yoktur. Ankara’dan alınan talimatları gerçekleştirmek ve varlıklarını borçlu oldukları yere diyetlerini ödemek için yaptıkları yasalardır. 14 Mayıs’ta Türkiye’de yapılacak seçimlerden sonra orada yaşanacak değişimle, burada da iradeye dayalı bir yönetimin gelmesi için ciddi mücadele etmemiz gerekiyor” ifadelerini kullandı.
“‘Evlerinizi boşaltın’ deniyor ama nereye gidecekleri gösterilmiyor”
Özkunt, ülkedeki yapı stoku, deprem riskine karşı alınacak önlemler ve uygulamalarla ilgili meslek odaları ve belediyelerle görüşmeler yapıldığını ancak hükümetin şu ana kadar atılan somut bir adımı ve icraat olmadığını söyleyerek, denetimin nasıl yapacağı, insanların kendi yapılarının denetimlerini nasıl yaptıracağı ve bundan sonra yapılacak inşaatlarda da nasıl bir süreç işleyeceğinin sadece konuşulduğunu belirtti.
Mağusa’da bulunan ve Vakıflar İdaresi yönetiminde olan Deniz Yıldızı Apartmanları’nın durumunu örnek gösteren Özkunt, burada yaşayanlara “Evlerinizi bir an önce boşaltın” dendiğini ancak sosyal devlet anlayışı ile insanlara ikinci bir seçenek gösterilmediğini hatırlattı.
Özkunt, “Evleri boşaltın deniliyor ama nereye gidecekleri konusunda hiçbir tedbir ya da öneri yok. Günün sonunda sosyal devletin her türlü organizasyonu yapması, insanların hayatını kolaylaştırıp riski ortadan kaldırması gerekiyor. Ciddi bir beceriksizlik örneği de burada var” dedi.“Kimse ‘bu bizi ilgilendirmez’ diye düşünmesin”
Türkiye’deki depremlerde yıkılan çürük binaların altında yaklaşık 50 bin kişinin hayatını kaybetmesi sonrası hükümetin KTMMOB Yasası (Değişiklik) önerisini hala geri çekmemesinin sebebinin Ankara’dan “olur” alamamaları olduğunu savunan TDP Genel Sekreteri Özkunt, bu konuda sadece siyasi partilerin ve meslek odalarının ses vermesinin yeterli olmadığını vurguladı.
Bu konuyu, geçtiğimiz haftalarda yaptıkları Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) ziyaretlerinde de dile getirdiklerini kaydeden Özkunt, “Meclis içinde çoğu zaman muhalefet yetersiz kalıyor. Muhalefetin dozunun; toplumun ve örgütlü gücün varlığını yansıtacak şekilde arttırılması gerekiyor. Bu ne sadece Meclis içi ne de uzman meslek örgütlerinin işidir. Toplum kendisini ilgilendiren her alanda ortaklaşmanın ve ortak mücadelenin yöntemini bulmalıdır. Kimse ‘bu bizi ilgilendirmez’ diye düşünmesin” dedi.
“Sürekli vatandaştan fedakârlık beklemesi yüzsüzlük”
Hükümetin, “depremzedelere yardım” adı altında, kamu ve özel maaşlardan bir yıl boyunca kesinti yapmayı öngören yasa önerisi hakkında da konuşan Özkunt, hükümetin kendi lüksünden ve harcamalarından hiçbir tasarruf ve özveri göstermeden, sürekli vatandaştan fedakârlık beklemesinin yüzsüzlük olduğunu savundu.
“İnsani ve vicdani duygularla da bağdaşmıyor”
Bunun, sosyal devlet anlayışı bir yana, insani ve vicdani duygularla da bağdaşmayacak bir durum olduğunu söyleyen Özkunt, hükümetin birinden bir şey isterken önce kendi harcamalarına dönüp bakması ve aslında tasarruf edilebilecek birçok kalem olduğunu görmeleri gerektiğini belirtti.
Özkunt hükümete seslenerek; “Örtülü ödeneği bir kenara bırakın, izaz-ikam ve akaryakıt harcamalarını kısın, personel almayın, yandaş istihdam yapmayın, kaynakları etkin, verimli ve halk yararına kullanın” dedi.
“Takım tutar gibi parti tutma alışkanlığımızdan vazgeçmeliyiz”
Türkiye’de 14 Mayıs’ta yapılacak olan Cumhurbaşkanlığı ve genel seçimlere ilişkin de değerlendirmelerde bulunan TDP Genel Sekreteri Nevzat Özkunt, bu seçimlerden sonra adanın kuzeyindeki siyasette de bir değişimi beklediklerini kaydetti.
Türkiye’deki seçimler sonrası siyasi iktidarın değişmesini beklediklerini ancak hali hazırdaki iktidarın devam etmesi halinde bile ekonomi yönetiminde bir değişim olacağını öngördüklerini kaydeden Özkunt, “Türkiye’de eğer değişim olursa; ilk etapta iç ve dış piyasalara bir güven gelecektir, sonrasında alınacak tedbirler beklenecektir. Orta vadede de TC’de ekonomi dengeye gelecek, enflasyon düşüşe geçecektir. Türkiye’de demokratik, sosyal, hukuk devleti dönüşümünün yaşanması kaçınılmazdır. Bununla birlikte biz de burada ‘takım tutar gibi’ parti tutma alışkanlığımızdan vazgeçmeliyiz” ifadelerini kullandı.
“Hükümetin etrafta olan bitenden haberi yok”
Ülkede yaşanan ekonomik krizin çözümünün TL kullanımından vazgeçmek olduğunu, bunun için teknik ekiplerin çalışarak, Kıbrıs Türk toplumunun kendi iradesine dayanan bir yönetimle kararlar aması gerektiğini söyleyen Özkunt, TL’den nasıl çıkılacağının, bunun ekonomiye nasıl etki edeceğinin hesaplaması ve uygulamaya geçilmesi zorunluluğuna vurgu yaptı.
Özkunt, “Bu olmazsa bu zamlar yapılmaya devam edecek. Ekonomi Bakanı ‘Tüp gaza, akaryakıta zam yok’ dedikten bir gün sonra bu ürünlere zam geliyor. Bu bizim nasıl yönetildiğimizin göstergelerinden biridir. Hükümetin ‘kukla bir hükümet’ olduğunu ve etrafta olan bitenden haberi olmadığını gösterir” dedi.
“Hükümetin tüccara yaranma durumu var”
Uzun yıllar sonra Meclis komitelerinde görüşülen Hal Yasası ile ilgili de görüşlerini paylaşan TDP Genel Sekreteri Nevzat Özkunt, bu yasanın uzun zamandır uygulamaya geçmesini beklediklerini çünkü bununla üreticiyi koruyan bir sistem kurulmasının hedeflendiğini kaydetti.
Fiyat kontrolünü yapan, üreticiyi ve ürünü denetim altında tutan, sağlıklı ürünün tüketiciye ulaşmasını sağlayan şekilde olması gereken Hal Yasası’nın, şu anki halinde böyle bir kaygı olmadığını ve yasanın üreticiyi ve tüketiciyi korumadığını söyleyen Özkunt, “Hükümetin burada yine dayandıkları tüccara yaranma durumu var” dedi.
“Şirketler ile belediyeler yarıştırılacak”
Yasayla ilgili endişeler olduğunu, hükümetin bunlara kulak verip taslak halinde olan ve komiteden geçen yasanın Meclis’te mutlaka tadil edilmesi gerektiğini söyleyen Özkunt, insanların ucuz ve kaliteli taze gıdaya ulaşırken, üreticinin de para kazanması odaklı bir yasa yapılması gerektiğini belirtti.
Özkunt, “Burada belediyelerin etkin olması gerekiyor. Halleri belediyelerin işletmesi gerekiyor ama anladığım kadarıyla ihale söz konusu olacak ve belediyeler de bu ihalelere katılacak. Şirketler ile belediyeler yarıştırılacak. Hükümetin bu çalışmalara karşı halk yararına ortaya konan görüşlere kulak vereceği konusunda iyimser değilim” ifadelerini kullandı.
Yorumlar