Çevre Eğitimi ve Yönetimi Uzmanı Dr. Asuman Korukoğlu, sulak alanların yalnızca su demek olmadığını, biyolojik çeşitlilik olduğunu ifade etti. Bu nedenle de sulak alanları koruma altına alırken nerede başlayıp, nerede bittiğine özen gösterilmesi gerektiğine vurgu yapan Korukoğlu, zaman zaman koruma kapsamını genişletebilmek ya da koruma kapsamının gerektirdiği önlemlerini alabilmek için sulak alanlarla ilgili kayıtların güncellenmesi gerektiğini belirtti.

   BAĞIMSIZ GAZETE olarak Asuman Korukoğlu’yla birlikte biyolojik çeşitliliğin merkezi Yeniboğaziçi Sulak Alanı ile Silver Beach Sulak Alanı’nı inceledik.

   Korukoğlu, bu alanların önemi ve nasıl korunabileceği hakkında bilgi verdi.

“Yeniboğaziçi Salamis Sulak Alanı

yapılaşma ve yol yapımından sonra küçüldü”

   Korukoğlu, Yeniboğaziçi Salamis Sulak Alanı’nın tuzlu bataklık karakterinde bir alan olduğunu söyleyerek “Benim tahminim burası daha büyük bir alandı. Ancak, bu yapılaşma ve yol yapımından sonra küçüldü. Yeniboğaziçi Belediyesi burada bir derinleştirme çalışması yaptı. Dip çamuru orada yığılmış bir vaziyette duruyor” dedi.  

    Bütün sulak alanlarda olduğu gibi burayı da tehdit eden önemli faktörlerden birinin başıboş köpekler olduğundan söz eden Korukoğlu, bu konuda gerekli önlemlerin alınması gerektiğini ifade etti. Kedi ve köpeklerin doğal türlerimiz olmadığından söz eden Korukoğlu, asli görevlerinin doğal türleri korumak olduğunu söyledi.

    Korukoğlu, bu alanlarda telleme gibi bir önlem alınabileceğini ifade ederek şu öneriyi getirdi:

   “Sadece doğadaki canlılara zarar vermeyecek ve görüntüyü kirletmeyecek bir önlem olmaması gerekiyor. Telleme yapılarak tellerin çevresine de yeşil çit yani yaşayan çit yapılarak tellerin görünmesi önlenebilir. Aynı zamanda da tellin içinden ve dışından ekolojik geçitler bırakarak sürüngenlerin ulaşması sağlanabilir. Dünyanın birçok yerinde bunlar yapılmıştır. Biz de yapabiliriz. Amaç edinmek ve gerekli ve finansı bulmak önemlidir. Gerçekten uzman olan kişilere danışmak önemlidir”.

“100’den fazla kuş türü gözlemlenebilir”

   Yeniboğaziçi Salamis Sulak Alanı’nın hem orman eko sistemi, hem kıyı kumul ekosistemi hem de sulak alan eko sistemini birlikte barındırdığı için çok önemli olduğunu belirten Korukoğlu, Salamis Ormanı ile birlikte bu sulak alanda 100’den fazla kuş türü görülebileceğini kaydetti.

   Korukoğlu, ayrıca bu bölgede parça parça sulak alanlar da olduğunu ifade ederek hepsinin ayrı ayrı su biriktirip, bazı yıllarda da bunların tamamının birleştiğinin görülebileceğini söyledi.  

   Sulak Alanların Korunması ve Yönetimi Tüzüğü kapsamında Yeniboğaziçi Salamis Sulak Alanı’nın yasal statüde koruma altında olduğunu ifade eden Korukoğlu, “Zaman zaman koruma kapsamını genişletebilmek ya da koruma kapsamının gerektirdiği önlemleri alabilmek için bu arazi gözlemlerinin ve sulak alanlarla ilgili kayıtların güncellenmesi gerekir. Önlemleri de genişletmek gerekir” dedi.  

   Asuman Korukoğlu, Kıbrıs’ın endemik kuş alanı olduğunu belirterek kuşların ve yaşam ortamlarının korunmasının önemine değindi. Kıbrıs'ın göç etmeyen yerli türleri ve Kıbrıs'ta üreyen göçmen türler de olduğuna değinen Korukoğlu, Mağusa sulak alanlarının üreyen su kuşları açısından önemli olduğunu söyledi.

   Korukoğlu, “Özellikle Famagusta Fresh Water dediğimiz Kanlıdere’nin deltası, Glapsides ve Silver Beach bu açıdan çok çok önemlidir” dedi.

“Dereler de sulak alandır”

   Sulak alanların büyük çoğunluğunun gölet ve dere deltası olduğunu kaydeden Asuman Korukoğlu, dereleri koruyan bir yasamız olmasına rağmen bu yasa yapıldığı zaman sulak alan bilinci olmadığını kaydetti.

   Korukoğlu, sulak alan isminin dahi kullanılmadığını söyleyerek “Bizim sulak alan tüzüğümüzdeki tanım derelerin de sulak alan olduğunu anlatıyor. Ancak bir şekilde korunan sulak alan listesinde dere isimleri yer almıyor. Bu listede sadece bazı dere deltaları var. Dereler de sulak alan kapsamında olduğu için derelerin de bu Sulak Alan Kapsamında ki tüzüğe eklenmelidir” dedi.

    Derelerin de su kaynağı olduğunu belirten Korukoğlu, şöyle devam etti:

   “İşin acil tarafı derelerde yağmur yağarsa su olması ve suyun sürekli olmamasıdır. Suyun bir görevi vardır ve suyun görevi geçtiği yerlere su ve su ile birlikte besin mineral, bitki tohumu, polen, bazı canlıların yumurtaları, böcekler sürüngenler gibi bazı canlıları taşımaktır. Eğer siz dereleri korumazsanız doğanın kendi sisteminde yer alan bu ekolojik hizmetlere engel olursunuz”.

    Korukoğlu, 1960 yılında yazılmış bir kaynaktan da şu örneği verdi:

    “Kukla Göleti ve Güvercinlik Bent Gölü yapıldıktan sonra Mağusa’ya doğru olan topraklara tuzlanma görüldü. Çünkü dereler artık o tarafa su taşımıyordu. Bu eski kaynaklar bizim artık bu konularda yapacağız çalışmalara kılavuzluk eder. Bunlardan faydalanmak gerekir. Elbette ki artık insan sayısı fazla, biriktirmemiz gereken su miktarı fazla… Küresel iklim değişikliği de söz konusu ve buna karşı da önlemimiz olması gerekiyor. Ancak biz gölet oluşturmanın yanında dereleri de korursak bu bizim hiçbir şeyimize engel olmaz tam tersi doğada tutulan daha fazla suyu korumamızı sağlar”.

 

“Sadece suyu değil, etrafındaki bitki

örtüsünü de korumak gerekir”

 

    Sulak alanın yalnızca su demek olmadığını ifade eden Asuman Korukoğlu, aynı zamanda biyolojik çeşitlilik anlamına geldiğini kaydetti. Küresel iklim değişikliği karşısında sulak alanların nem dengesinin değişmesine karşı ve mikro denge için sigorta oluğundan söz eden Korukoğlu, sulak alanlardaki canlılığın fotosentez yapıp, karbonu tuttuğu için küresel iklim değişikliğine karşı bizi koruyan etkenlerden olduğunu belirtti.

   Dolayısı ile suyu korumanın yetmediğini söyleyen Korukoğlu, “Suyu içerisindeki ve çevresindeki canlılıkla beraber korumalıyız. Suyu korurken buna dikkat etmek gerekir. Sulak alanların görüldüğü gibi kendine özgü bitki örtüsü vardır. Sulak alanları koruma altın alırken bu bitki örtüsünün nerede başlayıp nerede bittiğine dikkat etmek gerekir. Sulak alan bitki örtüsü de sadece bitki değildir. Dibinde, üstünde çevresinde çeşitli canlılar barındırmaktadır” dedi.

 345582290_196187423290220_2922671741740223744_n

345273799_164193036611856_5154380659346701147_n

345219938_3503482503256767_4639292503072681516_n

343630436_1951043788580090_3259435469036285689_n

343587170_232329096079852_1113593954515946597_n

343397567_1414762302697759_5650699340437703604_n

343373270_159646857061964_5749543928697431535_n

343575321_948471782943316_5782427845274965899_n

Editör: Ceren Özbil