Sivrisineklerin kızılötesi dedektörleriyle vücut ısısını algılayarak kanını emecekleri insanları bulduğu ortaya kondu.
Dang humması, sıtma ve Zika gibi hastalıkları taşıyan sivrisinekler, her yıl onbinlerce kişinin ölümüne yol açıyor. Son günlerde vakaların artmasıyla endişelere neden olan Batı Nil Virüsü de sivrisinekler aracılığıyla bulaşıyor.
Independent Türkçe'nin haberine göre, bu böceklerin yarattığı sağlık sorunlarından dolayı bilim insanları sivrisineklerin konaklarını nasıl seçtiğini uzun zamandır araştırıyor.
Erkek sivrisinekler insanların kanını emmediği için zararsız ancak dişilerin yumurtalarını geliştirmek için kana ihtiyacı var.
Görme yetileri pek kuvvetli olmayan sivrisineklerin, nefes alırken verilen karbondioksit ve vücut kokusunu algılayarak avlarını bulduğu biliniyor.
Ayrıca sivrisinekler, havaya yayılan vücut ısısının yanı sıra deriye temas edince de kişinin sıcaklığını hissedebiliyor.
Önde gelen hakemli dergi Nature'da 21 Ağustos'ta yayımlanan bir çalışmadaysa, kızılötesi dalgalara dönüşen ısıyı da sezebildikleri kaydedildi.
Araştırmacılar, sarı humma sivrisineği (Aedes aegypti) türündeki dişileri kafeslere koyarak konaklarını nasıl aradıklarını izledi.
İki bölge tasarlayan ekip bunlara insan kokusu ve karbondioksit saldı. Bölgelerden birinde ayrıca insan derisi sıcaklığındaki (34 derece) bir kaynaktan gelen seviyede kızılötesi radyasyon vardı.
Bilim insanları kızılötesi radyasyon olan bölgedeki sineklerin, konak arama hareketlerinin iki kat arttığını gözlemledi.
Sivrisineklerin ısıyı bu şekilde algılama becerisi 70 santimetre mesafede bile çalışıyordu. Havaya yayılan ısıyı ise yaklaşık 10 santimetrelik bir mesafeden sezebiliyorlar.
Kaliforniya Üniversitesi Santa Barbara kampüsünden moleküler biyolog Nicolas DeBeaubien, ortak yazarı olduğu çalışma hakkında, "Beni en çok etkileyen şey, kızılötesinin ne kadar güçlü bir sinyal olmasıydı" diyerek ekliyor:
Tüm parametreleri doğru bir şekilde ayarladığımızda, sonuçlar inkar edilemeyecek kadar açıktı.
Araştırma ekibi, sivrisineklerin antenlerinin ucundaki TRPA1 adlı bir protein sayesinde kızılötesi radyasyonu sezdiğini de tespit etti.
Bu proteinin ısıyı algıladığı daha önceki çalışmalarda gösterilmişti. Yeni araştırmadaysa bu proteini üreten genin baskılanması, sineklerin kızılötesi radyasyonu algılayamasına yol açtı.
DeBeaubien, "Sivrisinekler, küçücük boyutlarına rağmen diğer bütün hayvanlardan daha fazla insanın ölümünden sorumlu" diyerek ekliyor:
Araştırmamız, sivrisineklerin insanları nasıl hedef aldığına dair anlayışı geliştiriyor ve sivrisinek kaynaklı hastalıkların bulaşmasını kontrol etmeye yönelik yeni olanaklar sunuyor.