Halkın Partisi (HP) Genel Başkanı ve eski Dışişleri Bakanı Kudret Özersay yarın Güney Kıbrıs mahkemeleri önünde yargılanmasına başlanacak olan iş insanı Simon Aykut konusuyla ilgili olarak Bağımsız Gazete’nin sorularını yanıtladı.

   Özersay, Kıbrıs Rum yönetiminin Avrupa Konseyi ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin kararlarıyla bağlı olduğunu ve bu nedenle de bahse konu uluslararası örgütün ve mahkemenin kuzey Kıbrıs’ta mülkiyete dair sorunların çözümünde Taşınmaz Mal Komisyonu’nu bir çare olarak tarif etmiş olması gerçeğine gözlerini kapatamayacağını vurguladı.

    Özersay, şöyle konuştu: “Üstelik bu Kıbrıs Rum mahkemeleri için de geçerlidir. Eğer Kıbrıs Cumhuriyeti’nin var olduğunu ve Avrupa Konseyi üyesi olduğunu iddia ediyorlarsa o zaman uluslararası antlaşmaların kendileri açısından yarattığı yükümlülükleri yok sayamazlar.

  KKTC’de bulunan 1974 öncesi tapuda Kıbrıslı Rumlar adına kayıtlı olan mallara dair mülkiyet hakkını kabul eden ve yok sayılamayacağını söyleyen Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi aynı zamanda bu mal sahiplerinin taşınmazlar konusunda iade, takas ve tazminat taleplerini KKTC’de kurulan Taşınmaz Mal Komisyonu’na götürüp orada çare aramaları gerektiğini vurgulamıştır.

   Kendi önünde bu konuda bekleyen başvuruları da KKTC’deki TMK’ya havale etmiştir. 1974 öncesi mal sahiplerinin haklarını teyit ederken mevcut kullanıcıların yani 1974 ertesinde o taşınmazlarla ilgili hak elde edenlerin de mülkiyete dair hakları olduğunu teyit etmiştir. Hal böyleyken KKTC’de yürürlükte bulunan ve AİHM tarafından kabul gören TMK yasası çerçevesinde, onu da dikkate alarak yapılan mülkiyet mevzuatına uygun davranarak alım yapan, gerekli izinleri alarak yatırım yapan ya da konut olarak satın alan yerli yahut yabancıları yargılamak, cezalandırmaya çalışmak ne insan hakları hukukuyla bağdaşır ne de adaletle…”

“Taşınmaz Mal Komisyonu'na dair
adımları doğru ve olumlu buluyorum"

  Kudret Özersay, son bir yılda Taşınmaz Mal Komisyonu’nun fiilen çalışması ve etkili iç hukuk yolu olarak çare üretmesi bakımından Türk tarafının attığı adımları çok olumlu ve doğru bulduğunu da vurguladı.

   Özersay ,“Tazminatların hızlı bir biçimde ödenmesi ve çözümlenmiş ama son noktası konulmamış olan çok sayıda dosyanın kapatılmış olması dikkate değerdir. AİHM’nin kendi dava yükü ve verimli çalışma ihtiyacını da dikkate alacağına ve Strasbourg’da yakında yapılacak olan değerlendirmelerde TMK’ya yönlendirme tutumunu sürdüreceğine inanıyorum” dedi.

“Sayın Cevdet Yılmaz ile görüştük”

   Kıbrıs sorunu ve Mülkiyet gibi bağlantılı konularda görevde olanların Türkiye ile tam bir istişare ve işbirliği içerisinde hareket etmeleri gerektiğine de işaret eden Özersay’a Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz’ın son ziyaretinde kendileriyle bir teması olup olmadığının sorulması üzerine HP lideri Özersay “Evet sayın Yılmaz bizimle de görüştü. Özellikle Kıbrıs sorunu ve onunla bağlantılı olan gündemdeki konularda görüş alışverişinde bulunduk. Biz Halkın Partisi olarak Türkiye ile diyaloğu ve iyi ilişkileri önemsiyoruz” dedi.

Editör: Erol Kanlıada