Asgari Ücret Saptama Komisyonu, yılın ikinci asgari ücretini aylık brüt 18 bin 103, net 15 bin 750 TL olarak belirledi.
İşçi tarafı asgari ücret artışını yetersiz bulurken, işveren tarafı iyi bir artış yapıldığını söyleyerek, prim desteği istedi.
Öte yandan Asgari ücrete yapılan artış oranını BAĞIMSIZ Gazete’ye değerlendiren Kıbrıs Türk İş İnsanları Derneği (İŞAD) Başkanı Enver Mamülcü, ülkemizde alım gücünün düşmesi sebebi ile işlerin yavaşladığını ve buna paralel olarak birçok alanda iş kaybı yaşandığını söyledi.
Mamülcü, girdi maliyetinin yükselmesiyle oluşan pahalılığın piyasaya yansıdığını ifade ederek, birçok vatandaşın ise bu pahalılık karşısında temel gıdaya bile ulaşamaz duruma geldiğini vurguladı. Bu nedenlerle asgari ücretin artması gerektiğini ama artan ücretin işverenin girdi maliyetlerini yükselttiğini belirten Mamülcü, hal böyle olunca piyasada tekrardan pahalılık oluştuğunu ifade etti.
Mamülcü, bu durum karşısında önlem alınması gerektiğinin altını çizerek, “Asgari ücretin vergiye tabi olmaktan çıkarılması ve işverene prim desteği verilmeli” dedi.
Yükün işverene yüklenmesi ve işverenin destek almadan girdi maliyetlerinin yükseltilmesinin sonucu olarak piyasaya pahalılık olarak yansımaya devam edeceğini söyleyen Mamülcü, pahalılık için önlem alınmadığı taktirde maaş artışının da hiçbir anlamı kalmayacağını vurguladı.
Fiyat İstikrar Fonu kullanılarak, prim desteği verilerek pahalılığın önüne bir nebze geçilebileceğini aktaran Mamülcü, “Büyük bir ekonomik kriz içerisindeyiz. Daha yeni yeni piyasaya yansıyan fiyat artışları söz konusudur. Bu artışlar ilerleyen günlerde daha da büyük pahalılığa sebep olacaktır ve insanımız bırakın lüksü, temel alımları bile yapamayacak, temel gıdaya bile ulaşamayacaktır” dedi.
Mamülcü, acilen stabil bir para birimine geçilmesi gerektiğine dikkat çekerek, “Türkiye Cumhuriyeti Türk Lirası’nın değer kaybı ile oluşan enflasyonu engelleyecek bir ekonomiye ve politikaya sahip değildir” şeklinde konuştu.
Asgari ücretin artması ile birlikte tüm harçlarında artacağına işaret eden Mamülcü, harçlarına artması ile birlikte istihdam sorununun daha da büyüyeceğini, prim desteği olmadığı takdirde de kayıt dışılığın artacağını belirtti.
Stabil para birimine geçmenin yanında, kapalı olan sınır kapılarının açılması için adım atılması gerektiğine işaret eden Mamülcü, “Uzun vadeli çözüm ise ülkemizin finans merkezi haline getirilmesidir. Varlık affı ile paranın nerede, nasıl, ne şekilde olursa olsun ülkemize gelişini sağlayıp, devlet bir miktar vergi alarak piyasaya ve bankalara para düşmesini sağlamak gerekir. Bankalarda Kobilere cüzi miktarda kredi versin” dedi.
Haber: Eniz ORAKCIOĞLU