Toplumcu Demokrasi Partisi (TDP) Genel Başkanı Mine Atlı, ara seçimlerde destek bekledikleri kişiler tarafından ‘bencil’ ve ‘egoist’ olmakla suçlandıklarını söyledi.

   Sosyal medya hesabından açıklama yapan Atlı, “Kimse ‘kahraman’ yaratma peşinde değil, ancak mücadelemizin kahramanlara ihtiyacı var” dedi.

   Atlı’nın paylaşımı şu şekilde:

   “Bir buçuk yıldır ekibimizle tamamen gönüllü olarak, maddi manevi fedakarlıklar yaparak bir mücadele veriyoruz.
   Sadece ülkemizde gördüğümüz tüm yanlışları söylemek adına değil, yanlışları nasıl gidereceğimize dair ciddi ve fizibilitesi olan projeler yaratmak adına çalıştık/çalışıyoruz.
   Ana muhalefetin oy uğruna gözetmek istediği hiçbir ‘denge’ye hassasiyet göstermedik. Ne pahasına olursa olsun doğrularımızı söylemekten kaçınmadık.
   Bunları yaparken de en geniş ittifakları zorladık.
   İki Sosyal Demokrat partiyi bütünleştirdik.  
   Tüm sol örgütlerle 1 yıl boyunca birçok ortak eylem ve açıklama yaptık.
   Ara seçim ilan edildiği gün bir Pazartesi günüydü. Bizden küçük tüm örgütleri Perşembe günü toplantıya çağırdık. Çarşamba akşamı Sol Hareket kendi adayını açıkladı. Yine de toplantımızı yaptık ve hepimize eşit mesafede duran ortak aday önerisinde bulunduk. 1 hafta içinde her örgüt organlarında buna dair yetki alsın dedik.
   TDP ve YKP bu bağlamda parti meclislerinden yetki aldı. Sol Hareket ve BKP ise ikinci toplantıya katılmadı bile…
   Bağımsızlık Yolu, gerekçelendirerek neden olmayacağını samimi ve dürüst bir şekilde aktardı.
   Her gün CTP ‘sol’ değil diye diye kendi ‘sol’ hareketini kurmak isteyenler, CTP’yi de ‘sol’dan sayarak illa ki CTP’nin de içinde olan bir koalisyonu zorlama görünümü vermekte.
   Şimdi biz ne yapmalıyız? Adayımızı çekip 18 CTP MV’ine 1 artı mı sağlamalıyız? Yoksa CTP kendi adayını çıkaracak diye boykot ilan edip UBP’ye 1 artı mı sağlamalıyız?
   Umut yaşamak zorunda, asıl şimdi birbirimize kenetlenerek çözüme olan ihtiyacı en yüksek sesle söylemeliyiz dedikçe, desteğini beklediklerimiz tarafından ‘bencil’ ve ‘egoist’ olmakla suçlanıyoruz ve bu çok ağır.
   Kimse ‘kahraman’ yaratma peşinde değil, ancak mücadelemizin kahramanlara ihtiyacı var. Biz bir ekip olarak ülkemiz ve geleceğimiz için gecemizi gündüzümüze katıyoruz.
   Hem de sizinle aynı ekonomik koşullarda boğuşurken yapıyoruz.
   Biz de bilirdik çekilmeyi, vazgeçmeyi ve kabuğumuzda yaşamayı. 
   Tercih etmedik.
   Direndik ve direniyoruz.
   Bir gün elbet bu direniş büyüyecek, o zamana dek, elimizden gelenin en iyisini yapmaya devam edeceğiz.”

Editör: Erol Kanlıada