Kıbrıs Sulak Alan Topluluğu Haspolat’taki sulak alanla ilgili açıklamada bulundu.

Topluluk adına açıklamada bulunan Asuman Korukoğlu Sulak alanların Biyolojik çeşitlilik bakımından doğadaki en verimli çevreler olduğunu ifade ederek, “Sulak alanların yok edilmesi, kabul edilemez…” dedi.

Açıklamanın tamamı şöyle:

“Bir ülkede yaşama saygı yoksa kimsenin hakkına saygı yok demektir

Haspolat Havuzları birer Sulak alandır. Sulak alanlar Biyolojik çeşitlilik bakımından doğadaki en verimli çevrelerdir. Sulak alanlar sukuşları ve sucul canlıların sığınma, beslenme ve üreme ortamıdırlar. Sulak alanlar, ormanlarla birlikte iklim değişikliğine karşı karbon tutan birer kalkandır. İklim değişikliğini şiddetle yaşamaya başladığımız bu günlerde, sulak alanların yokedilmesi, kabul edilemez. Yaşam suda başlamış ve ilk oksijen üreten bitkiler suda hayata gelmiştir. Haspolat Havuzları aynı zamanda iki toplumlu bir çalışmaya göre Önemli Kuş Alanıdır. Önemli kuş alanları; kuşların yiyeceği ve kuşların avcısı ile birlikte besin zincirinin bulunduğu önemli ekolojik alanlardır. En son kuş gözlemimizde bu alanda 38 tür ve 587 birey kuş kaydettik. Mevsim, üreme mevsimi ile göç mevsimi arasında tenha bir mevsimdi. Bu tür sayısı yaklaşık bütün Kıbrıs’ta görülen tür sayısının yüzde onudur. Geçit dönemlerinde ve kışlama mevsiminde birey ve tür sayısı bu rakamıın üzerinde  olur..  Bir alanda görülen kuş tür ve sayısı o alandaki yiyecek canlı türü ve miktarı ayrıca bitki tohumları konusunda bilgiler verir. Önemli Kuş Alanı sadece kuşların bulunduğu bir alan değildir bunu bilmek, ekolojik önemini takdir edebilmek gerekir.

Bir sulak alan; bilimsel çalışma alanı, çevre eğitimi alanı, doğa turizmi alanı, rekreasyon alanı ve doğa fotoğrafcılığı alanıdır. Haspolat Havuzlarının sonuna karar verirken; bütün bu ilgi grupları ve biliminsanlarından, ilgili sivil toplum örgütlerinden ve çevre eğitimcilerden görüş alınması, yapılmış çalışmaların incelenmesi gerekirdi. Yönetimin bunu yapması beklenirdi. Sekiz yıl boyunca bu alana öğrenci taşıdık ve bu alanda atıksuyun arıtılması, Kanlıdere,  ekosistem, ülkemizdeki kuşlar, göç ve sulak alan kavramlarını göstererek anlattık.

Burası  adamızdaki eşsiz birkaç alandan biridir.  KUŞKOR’un çabalarını takdir ederken, yalnız kalmış olmasını, yönetimlerin ilgi gruplarından görüş almamış olmasını kabul edilmez buluyoruz. Ülkemizde; yağış azlığından ve aşırı çekimden göletler kururken, Haspolat’ta yapılanlar kabul edilemez. Biyolojik çeşitlilik alanlarında rehabilitasyondan değil, restorasyondan sözedilir. Restorasyon bazan hiçbirşey yapmamaktır. Buna Restorasyon uzmanları karar verir. Bütün dünyada bu işi ciddiyet ve bilimsel çerçevede  yapan çok az kuruluş varken Haspolatta yanlış kullanılan rehabilite işini kimin yapacağı ayrıca merak konusu olmuştur. Bütün canlılar için yaşama ortamlarında bir taşıma kapasitesinden sözedilir. Bu taşıma kapasitesi, canlı ve tür sayısına yetmeyecekse canlılar ordan göçeder ya da ölür.  Haspolatta olmakta olan budur. Hele bu iş; kuşların üzerine dozerlerle toprak sürerek hiç yapılamaz. Yapılması gereken; havuzlar kapatılmadan; ekolojik yaklaşımla  tasarlanmış bir sulak alanı, doğal yaşama kazandırmak ve Haspolattaki havuzların yaşamına öyle son vermek olmalıydı.”

Editör: Batuhan Borakan