CTP Genel Başkanı Tufan Erhürman sosyal medya üzerinden yaptığı değerlendirmede hükümetin 7 ay önce düzenlediği kalınma planı basın toplantısında ortaya koyduğu hiç bir konuyu yerine getirmediğini söyledi.
Erhürman’ın paylaşımnda şu ifadelere yer verdi:
‘Tarih: 26.9.2023. Görkemli bir basın toplantısı tertip etti "hükumetimiz".
5 yıllık kalkınma planı hazırlanacak ve bu plan ülkemizin 10-20 yıllık geleceğine de ışık tutacaktır denildi.
"Elinizde yeterli bilgi yoksa, nüfusu planlayamazsınız. Nüfusu planlayamazsanız eğitimi, sağlığı, ulaştırmayı, enerji ihtiyacınızı, su ihtiyacınızı, konut ihtiyacınızı, kamuyu, yatırımlarınızı planlayamazsınız. O yüzden 5 yıllık kalkınma planını önemsiyoruz" sözleri sarf edildi toplantıda.
Elde bilgi var mıydı? Yoktu. Nüfus biliniyor muydu? Bilinmiyordu. Nüfus planlanabilir miydi? Bu durumda planlanamazdı.
O nedenle, şu anda "hükumet"te olan partilerin gündeminde dahi yokken, üç yıldır, "acilen beş yıllık ekonomik, sosyal, kültürel kalkınma planına ihtiyacımız var" diyen bir parti olarak "nüfusu bilmezseniz, buna ek olarak bir nüfus politikanız da yoksa böyle bir planı yapmanız mümkün değil" dedik. Ama basın toplantısı görkemliydi ve ertesi gün medyada aynı derecede görkemli bir biçimde yer aldı.
Toplantıdaki en önemli iddia, "Plan"ın 2024 yılı ilk çeyreğinde hayata geçirileceğiydi. 2024'ün ilk çeyreğini geride bıraktık. Bırakın planın hayata geçirilmesini, planın kendisi yok ortada. Ama daha önemlisi, böyle bir planın hazırlanabilmesi için temel ihtiyaç olan nüfusa dair bilgi ve nüfus politikasından eser yok! Dolayısıyla planın ortada olmaması son derece doğal!
"CTP söyler, biz yaparız" cümlesini şiar edinmiş "hükumet", CTP "üç yıl içinde kamu okullarında tam gün eğitim" deyince, bir günde iki günlük sözde tam gün eğitime geçip kaos yarattığı gibi, CTP, zorunlu gıda ve temizlik malzemelerinde narh deyince, ekmeğe ve ete narh koyduğunu iddia edip her şeyi yüzüne gözüne bulaştırdığı gibi, sosyal ekonomik kültürel kalkınma planı fikrini de bir şov malzemesi olarak kullanıp çöpe attı sonuçta.
Şimdi en büyük endişem, ben böyle dedim diye, ortada nüfus bilgisi, nüfus politikası dahi yokken, "aha hazırladık, açıklıyoruz" diyerek çalakalem yazılmış bir şeyleri toplumla paylaşmaya kalkmaları.
Gerçi hiçbir biçimde uygulan(a)mayacağı belli olan bir şeyden endişelenmeye gerek var mı emin değilim. Ama yaparlar mı? Bu kadar ciddiyetsizlikten sonra bunu da yaparlarsa şaşırmam elbette!'