Avrupa Parlamentosu Başkanı Roberta Metsola, Kıbrıs sorununun Avrupai şekilde çözümlenmesi gerektiğini ifade etti.
Fileleftheros gazetesi ve diğer gazeteler, Avrupa Parlamentosu Başkanı Roberta Metsola’nın, dün gerçekleştirilen Strazburg’taki Avrupa Parlamentosu oturumunda “Kıbrıs’ın işgalinin 50’inci yılını” kınadığı açıklamasına yer verdi.
Metsola, 1974 yılı sonuçlarının bugün hâlâ hissedildiğini belirterek Avrupa’da bölünmelere yer olmadığını savundu.
AB üyesi bir ülkenin zorunlu bölünmesinin, Kıbrıs’ın değil Avrupa’nın meselesi olduğunu söyleyen Metsola, buna Avrupai bir şekilde yanıt verilmesinin gerektiğini ifade etti.
Metsola, “Kıbrıs’ın, AB’nin unutulmuş köşesi olmadığını belirterek Avrupa Birliği’nin kıtanın acı dolu tarihinden esinlenerek şekillendiğini belirtti.
Bu trajik yıldönümünde Avrupa Parlamentosu’nun mesajının, bakışların Güney Kıbrıs’ın üzerinden çekilmeyeceği yönünde olduğunu belirten Metsola, “biz biriz, Kıbrıs’ın sorunları bizim de sorunlarımızdır, Avrupa; Kıbrıs bölünmüş kaldığı sürece, bütün kalamayacaktır” ifadesini kullandı.
Rum AP üyeleri
Fileleftheros gazetesi haberin devamında Rum AP üyelerinin de oturumda söz aldığını yazdı.
Habere göre Avrupa Halk Partisi adına konuşan DİSİ AP üyesi Lukas Furlas, Kıbrıs ile ilgili açıklamasından dolayı Metsola’ya teşekkür ederken bunun; kendilerinin unutulmadığını gösterdiğini belirtti.
Furlas, “bugünlerde, Türk işgalinin 50’inci yılının tamamlanacağını, 50 yıllık göçmenlik ve bölünmüşlüğün söz konusu olduğunu” savundu.
Sol grubu adına konuşan AKEL AP üyesi Yeorgios Yeorgiu, “Kıbrıs halkına olan çifte suçtan bu yana 50 yılın geçtiğini” belirtti.
Yeorgiu ayrıca darbe ve bunu takip eden trajik sonuçlarıyla “işgalden” söz etti.
Sosyal Demokratlar adına konuşan DİKO AP üyesi Kostas Mavridis, Kıbrıs sorunun Avrupai bir sorun olduğunu, “yasa dışı işgalin ve istilanın” bu yıl 50’inci yılını tamamlayacağını belirtti ve insan hakları ihlallerinden, kayıplar ve binlerce göçmenden de bahsetti.
Muhafazakarlar adına konuşan ELAM AP üyesi Geadis Geadi ise “içine girilen bugünlerin kendileri için değil ama Avrupalılar için yortu olabileceğini ancak üç gün içerisinde binlerce savaş suçunun işlendiği, işgalin yaşandığı 20 Temmuz 1974'ün kara yıldönümüne doğacaklarını” savundu.