Kıbrıs Türk Sanayi Odası (KTSO), Gıda Maddeleri ve İlaçların Satışı Yasası’nın Besin Katkı Maddeleri Tüzüğü’nde yapılan değişiklik konusunda Sağlık Bakanlığı’nı eleştirerek “Sağlık Bakanlığı ne yapmaya çalışıyor?” diye sordu.
KTOS, tüzükte yapılan değişikliğin “halk sağlığını ciddi anlamda riske sokacak düzenleme” olduğunu belirterek bu kararı akıl tutulması olarak değerlendirdi.
KTSO, yapılan değişiklikle raf ömrünün önemli bir kısmını doldurmuş ürünlerin ithalatına izin verilerek, hem halk sağlığı riske atılmış hem de ekonomik anlamda kamu kaynaklarının israfına neden olunduğunu belirtti.
Kıbrıs Türk Sanayi Odası tarafından yapılan açıklamanın tamamı şöyle:
“KKTC Sağlık Bakanlığı son 3 ay içerisinde Gıda Maddeleri ve İlaçların Satışı Yasası (Fasıl 261) Madde 19 altında yürürlükte olan Besin Katkı Maddeleri Tüzüğü’nde yapmış olduğu değişikliklerle halk sağlığını ciddi anlamda riske sokacak düzenlemeleri hayata geçirmiş ve deyim yerindeyse bir “akıl tutulması” yaşadığını göstermektedir.
KKTC Sağlık Bakanlığı 1990 yılından beridir yürürlükte olan Besin Maddeleri Tüzüğü konusunda Odamızdan habersiz bir şekilde sadece ithalatçı bazı firmalarla toplantılar yapmıştır. Bu toplantılarda, "Önceden bir besin maddesinin ithal izni bulunsa bile üretim tarihi ile son kullanma tarihi arasındaki süre ve/veya en iyi kullanma süresi 12 aya kadar olan ürünler için” ilgili ürünlerin ülkeye sokulmaları yani ithali için en fazla 3 aylık süresini doldurmuş olması gerekir hükmünü “1/2'sini doldurmamış olacak şekilde ülkeye sokulmaları gerekir." şeklinde değiştirmiştir.
Böylelikle, raf ömrünün önemli bir kısmını doldurmuş ürünlerin ithalatına izin verilerek, hem halk sağlığı riske atılmış hem de ekonomik anlamda kamu kaynaklarının israfına neden olunmuştur.
Kıbrıs Türk Sanayi Odası olarak sağlık ve ekonomi politikaları açısından hiçbir değeri olmayan bu değişiklikleri kabul etmemiz mümkün değildir.
Raf ömrünün büyük bir kısmını doldurmuş gıda ürünlerinin, bozulma riski taşıdığı ortadadır. Bu ürünler, uygun saklama koşulları sağlanmadığında halk sağlığı için ciddi tehditler oluşturması yanında “besin değerinde azalma raf ömrü dolmuş veya dolmak üzere olan gıdaların zararlı mikroorganizmaların üremesi için uygun bir ortam” oluşturabileceği ve gıda kaynaklı hastalıkların yayılmasına neden olacağı bilinmelidir.
Bunun yanında bu değişikliklerin ekonomik olarak da bir takım sonuçları olacaktır. Raf ömrünün önemli bir kısmını doldurmuş ürünler, genellikle düşük maliyetle ithal edilebileceğinden KKTC pazarında rekabet eden ve muadil veya aynı ürünlerin satışını yapan hem ithalatçılar hem de yerli üreticilerin için rekabet gücünü zayıflatacak, haksız rekabet yaratacak ve/veya yeni maliyetlere neden olacaktır. Ancak bu durum her türlü zorluğa rağmen kıt kaynakları verimli kullanarak üretim yapmaya çalışan yerli üreticileri ve yerli sanayimizi çok daha derinden etkileyecektir.
Ayrıca raf ömrünün büyük bir kısmını doldurmuş ürünlerin imha süreci de çok hızlı olacağından bu ürünlerin iadesi ve imhası ülkemiz için yeni ekonomik kayıplara, çevre kirliliğine neden olacaktır.
Yukarıda belirtiğimiz değişiklikler yanında yine aynı tüzükte ülkemize ithal edilecek gıda maddelerinin üzerinde olması gereken “etiket” düzenlemesinde de yine “akıl tutulması” yaşanırcasına hiçbir gerekçesi olmadan, gizlice, hiçbir paydaşın görüşü alınmadan anlamsız değişikliler KKTC Sağlık Bakanlığı tarafından yapılmıştır.
İthal edilen ürünlerin üzerinde açıklayıcı etiketlerin olmaması, hem tüketici sağlığı hem de ekonomik açıdan ciddi sorunlar yaratacaktır. Ürünlerin doğru etiketlenmesi, tüketicilerin bilinçli ve güvenli seçimler yapabilmesi için kritik öneme sahiptir. Tüketici sağlığının korunması ve ekonomik istikrarın sağlanması için etiketleme standartlarına uyulması hayati öneme sahiptir.
Ancak KKTC Sağlık Bakanlığı ilk önce Mart 2024 tarihinde;
"Gıda maddelerinin her türlü etiket bilgileri Türkçe ve/veya İngilizce olmalıdır.
Bu iki lisanın bulunmadığı farklı lisanlarda etiket bilgisine sahip ithal gıda maddelerinin piyasada bulunabilmesine izin verilebilmesi için;
“ a- Gıda maddesindeki etiket bilgisinin Türkçeye yeminli tercüman tarafından çevrilmesi,
b- ön izin başvurusu esnasında Türkçe çevirinin ilgili bakanlığa sunulması
c-İthal edilen gıda maddesinin üzerine etiket olarak yapıştırılarak ülkeye sokulması gerekir” şeklinde olan yürürlükteki tüzükte değişiklik yapmış daha sonra da takriben 2 ay sonra yapmış olduğu bu değişikliklerdeki “İthal edilen gıda maddesinin üzerine etiket olarak yapıştırılarak ülkeye sokulması gerekir” şartını 7 Haziran 2024 tarihinde kaldırmıştır.
KTSO olarak bizler bu anlamsız ve halk sağlığını tehlikeye sokacak kontrol ve denetimi zorlaştıracak bu değişikliklerle ilgili olarak KKTC Sağlık Bakanlığının gerekçeli bir açıklama yapmasını beklemekteyiz.
Biz ithal edilecek gıda ürünlerinin mevzuata aykırı etiketle ülkeye getirilmesinin çok vahim sonuçları olacağına ve mutlaka ülkemizin etiket kurallarına uygun olan etiket ile ithal gıda maddesinin ülkeye sokulmasının zorunluluğunun tekrardan getirilmesi gerektiğine inanmaktayız.
Ekonomik ve Sağlık politikaları açısından hiçbir kıymetiharbiyesi olmayan bu değişikliklerle ilgili olarak halkımızı duyarlı olmaya çağırır; bu konudaki takdiri halkımıza ve değerli basın mensuplarına bırakıyoruz.”