Milli Mücadele Vakfı Başkanı Aziz Gülbahar, “21-25 Aralık Milli Mücadele ve Şehitler Haftası” dolayısıyla yayımladığı mesajda Kıbrıs Türk halkının Rum komşuları yüzünden 1950’li yıllardan bu yana yaşadığı tehlikeleri, ambargoları, saldırıları, katliamları bilmezden ve görmezden gelerek hala federal çözüm önerenlerin, tarihi hata yaptığını belirtti.
Gülbahar yaptığı yazılı açıklamada, “Rumların 66 yıl önce EOKA terör örgütünü kurmaları, 61 yıl önce Kıbrıs Türk halkını katletmeye yönelmeleri, 50 yıl önce Rum-Yunan faşistleri tarafından Kıbrıs Helen Devleti’nin ilan edilmesi, Rum yöneticilerin tüm barış antlaşmalarını reddetmeleri, hala Kıbrıs Türkü’nün egemenliğini tescile yanaşmamaları, Türkiye’nin garantörlüğünü sıfırlamaya çalışmaları, Kıbrıs‘ı Yunan yapma hayallerinden kaynaklanmaktadır.” ifadelerine yer verdi.
Gülbahar, Kıbrıs Türkü’nün dünyada eşi benzeri az görünen bir varoluş ve özgürlük mücadelesi sonucu Anavatan Türkiye’nin her alandaki desteğiyle üzerinde egemen olarak, huzur ve güven içinde yaşadığı devlet topraklarına kavuştuğunu belirtti.
“HALKIMIZIN BİR BÜTÜN OLARAK VERDİĞİ MİLLİ MÜCADELE, TARİHİMİZE ALTIN HARFLERLE YAZILDI”
“Egemenliğimizin, özgürlüğümüzün, devletimizin bedeli gazilerimiz, şehitlerimiz ve şanlı mücadelemizle ödenmiştir.” diyen Gülbahar, 21-25 Aralık 1963 Rum saldırılarına karşı çok yetersiz koşullara rağmen Kıbrıs Türk halkının bir bütün olarak verdiği milli mücadelenin tarihe altın harflerle yazıldığını belirtti.
Gülbahar, “O dönemde o mücadele verilmemiş, Anavatan Türkiye etkin ve fiili garantörlük hakkını kullanarak devreye girmemiş olsaydı, halimiz Gazze ve Batı Şeria’daki Filistinliler gibi olacaktı.” diyerek Rum-Yunan ikilisinin tutumunun değişmediğini kaydetti.
"MİLLİ MÜCADELE TARİHİMİZ AYRI BİR DERS OLARAK OKULLARIMIZDA OKUTULMALI"
Güney Kıbrıs’ta Türk düşmanlığı ve Türk’e tahammülsüzlüğün azalmadığını, aksine artığını belirten Gülbahar, şöyle devam etti:
“ELAM artık güçlü bir şekilde Rum Meclisi’ndedir ve o Rum Meclisi’nin Türkiye’nin garantörlüğünü içeren hiçbir antlaşmaya onay verilmeyeceğine dair, oy birliğiyle alınan kararı vardır. Her Türk bunu belleğine iyice yerleştirmelidir. Tüm siyasal partilerimizin, kurum, kuruluş ve sendikalarımızın yapmaları gereken, devletimize, egemenliğimize, güvenliğimize dört elle sarılmak, bir an önce Kıbrıs Türk halkını daha ileri bir yaşam kalitesine ulaştıracak adımlarda uzlaşmaktır. Şehitlerimiz, gazilerimiz, atalarımız bizlerden bunu bekliyor. Bu duygu ve düşüncelerle tüm şehitlerimizi rahmet, tüm gazilerimizi minnet ve şükranla anıyor, Milli Eğitim Bakanlığı’nı ve hükümeti bir an önce milli mücadele tarihimizin ayrı bir ders olarak okullarımızda okutulması, çocuklarımızın, gençlerimizin yakın tarihimizi iyi bilmeleri için gerekli kararları almaya davet ediyoruz.”