Finansörleri arasında Almanya Dışişleri Bakanlığı’nın da bulunduğu “Stiftung Wissenschaft und Politik” (Bilim ve Politika Vakfı”nın Türkiye uzmanı Günter Seufert tarafından kaleme alınan ve Frankfurter Allegemeine Zeitung (FAZ) gazetesi tarafından yayımlanan Kıbrıs sorunuyla ilgili analizi Rum basınında yer aldı.
Alithia’nın haberine göre, analizde, “Rum tarafının yetkiyi Kıbrıslı Türklerle paylaşmak niyetinde olmadığı saptamasında bulunduğu ancak yeniden birleşmenin halen mümkün olduğu” değerlendirilmesi yapıldı.
Gazete, analizi “Katıksız Guterrez Çerçevesi Aracılığıyla Yeniden Birleşme Halen Mümkün… 49 Yıldır Siyasi Eşitlik İki Tarafı Ayırmaya Devam Ediyor” başlığıyla manşete çekti.
Gazete, Mont Pelerin (Kasım 2016), Cenevre (Ocak 2017) ve Crans Montana’nın (Haziran-Temmuz 2017) çıkmaza girmesinde “belirleyici katkıda bulunan” Rum Yönetimi Başkanı Nikos Hristodulidis’in, son dönemde siyasi eşitliği olan federasyonu artık kabul etmesine ve müzakerelere koptuğu yerden devam etmek için Crans Montana’ya dönmek istediğini tekrarlamasına dikkat çekti.
Güney Kıbrıs’ıın bu nedenlerden dolayı kendisine inanan muhatap bulmakta zorlandığını yazan gazeteye göre, Hristodulidis’e inanılmamasının diğer bir nedeni de 2017 Temmuzunda Crans Montana’daki konferansta kopan noktanın neresi olduğunu net şekilde ortaya koymaması göstermemesidir.
Haberde, Frankfurter Allegemeine Zeitung (FAZ) gazetesinde yer alan analizden şu alıntı yapıldı:
“Kıbrıs’ın yeniden birleşmesi bir süredir gerçekçi değildir ancak son on yıllarda bu konuda tekrar tekrar müzakere ediliyor. Nisan 2004’te bir çözüm neredeyse belirgindi. Zamanın BM Genel Sekreteri’nin adını alan Annan planın referandumla kabulü ile bölünmüşlük aşılabilirdi ancak plan Ada’nın Kuzeyinde Kıbrıslı Türkler tarafından (yüzde 76 ile) kabul edilirken Rum tarafında reddedildi. Kıbrıslı Rumlar birleşme için özlü taviz vermek niyetinde değildi ve yetkiyi Kıbrıslı Türklerle paylaşmayı reddettiler.”
Aynı haberde, Yunanistan Dışişleri Bakanlığı eski siyasi danışmanlardından Güney Kıbrıs’ı AB üyeliği ve Kıbrıs sorununun Annan Planı ile çözüm sürecine (2002-2004) götüren Helsinki politikasını belirleyen teknokratlardan Atina Üniversitesi eğitim görevlisi Panayotis Yoakimidis’in TA NEA isimli Yunan gazetesinde yer alan değerlendirmelerine de yer verildi.
Habere göre, Yoakimidis, Rum yönetimini, iki bölgeli iki toplumlu, Güvenlik Konseyi kararlarında ifade edildiği gibi siyasi eşitliğe sahip federasyon zemininde kapsamlı ve sürekli bir çözüm için inisiyatif almaya çağırdı.
AB’nin çözüm tezinin ortada olduğunu, uluslararası toplumun iki devlet çözümünü reddettiğini belirten Yoakimidis, Türk tarafının iki devletli çözümü önerisinin pratikte iptal olduğunu ancak argümanlarının da ortadan kaldırılması gerektiği görüşünü ortaya koydu.
Yoakimidis, şöyle devam etti:
“Ana argümanları da Kıbrıs Rum tarafının özde federasyonu istemediği, bu argümanı ileri götürdüğü ancak kastının bu olmadığıdır. Çünkü kast ettiği bu olsa siyasi eşitliği kabul ederdi. Keza iki kez (2004’te ve 2017’de) federasyon çözümünü reddetti şeklindedir. Bu argüman, Lefkoşa tarafından tam siyasi (sayısal değil) eşitlikle (Crans Montana’da neredeyse uzlaşıldığı gibi) lehine net bir açıklama yapılarak etkisiz hale getirilmeli. Pratikte (siyasi eşitliği) ortadan kaldıracak caymalar ve şartlar olmadan.
Dolayısıyla federasyonu desteklemenin paralelinde siyasi eşitliğin, çözüme zemin olarak Guterres Çerçevesi’nin (gerekli uyumlaşmalarla) ve müzakere sürecinin başlaması ışığı altında Kıbrıs’ın enerji programlarında moratoryumun kabul edildiği vurgulanmalıdır.”
Yoakimidis, Guterres Çerçevesi’nin müzakerelere değil çözüme zemin olarak kabul edilmesi gerektiğinin altını çizen gazete, Rum tarafının Guterres Çerçevesine ve uzlaşılanlara bağlılık belirterek, Crans Montana konferansında kalınan noktaya geri dönmek isteğini dile getirmekle birlikte ikna edemediğini belirtti.
Kıbrıs sorunuyla ilgili bir analiz Rum basınında yer aldı
Editör: Ahmet Karagözlü
Yorumlar