Rum Dışişleri Bakanı Konstantinos Kombos, “Kathimerini” gazetesine söyleşi verdi.
Kathimerini gazetesine göre Kombos, söyleşi sırasında Kıbrıs sorunu ve Maraş ile ilgili soruları da yanıtladı.
Kombos, hükümetin, ülkenin itibarının korunması ve güçlendirilmesini yeniden organize edecek bir öneri üzerinde çalıştığını ifade etti.
Yaptırımlara yönelik olarak devletin işleyişinin değişeceğinden söz eden Kombos, bunun da en kısa zamanda açıklanacağını belirtti.
AB’nin Kıbrıs sorununa etkin şekilde müdahil olmasıyla ilgili bir soru üzerine Kombos, ilk önce geçmişteki AB’nin müdahil şekliyle Rum Yönetimi Başkanı Nikos Hristodulidis’in bu yöndeki önerisinin ayrılması gerektiğini ifade etti.
Kombos, AB’nin geçmişte teknokratlar düzeyinde müdahil olduğunu ancak siyasi düzeyde katılımın eksik olduğunu belirtti.
AB’nin Kıbrıs sorununa gerek teknokrat, gerekse siyasi düzeyde istikrarlı bir şekilde müdahil olmasını istediklerini söyleyen Kombos, bunun süreci kolaylaştıracak bir unsur olduğu düşüncesinden de bahsetti.
Kıbrıs sorununda şu anda var olan çıkmazdan da söz eden Kombos, BM’nin diğer tarafın kabul edeceği temsilciyi atama zafiyetinin bulunduğunu söyledi. Kombos, AB’nin siyasi bir şahsiyeti atamasının, müzakerelerin yeniden başlamasının kolaylaşacağına inandıklarını ifade etti.
Kombos, AB tarafından atanacak kişinin Türkiye-AB ilişkisinde de aracı olarak faaliyet göstereceğini belirtti.
Bu kişinin görevinin, müzakerelerin yeniden başlamasıyla son bulmayacağını çünkü amacın “müzakereler uğruna müzakereler” değil de “özlü görüşme” olduğunu belirten Kombos, bu kişinin müzakerelerin yeniden başlamasına yardımcı olmasını ve müzakerelerde müdahil olarak kalmasını istediklerini ifade etti.
“Türkiye’ye ne gibi teşvikler verilebilir?” şeklindeki soru üzerine Kombos, teşviklerin Türkiye ve Kıbrıs Türk toplumuna yönelik olarak hareketi ettiğini kaydetti. Kombos, AB-Türkiye sepetinin, görüşme konusu olabilecek önemli boyutlara sahip olduğunu söyledi.
Bir soru üzerine, Türkiye’deki seçimlerin, sonuçlarından bağımsız olarak önemli bir dönüm noktası olduğunu kaydeden Kombos, kendilerinin bu zaman dilimini, önerileri anlatma ve soruları yanıtlamakla geçirdiklerini belirtti.
Komboş, AB ve diğer muhataplarla zemini hazırladıklarını ve Türkiye’deki seçim sonuçlarını görmeyi beklediklerini ifade etti.
Guterres çerçevesinin altı noktasını benimseyip benimsemedikleri şeklindeki bir soru üzerine, Kombos, bunun müzakerelerin başlangıç noktası olduğunu söyledi.
BM’nin Kıbrıs’taki temsilcisi Colin Stewart ile ilgili bir soru üzerine ise Kombos, oynayabileceği önemli bir role sahip olan BM temsilcisiyle, özellikle müzakerelerin olmadığı, gerginliklerin ve çözüme yönelik konuların bulunduğu bu dönemde iş birliği yaptıklarını ifade etti.
Rum tarafının Stewart ile iş birliği yapma niyetine sahip olduğunu ifade eden Kombos, kendisinin de şahsen Stewart ile birkaç kez görüştüğünü de belirtti.
Maraş ile ilgili soruları da yanıtlayan Kombos, son gelişmelerin herkesi endişelendirdiğine işaret ederek, devletin tüm dairelerinin gerçek verileri toplamaya ve değerlendirmeye çalıştığını söyledi.
Kombos, Hukuk Dairesi, İçişleri Bakanlığı ile düşüncelerin paylaşıldığını, tüm hukuki ve siyasi olanakların incelendiğini belirtti.
Kombos, “bir yandan, Kıbrıslı Rum vatandaşımızın kendi nedenlerine bağlı olarak bir karar verdiğini diğer yandan ise Kıbrıs Rum mallarını satın alınmasına dair Çavuşoğlu’nun teşviklerini görüyoruz” şeklinde konuştu.
Bu konunun göğüslenmesi amacıyla devletin tüm olanakları tükettiğini söyleyen Kombos, bu konuyla ilgili belirli bir stratejinin beklenip beklenilmemesi şeklindeki bir başka soru üzerine bunu kamuoyuyla paylaşmasının mümkün olmadığını birçok bakanlığın konuya müdahil olduğunu, bunun büyük bir ekonomik boyuta sahip olduğunu ayrıca birçok da hukuki konunun bulunduğunu söyledi.
Başsavcılıkla mükemmel bir iş birliğine sahip olduklarını söyleyen Kombos, Başsavcılıkla bir dizi hukuki konunun yanı sıra karar vakti geldiği zaman Rum Yönetimi Başkanı Nikos Hristodulidis’in önünde seçeneklerinin olması için konunun nasıl ele alınacağını da görüştüklerini belirtti.
Bu alım-satımların arkasında kimin bulunduğunun bilinip bilinmediği şeklindeki soru üzerine Kombos, “evet, biliyoruz ama bunu söylemem sorumsuzluk olur. Tarif edilebileceğimiz nokta, bu hikâyeye dahil olan belirli bir alıcı olduğudur” şeklinde yanıt verdi.
Rum Dışişleri Bakanı Kombos, AB’nin Kıbrıs sorununa siyasi düzeyde katılımının eksik olduğunu belirtti
Editör: Ahmet Karagözlü
Yorumlar