Eniz ORAKCIOĞLU

   Yeni asgari ücrete yüzde 52,38’lik artış yapılarak aylık net 24 bin TL, brüt 27 bin 587 TL’ye yükseltildi. Ancak henüz artış oranları maaşlara yansımadan piyasadaki pahalılık daha da arttı, mal ve hizmet bedellerinin yükselen fiyatları, büyük tepkiye neden oldu.

   Ekonomist Göksel Saydam, “Vermeden aldılar” diyerek pahalılığı yavaşlatmak için hükümetin biran önce önlemler alması gerektiğini kaydetti.

   Saydam, yıllardır aynı şeyi dile getirdiğine dikkat çekerek, temel tüketim maddelerinin acilen belirlenerek fiyatların kontrol altına alınması gerektiğine işaret etti.

    Saydam, piyasadaki pahalılığı önlemek için önlemler alınabileceğini söyleyerek, hükümetin KDV’yi düşürmek ya da sıfırlamak için çalışmalar yapması gerektiğini vurguladı. Elektrik, su, akaryakıt gibi temel tüketim maddelerinin ve gümrükte alınan fonlar gibi girdi maliyetlerini yükselten vergileri gelen artışların da fırsat bilinerek yüzde 200 zam yapıldığına işaret etti.

   Kısacası hükümetin girdi maliyetlerini düşürmek için çareler bulması gerektiğinin altını çizen Saydam, bazı yerlerde KDV’nin düşürülmesi, temel gıda, sağlık, ulaşım gibi temel tüketim mal ve hizmetlerinin fiyatlarını düşürmesi gerektiğini söyledi.

   Eğer pahalılığın hızla artmasına çare bulunmazsa Güney Kıbrıs’tan ülkemize alışverişe gelen Rumlarında artık ülkemize para bırakmayacağını, buna bağlı olarak ithalatında azalacağını vurgulayan Saydam, “Başbakanın yapacağız dediği denetimi yapamaz ise, en son çare olarak Türkiye ile mal ticaretini serbest bırakmak olmalıdır” dedi.

   Saydam, ticaretin birkaç firmaya bağlanmaması gerektiğini söyleyerek, domates örneğini gösterdi, domates ithalatının serbest bırakılması durumunda Türkiye’den 10 TL’ye alınan domatesin ülkemize geldiğinde rekabetten dolayı 30-40 TL değil 15 TL’ye satılacağını belirtti.

  Saydam, Türkiye’deki ucuzluğu da ülkeye getiremiyorsa diğer bir alternatif olarak kooperatifler kurulması gerektiğinin altını çizdi, özellikle de tüketici kooperatifleri kurulması gerektiğinin altını çizdi.