Cumhuriyet Meclisi Genel Kurulu’nda güncel konuşmalar yapıldı. Deprem ağırlıklı güncel konuların ele alındığı konuşmaların ardından Meclis'in bugünkü oturumu sona erdi. Cumhuriyet Meclisi’nin bir sonraki toplantısı 6 Mart Pazartesi saat 10.00’da yapılacak. Barçın: Böyle bir yönetim anlayışı olamaz CTP Milletvekili Devrim Barçın, Bakan Şan’ın hatasını kabul edip özür dilemesinin bir erdem olduğunu söyledi. Barçın, vergi affı konusunun uzatılmaması gerektiğini dile getirdi. Bakan Arıklı’nın Kıbrıs çıkışı vergisi rakamları konusundaki açıklamalarını eleştiren Barçın, vergi konusunda hükümetin bilgi sahibi olmadığını savundu. Bir devletin Maliye Bakanlığı ve Ulaştırma Bakanı'nın uçak biletlerinden KKTC’nin aldığı vergi ile şirketin aldığı vergi miktarlarını bilmediğini savunan Barçın, eleştirilerde bulunarak, “Böyle bir yönetim anlayışı olamaz” dedi. Barçın, hükümete CTP’nin bütçeye yönelik önerilerini dikkate alma çağrısında bulundu. Şahali: Bu bir samimiyet testiyse hükümeti oluşturanlar sınıfta kalmıştır CTP Milletvekili Erkut Şahali, “Yapı Denetimi, Planlı Kentleşme ve Hükümete Mensup Partilerin Tutumu” konulu güncel konuşma yaptı. Şahali, Türkiye’de yaşanan depremin büyük bir coğrafyayı yıkıcı bir şekilde etkisi altına aldığını, bunu depremin yapıcı sonuçları olması temennisinde bulunarak, planlı kentleşme gibi tedbirler ve sorulacak hesaplar bulunduğunu söyledi. Depremden bağımsız ülkenin çelişkiler ve acı deneyimler barındırdığını belirten Şahali, KTMMOB Yasa değişikliği ile ilgili konunun ihtiyatlı bir şekilde ele alınması gerektiğini, yaşanan depremin ardından bu konunun daha da önem kazandığını dile getirdi. KTMMOB ile ilgili yasa değişikliği önerisinin gündemde olduğunu, geri çekilmediğini savunan Şahali, söz konusu değişikliğin denetim yetkisinde yetki azaltılmasını içerdiğini söyledi. Şahali, hükümetin yapı güvenliği tehdit edecek girişimi gündeme getirdiğini ve “elini vatandaşın cebine uzatarak fon yaratma adına kesintiler planladığını” iddia etti. “Bu bir samimiyet testiyse hükümeti oluşturanlar sınıfta kalmıştır” diyen Şahali, yasa değişikliği önerisine imza koyan milletvekillerini sıralayarak Başbakan'ın da yasa önerisinin arkasına durduğunu açıkladığını söyledi. Şahali, Dışişleri Bakanı Tahsin Ertuğruloğlu’nun insani yardım konusundaki tutumu ve Cumhurbaşkanı Tatar’ın imar planına ilişkin açıklamalarını da eleştirdi. Hükümetin plansızlığı ve denetimsizliği teşvik ettiğini savunan Şahali, samimiyetin işle belli olduğunu, yapılması gereken işin ise KTMMOB Yasası değişiklik önerisini geri çekmek olduğunu ancak bunun yapılmadığını dolaysıyla bu tutumun halkta “güvensizlik yarattığını” ileri sürdü. Şahali, ülkesel fizik plana uygun imar planlarının uygulanması, başka acıların yaşanmaması için iş ve işlemlerin ivedilikle yapılması gerektiğini söyledi. Şan: Yüksek binaların olduğu bölgelerde gereken temeller atıldı Maliye Bakanı Alişan Şan, yapıcı önerilere açık olduklarını ifade etti. Şan, İmar Yasası ile ilgili Turizm ve Çevre Bakanı’nın dün açıklamalarda bulunduğunu söyleyerek, bazı yatırım bölgelerini telaffuz ederken yatırımları ters etkileyebileceğini göz önünde bulundurmak gerektiğini ifade etti. Yüksek binaların olduğu bölgelerde gereken temellerin atıldığını yerinde görüp incelediğini dile getiren Şan, ciddi yatırımlar yapıldığını, önlemlerin titizlikle alındığını söyledi. Rogers: Kamunu durumu içler acısı Girne Bağımsız Milletvekili Jale Refik Rogers, “Kuralsızlığın Kural Olduğu Ülkemizde Deprem Sonrası Çıkarılacak Dersler” konulu konuşmasında, deprem nedeniyle büyük üzüntü yaşandığını ancak ders çıkarılmadığının Alişan Şan’ın konuşmasıyla bir daha ortaya çıktığını söyledi. Rogers, ülkede devletin sorumluluğunda olan birçok konunun ihmal edildiğini savunarak, okullarda hastanelerde altyapı eksiklikleriyle yüzleşildiğini sosyal devlet olmanın gereğinin yerine getirilmediğini iddia etti. Depremin yeni sayfa açmak için bir fırsat olduğunu dile getiren Rogers, kalıcı ve sürdürülebilir cesaretle adil bir şekilde adım atılması gerektiğini, partizanlığın ülkeyi getirdiği noktanın ortada olduğunu söyledi. Ülkede kayıt dışılığa son verilmesi gerektiğini dile getiren Rogers, hükümetin cesur ve samimi adımlar atmaları halinde tüm halkın ve muhalefetin destek vereceğini belirtti. Rogers, Türkiye’nin deprem felaketiyle sarsıldığını, eskisi kadar yardım yapmasının mümkün olamayacağını, kendi ayakları üzerine duran bir devlet yapısı kurmak gerektiğini ifade etti. Kayıt dışı ekonomi noktasında ciddi sorunlar olduğunu dile getiren Rogers, adaletli vergi toplanmasına hemen şimdi başlanması gerekirken vergi affının süresinin uzatıldığını söyledi. Kamunun durumunun “içler acısı olduğunu” savunan Rogers, liyakatsiz atamalarla kamu kurumlarının içinin boşaltıldığını, kaynakların acil ihtiyaca değil geçici ve mevsimlik işçi gibi siyasi atamaları ödemek için kullanıldığını savundu. Rogers, kamu reformunun konuşulması, teşvik sisteminin gözden geçirilmesi gerektiğini belirtti. Gazimağusa İskele Yeniboğaziçin İmar Planı’nın durumuna değinen Rogers, hükümetin kayıt dışılığa göz yumduğunu savunarak, her bölgede imar planına ihtiyaç duyulduğunu söyledi. Rogers, hükümete “silkinip kendine gelme çağrısı” yaptı. Öztürkler, bürokratik engellerin ortadan kalkacağı adımlar atılacağını ifade etti Konuşmacıları yanıtlayan İçişleri Bakanı Ziya Öztürkler, kayıt dışılığın ülkenin en önemli sorunlarından biri olduğunu söyleyerek, somut adımlarla bu soruna son vermek gerektiğini bu noktada hükümetin elinden geldiğince adımlar attığını belirtti. Öztürkler, 21 yıl kamu içinde yer alan bir kişi olarak yapılacak çok şey olduğuna katıldığını, ülkeye katkı adına adımlar atıldığını, hizmetlerde e-devlet kapsının önemli olduğunu, bu noktaya ciddi anlamda sahip çıkmak ve öncülük yapma noktasında olduklarını kaydetti. 1-10 Mart arasında online sistemleri yürütemeyeceklerini, 10 Mart’tan sonra yeni bir yazılımla hizmet verileceğini dile getiren Öztürkler, doğum ve ölüm belgelerinin yeni yazılımla verileceğini, kimlik başvurularında son noktaya gelindiğini, mavi ve beyaz kimlik noktasında da adımlar atılacağını söyledi. Öztürkler, bürokratik engellerin ortadan kalkacağı adımlar atılacağını ifade etti. Planlı büyüme noktasının çok önemli olduğunu dile getiren Öztürkler, yapılan yeni okulların özel sektör devlet iş birliğinde yapıldığını söyledi. Sadıkoğlu, kısır çekişmelerin bir yana bırakılarak depreme hazırlık yapılması çağrısında bulundu Meclis'te daha sonra UBP Lefkoşa Milletvekili Sadık Gardiyanoğlu, “Deprem Değil İhmal Öldürür” konusunda güncel konuşma yaptı. Gardiyanoğlu, imar planlarıyla ilgili ara emri alındığını, tıkanmış bir süreç bulunduğunu söyledi. Türkiye’de yaşanan depremin büyüklüğüne ilişkin rakamlara değinen Gardiyanoğlu, Türkiye’ye maliyetinin yaklaşık 85 milyar dolar olduğunu söyledi. Gardiyanoğlu, bir canlı yayında açıklama yapan bir milletvekilinin “hükümetin deprem günü öğlene kadar uyuduğunu” söylediğini dile getirerek, o gün yapılan faaliyetleri saat saat anlattı. Sabah saat 09.00’da Bakanlar Kurulu’nun toplandığını ve ilk geminin 12.00’de adadan ayrıldığını söyleyen Gardiyanoğlu , “Bazı konularda siyaset yapmayacağız” dedi. Gardiyanoğlu, halkın, hükümetin, sivil toplum örgütlerinin deprem konusunda duyarlılık gösterdiğini, ciddi yardımlar yapıldığını, katkı yapan herkese teşekkür etti. Meclis’te bugün yaşanan tartışmalardan üzüntü duyduğunu da dile getiren Gardiyanoğlu, bunlar yerine ülkeyi depreme hazırlamak gerektiğini söyledi. “Önümüzde uzun ve meşakkatli bir süreç bizi bekliyor” diyen Gardiyanoğlu, Meclis’te kurulan ad hoc komitelerde de gerekli çalışmalar yapacağını kaydetti. Gardiyanoğlu, denetim ve kontrollerin başladığını, 100’e yakın gönüllü mühendisin hızlandırılmış kurs aldığını, Gazimağusa’dan başlamak üzere ülke genelinde okulların, hastanelerin, devlet kurumlarının ve diğer binalarının kontrollerinin yapılacağını belirtti. Gardiyanoğlu, İskele’deki yüksek yapılarla ilgili konuşmalar yapıldığını anımsatarak, bu binaların kurala uygun şekilde vize aldıklarını dile getirdi. Gardiyanoğlu, kısır çekişmelerin bir yana bırakılarak depreme hazırlık yapılması çağrısında bulundu. Candan: Sorun bakanlık koltuğunda oturan bir kişinin toplumun vicdanını yaralayacak açıklamalar ve hareketlerde bulunması CTP Güzelyurt Milletvekili Armağan Candan, “Deprem ve Çok Boyutlu Etkileri” konusunda konuşma yaptı. Candan, İsias Otel ve ölüme neden olan diğer binalara ilişkin yargı sürecinin zor ve uzun olacağını, bu davanın Kıbrıs Türk halkının ortak davası olduğunu, hesap sorulacağını söyleyerek, Meclis’in bu konuda hassas olduğunu belirtti. Sorunun bakanlık koltuğunda oturan bir kişinin “toplumun vicdanını yaralayacak açıklamalar ve hareketlerde bulunması” olduğunu savunan Candan, bunun dışında muhalefetin yapıcı bir tutumla hareket ettiğini, popülizm yapmadığını söyledi. Candan, Kıbrıs Rum tarafından yapılmak istenen yardım ve arama kurtarma ekibinin Türkiye’ye gönderilmek istenmesinin gerçekleşmesine izin verilmediğini, Türkiye’nin ilk gece uluslararası yardım çağrısı yaptığını, dünyanın dört bir yanından ekiplerin enkaz altında kalanları kurtarmaya çalıştıklarını söyledi. Kıbrıs Rum arama kurtarma ekibine ise izin verilmediğini, onların kurtarabileceği kişileri kurtarmasına izin verilmediğini, Kıbrıslı Rum ekibin Türkiye’de bir canı kurtardığına yönelik görüntü çıkmasının istenmediğini savunan Candan, “Bu anlayışa karşı durulmalıdır” dedi. Candan, İsias Otel ve benzeri davaların peşini bırakmayacaklarını, bunun yanından deprem denetiminin de politize edilmeden yapılması gerektiğini belirtti. Panik yapılmadan önlem alınmasını sağlamak gerektiğini vurgulayan Candan, turist ve yatırımcılara da gerekli güvencenin verilmesi için bu çalışmaların sağlıklı şekilde tamamlanması gerektiğini aksi takdirde birtakım söylentilerin ekonomiyi olumsuz etkileme durumu bulunduğunu söyledi. Taçoy: KKTC’ye bir ateş düşmüştür Meclis'te son konuşmayı yapan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Hasan Taçoy,6 Şubat’ta yaşanan depremin ardından “KKTC’ye bir ateş düşmüştür” dedi. Türkiye’de yaşanan felakette yaşamını yitiren KKTC yurttaşlarıyla ilgili dava süreçlerinin takibinin yapılması, Meclis’in bu konuları takip etme sorumluluğu olduğunu dile getiren Taçoy, depremle ilgili kurulan komitelerin de Meclis’in ortak kararı olduğunu belirtti. “Bu konuda kimsenin şüphesi olmasın” diye Taçoy, çözüme ulaşana dek vicdanları rahatlatacak o gün gelene kadar takibin yapılacağı sözünü verdi. Taçoy, kuzeyde yaşayan Maronit ve Rumları temsil eden kişilere her ay BM vasıtasıyla yardım yapıldığını, bunun BM vasıtasıyla yapıldığını çünkü KKTC’yi tanımadığını iddia ettiğini söyledi. Annan Planı sonrasında “evet” oyuna rağmen dünyanın KKTC’ye yaptığının “büyük bir ayıp olduğunu” söyleyen Taçoy, Türkiye’nin de bu noktadaki sorunu ve anlayışı göstermek adına hareket ettiğini belirtti. Hasan Taçoy, KKTC’ye inançları ve var olanı ileriye götürmeden geçen duygularını Meclis ile paylaştığını dile getirdi. Güncel konuşmaların ardından Meclis’in bugünkü oturumu sona erdi. Cumhuriyet Meclisi’nin bir sonraki toplantısı 6 Mart Pazartesi saat 10.00’da yapılacak.

Editör: TE Bilisim