Ahmet İLKTAÇ

 

   Doğu Akdeniz Üniversitesi (DAÜ) Fen ve Edebiyat Fakültesi Biyolojik Bilimler Bölümü Öğretim Üyesi Yard. Doç. Dr. Burak Ali Çiçek, Batı Nil virüsü ve daha birçok istenmeyen sonuçlara neden olabilecek rahatsızlıkların yayılmasına neden olan sivrisinekle, entegre yönetim planı çerçevesinde mücadele edilmesi gerektiğini söyledi.

    Sivrisinekle mücadelede fiziksel, kimyasal ve biyolojik olmak üzere 3 temel mücadele yöntemi bulunduğunu kaydeden Çiçek, çevreye ve insan sağlığına en az etkisi olan mücadele yönteminin biyolojik değil fiziksel mücadele yöntemi olduğunu açıkladı.

   Çiçek, en zararlı yöntemin kimyasal mücadele olmasına rağmen yoğun sinek popülasyonu olan bölgelerde/ alanlarda Batı Nil virüsü veya benzeri riskler göz önüne alındığında kimyasal ilaçların kullanılmasının kaçınılmaz olduğunu dile getirdi.

   Yoğun sivrisinek dalgasını bitirmek için fiziksel ve biyolojik mücadelede geç kalındığının ortada olduğunu, kimyasal mücadeleyle bu yoğun sivrisinek dalgasının yok edileceğini ardından diğer iki yöntem kullanılarak durumun kontrol altına alınabileceğini kaydeden Çiçek, bu nedenle kimyasal mücadeleyi öcü göstermenin anlamı olmadığını, gerektiği durumlarda kullanılabileceğini ifade etti.

   Çiçek, sivrisinekle mücadelenin tüm adada entegre yönetim planı çerçevesinde yapılması halinde 3 yılda kökünün kazınabileceğini ve bunun yanında mücadelede kullanılan bütçenin giderek azalacağını işaret etti.

   Çiçek, ayrıca küresel ısınma nedeniyle ülkemizde önümüzdeki yıllarda sivrisinek popülasyonunun artacağını, entegre yönetim planı çerçevesinde bir an önce mücadeleye başlanılması gerektiğini dile getirdi.

Çiçek: Sivrisinekle 3 temel mücadele yöntemi vardır

 

   BAĞIMSIZ GAZETE'ye konuşan Doğu Akdeniz Üniversitesi (DAÜ) Fen ve Edebiyat Fakültesi Biyolojik Bilimler Bölümü Öğretim Üyesi Yard. Doç. Dr. Burak Ali Çiçek, kirli- temiz ayırmaksızın suyun olduğu her yerde sadece sivrisinek değil, her türlü böceğin üreyebileceğini söyledi.

   Örneğin, apartmanın üzerindeki su depolarındaki suyu nispeten temiz olduğunu ancak çatlağı veya kırığı olması halinde içerisinde sivrisinek üreyebileceğini kaydeden Çiçek, esasen tüm böceklerin böyle olduğunu, fakat insanların odak noktalarının sivrisinekler olması nedeniyle gündemde de hep sivrisineklerin olduğunu bildirdi.

   Çiçek, sivrisinekle fiziksel, kimyasal ve biyolojik olmak üzere 3 temel mücadele şekli olduğunu dile getirdi.

   Mücadele şekillerinin birincisinin fiziksel mücadele şekli olduğunu yani su birikintilerini gidermek olduğuna vurgu yapan Çiçek, örneğin, doğada bırakılan bir araba lastiğinin içine su dolması neticesinde bu lastiğin içinde sivrisineğin üreyebileceğini, örneğin tarlada yürüyen bir ineğin iziyle açılabilecek küçük çukurun içine yağmur yağması neticesinde oluşacak suda da sivrisinek üreyebileceğini anlattı.

   Çiçek, bu tür üreme şekilleriyle birinci derece yani fiziksel mücadele ile mücadele edilebileceğini, yani bu tip tüm riskli noktaların ortadan kaldırılması gerektiğini söyledi.

   Yard. Doç. Dr. Burak Ali Çiçek, ikinci mücadele şeklinin ise kimyasal mücadele şekli olduğunu kaydetti. İster lavra evresinde olsun, ister uçkun evresinde olsun, ister bölgesel olsun, ister daha geniş yayılımlı olsun birçok metotla kullanılan kimyasallar olduğunu belirten Çiçek, kimyasal püskürterek veya bir kanala koyarak yavaş yavaş salınım yaparak mücadele edebileceğini bildirdi.

   Üçüncü tip mücadelenin biyolojik mücadele olduğunu ifade eden Çiçek, biyolojik mücadelenin ise daha çok sivrisineğe zarar veren genellikle lavra evresinde bir takım bakterileri ortama vererek yapıldığını veya herhangi bir canlının paraziti ile tüketmeye gitme yöntemi olduğunu söyledi. Yard. Doç. Dr. Burak Ali Çiçek, İngiliz Dönemi'nde ise İngilizlerin göllere sivrisinek balığı bıraktıklarını, bu balığı bırakarak sineğin lavrasını yiyerek biyolojik mücadele yapıldığını anlattı. Çiçek, balığın bırakılamadığı daha küçük su birikintilerine ise bu bakterinin sporlarını bırakmanın da biyolojik mücadele yöntemi olduğunu, yani canlıya canlı ile mücadele edildiğini, biyolojik mücadelenin özünün bu olduğunu dile getirdi.

“En çevreci yöntem fiziksel mücadeledir”

 

   Yard. Doç. Dr. Burak Ali Çiçek, bahsettiği 3 mücadele yönteminden en çevreci ve insan sağlığına en az zararı olan mücadele yönteminin fiziksel mücadele yöntemi olduğuna vurgu yaptı. En az zararı olan mücadele yönteminin biyolojik olmadığını işaret eden Çiçek, fiziksel mücadele, biyolojik mücadele yapılan biyolojik ajan kullanımı da olmadığını, biyolojik ajanların da kullanılan yerin doğal ortamında bulunan canlı olmadığını söyledi.

   Fiziksel mücadeleden sonra en çevreci ve insan sağlığına en az zararı olan mücadele yönteminin biyolojik mücadele yöntemi olduğunu açıklayan Çiçek, kimyasal mücadelenin insan ve çevre sağlığına zararlarının herkes tarafından bilindiğini kaydetti.

   Yard. Doç. Dr. Burak Ali Çiçek, en zararlı yöntemin kimyasal mücadele olmasına rağmen yoğun sinek popülasyonu olan bölgelerde/ alanlarda Batı Nil virüsü veya benzeri riskler göz önüne alındığında kimyasal ilaçların kullanılmasının kaçınılmaz olduğunu dile getirdi.

    Yoğun sivrisinek dalgasını bitirmek için fiziksel ve biyolojik mücadelede geç kalındığının ortadan olduğunu, kimyasal mücadeleyle bu yoğun sivrisinek dalgasının yok edileceğini ardından diğer iki yöntem kullanılarak durumun kontrol altına alınabileceğini kaydeden Çiçek, bu nedenle kimyasal mücadeleyi öcü göstermenin anlamı olmadığını, gerektiği durumlarda kullanılabileceğini ifade etti.

“En ideal uygulama entegre yönetim

planı çerçevesinde mücadeledir”

 

   Yard. Doç. Dr. Burak Ali Çiçek, en ideal uygulamanın nasıl olacağı ile ilgili görüşlerini şu şekilde paylaştı:

   “En ideal uygulama entegre yönetim planı çerçevesinde mücadele etmektir. İkincisi ada çapında mücadele etmek. Örneğin X belediye biyolojik ve fiziksel mücadele ile uğraşıyor. Ama yan taraftaki belediye hiç uğraşmıyorsa X Belediyesi'nin bu mücadelesi hiç etkili olmaz. Eğer bu X bölgeye şiddetli uçkun geliyorsa kimyasal kullanmak zorunda kalınıyor. En ideali yönetim planı yapmak. Tüm ada yönetim planı çerçevesinde mücadele etmeli. Birinci adım fiziksel mücadele yapmak. Yani tüm adada fiziksel mücadele yapmaktır. Yani kaynakları kurutmak. Kuratabildiğin kadar kurutmak. Tabi göllerden bahsetmiyorum. Gölü kurutmayacağız çünkü orada kuşlarımız ve diğer canlılarımız var. İkincisi dönemine bağlı eğer çok yoğun yerler varsa kimyasalla onu çökerttikten sonra daha da kontrol altına almış oluyorsun. Ardından da diğer kaynaklarla biyolojik mücaeleye geçilebilir. Burada esas işlerden biri asla kontrolü kaybetmeyeceksin".

“Doğru mücadelede ekonomik katkı da sağlanır”

   Yard. Doç. Dr. Burak Ali Çiçek, sivrisinekle etkin mücadele için kullanılacak bütçenin de ortada olduğunu söyledi.

   KKTC'nin sivrisinekle mücadele için kullandığı bütçenin 50 birim olarak düşünülmesi halinde, 35'ini Sağlık Bakanlığı'nın, 15'ini de belediyelerin karşıladığını ifade eden Çiçek, bu 50 birim içerisinde kimyasal, biyolojik mücadelede kullanılan ilaç ve ajanlar, işçiler, araçlar ve yakıt giderleri gibi her türlü ihtiyacın yer aldığını bildirdi.

   Eğer bu mücadelenin entegre yönetim planı dahiline geçmesi halinde tüm adanın sadece KKTC'de kullanılan 50 birim paranın birinci yılda 25 birime düştüğünü, ikinci yılda 10 birime düştüğünü, üçüncü yılda ve sonrasında devam eden yıllarda ise 3 birimle devam ettiğini anlatan Yard. Doç. Dr. Burak Ali Çiçek, bunun yönetim planı dahilinde sivrisinekle mücadelenin korkunç ekonomik katkısı da olacağını gösterdiğini belirtti.

   Çiçek, ancak maalesef bu konu için kimsenin bir araya gelemediğini, Halk Sağlığı Birimi ile belediyelerin ayrı ayrı mücadele ederek daha fazla para ve emek harcadıklarını söyledi. Çiçek, tüm bunları eleştirmek için söylemediğini, entegre yönetim planı çerçevesinde mücadele edebilmek için söylediğini açıkladı.

“Bazı durumlarda biyolojik mücadele çalışmayabilir"

   Yard. Doç. Dr. Burak Ali Çiçek, mücadele yöntemlerini kirli veya temiz su olarak ayırmaya gerek olmadığına dikkat çekti ve konuşmasına şöyle devam etti:

   "Su sivrisineği getirir. Kirli su da biyolojik mücadele de işler. Hem fiziksel, hem kimyasal hem biyolojik hepsi çalışır. Kirli suda biyolojik mücadelenin bakterileri ölüyor yönündeki görüşler doğru olabilir. Bunun için illa kirli su olması gerekmez. Acı su da olabilir farklı bir ortam olabilir. Sadece kirli su deyip geçmemek lazım farklı fiziksel özelliklere sahip olan ortamlarda biyolojik mücadele çalışmayabilir. Biyolojik çok dikkatli uygulanması gerekir. Bu nedenle entegre diyorum önce fizikselle azaltıyorsun, kimyasalla öldürüyorsun. Noktaları artık biliyorsun. Bildiğin yere biyolojik yapabilirsin. Biyolojik pahalı bir mücadele fiziksel ve kimyasal daha ucuz bir müdahaledir. Bazı ortamlarda biyolojik mücadele yapılamayabilir".

“Flamingolar su pireleri ve diğer benzer canlılar ile besleniyor”

   Yard. Doç. Dr. Burak Ali Çiçek, yapılan mücadelelerde su pirelerinin ve diğer benzer canlıların ölmesini istemediklerini açıkladı.

   Flamingoların su pirelerini ve diğer benzer canlıları yiyerek beslendiğini işaret eden Çiçek, sivrisinek mücadelesiyle eko sistemi bozmamak gerektiğini, kimyasal mücadelede ölmesini istemedikleri grupların da ölmesine neden olunduğunu belirtti.

   Bu nedenle biyolojik mücadeleyi vurguladıklarını ifade eden Çiçek, şöyle devam etti:

"Tabi ki ideal biyolojik mücadeledir. Ama şu o biyolojik mücadeleye giderken arada geçirilmesi gereken evreler vardır. Bu evrelerin geçilmesi lazım. Geçmezsen başaramazsınız. Entegre mücadele şekliyle 3 yılda bu işi bitirebiliriz".

“Küresel ısınma var sivrisinek popülasyonu artacak!”

   Yard. Doç. Dr. Burak Ali Çiçek, Ülkede sivrisinekle mücadelede KKTC'ye gelen tarımsal amaçlı kimyasalın çok küçük bir bölümü kadarının sivrisinekle mücadelede kullanımının gerektiğinin altını çizdi. "Sivrisinek ile mücadelede kullanılması öngörülen kimyasalın tarımsal amaçlı kimyasal kullanımın sadece yüzde 1'i kadardır" diyen Çiçek, konuşmasını şu sözlerle sonlandırdı:

   "Sivrisinek Batı Nil virüsü ve diğer hiç istenmeyen rahatsızlıklara neden olabiliyor. Küresel ısınmayla birlikte bu coğrafyada sivrisinek popülasyonu artacak. Bu nedenle tez bir şekilde entegre yönetim planı çerçevesinde mücadele edilmelidir. Bu iş uzmanlarına bırakılacak. Entegre mücadelede zaman içinde kimyasal mücadele sıfırlanmaktadır".