Pandemi, savaş ve deprem gibi olağanüstü durumlardan bire bir etkilenen ülkemizde, ekonomi de günden güne kötüye gidiyor. Hayat pahalılığı nedeniyle yurttaşlar geçim derdi yaşarken; iş dünyası da ayakta kalma mücadelesi veriyor. Kıbrıs Türk Esnaf ve Zanaatkarlar Odası (KTEZO), inşaat sektörüne hizmet veren ahşap, mobilya, alüminyum, metal işleri, demir ve kaynak gibi 500 imalatçının çalışan sayıları ve yatırımlarıyla ilgili bir çalışma gerçekleştirdi. Sosyal Sigortalar Dairesi’nden çalışan sayıları ve yatırımlarıyla ilgili temin edildiler bilgiler ışığında, KTEZO’ya kayıtlı, imalat sektöründe hizmet veren 500 işletmenin sadece 125’i çalışanlarının sosyal yatırımlarını yapıyor. Bu durum imalat sektöründe ekonomik daralma yaşandığını ve kaçak iş gücünün arttığını gösteriyor. KTEZO Genel Koordinatörü Hürrem Tulga, inşaat sektöründe hızlı bir büyüme olduğu halde bu sektöre hizmet veren imalatçıların yaşadığı ekonomik daralmanın irdelenmesi gerektiğini söyledi. Tulga, sosyal yatırımların yapılmayıp kaçak iş gücünün yolunun açılmasına “dur” diyebilmek için hükümetin çalışanı desteklemesi, kayıt dışı ekonomiyle de mücadele başlatması gerektiğini söyledi. “500 işletmenin sadece 125’i yatırımları yapabiliyor” Kıbrıs Türk Esnaf ve Zanaatkarlar Odası (KTEZO) Genel Koordinatörü Hürrem Tulga, inşaat sektöründe son dönemde yaşanan büyümenin, alt sektörleri de beslemesi gerektiğini ancak yapılan çalışmada farklı bir tabloyla karşılaştıklarını belirtti. Durum tespiti yapmak için Esnaf ve Zanaatkarlar Odası olarak inşaatla ilgili imalatçı sektörleri değerlendirdiklerini ifade eden Tulga, ahşap, mobilya, alüminyum, metal işleri, demir ve kaynak gibi inşaatla alakalı sektörler üzerinde bir çalışma gerçekleştirdiklerini söyledi. Bu sektörle ilgili Sosyal Sigortalar Dairesi’nden çalışan sayıları ve sosyal yatırımlarıyla ilgili bilgi istediklerini belirten Tulga, sigortaların kaydına göre odaya üye olan yaklaşık 500 kadar işletme ve çıkan sonucun çok ürpertici olduğunu vurguladı. Tulga, çıkan sonuca göre 500 işletmenin sadece 4’de 1’inin yani 125 işletmenin sosyal yatırımları yapabildiğini gördüklerini söyledi. Tulga, pandemi süresinde bu sektörlerde istihdam oranlarının azaldığını her işletme başına çalışan sayısının 2’ye kadar düştüğünü belirterek, şimdi ise işletme başına ortalama çalışan sayısının 5 ve üzeri olduğunu vurguladı. “Kayıt dışılık ciddi oranda" Sosyal yatırımlardaki gerilemenin veya durmanın kayıt dışı işçiliğin göstergesi olduğuna işaret eden Tulga, kalıpçı veya demirci gibi iş alanlarının sürekli değil, süreli bir iş olması nedeniyle, bu sektörlerde kayıt dışı ekonominin arttığını vurguladı. Kayıt dışılığın sadece inşaata bağlı çalışan sektörlerde yaşanmadığına dikkat çeken Tulga, gözlem olarak inşaatın kayıt dışılığın ciddi oranda olduğunu söyleyebileceğini belirtti. Tulga, inşaat sektöründeki kayıt dışı ekonomi konusunda da bir çalışma yapmayı hedeflediklerini ifade ederek, İnşaat Taşeronları Birliği’nin kendilerine bağlı bir birlik olduğunu ve birlikte çalışma yapmak istediklerini kaydetti. Tulga, kalıpçı, inşaat demircisi, boyacı, duvarcısı ve sıvacı gibi alanlarda çalışanlarla ilgili bir çalışma yapılacağını belirtti. “Yatırım verileri kötüye gidiyor, destek şart” Deprem felaketi nedeniyle ülkemizin zor günlerden geçtiğini ifade eden Tulga, sözlerine şu şekilde devam etti: “Salgını yaşadık, salgın sonrası savaşı yaşadık, depremi de yaşıyoruz. Ama bütün bunlar ekonomiyi sallıyor. Ekonomiyi daraltıyor. Şu anki yatırım verileri de günden güne kötüye gidiyor. Mutlaka çalışan insanlara en azından geçmişteki prim desteği tarzında bir katkı yapılması şart”. Öte yandan artık kayıt dışı ekonomi ile ilgili de ciddi bir mücadele başlatılması gerektiğine dikkat çeken Tulga, ilk adım olarak prim desteği ile yatırımların düzene girmesini sağlayarak, denetimlerle kayıt dışılığın önüne geçilmesi gerektiğinin altını çizdi.