İki Toplumlu Barış İnisiyatifi-Birleşik Kıbrıs öncülüğünde 100’den fazla Kıbrıslı Türk ve Kıbrıslı Rum sivil toplum örgütü ve sendikanın desteğiyle, Kıbrıs’ta son 60 yıldır yaşanan çatışmalar ve savaşın kurbanlarının anıldığı “Yaralarımızı İyileştirenleri Onore Ediyoruz” etkinliği dün akşam ara bölgedeki Dayanışma Evi’nde yapıldı.

   Etkinlikte 3’ü Kıbrıslı Türk, 3’ü Kıbrıslı Rum olmak üzere, kayıpların bulunmasına yardımcı olan 6 kişi onurlandırıldı.

    Plaketle onurlandırılan 6 kişi arasında Bağımsız Gazete muhabiri, deneyimli gazeteci Mustafa Gürsel de var.   
    Mustafa Gürsel’in yanı sıra Dr. Derviş Özer, Michalis Yangou, Andreas Kostas Gounaris, Leyla Kıralp ve Kyriakos Andreou onore edildi. 
     Gecenin sunumunu ve plaket takdimini, kayıpların bulunmasına çok büyük katkıları olan deneyimli gazeteci Sevgül Uludağ üstlendi. Uludağ, onore edilen kişileri ve neler yaptıklarını katılımcılara tek tek anlattı, ders nitelikli çok dokunaklı konuşmalar yaptı.

Uludağ: Mustafa Gürsel’in yardımlarıyla en az 13 kayıp bulundu

   Sevgül Uludağ, Mustafa Gürsel’i anlatırken, şu ifadeleri kullandı:

    “Toplumlarımızın yaralarını iyileştirmeye çalışan ve onore edilecek olan bir diğer olağanüstü insanımız da Mustafa Gürsel’dir. O emektar bir gazetecidir, kayıpların gömü yerlerinin bulunması için çok zamanını harcıyor ve tüm bunları da yürekten gelerek, gönüllü olarak, karşılığında herhangi bir şey beklemeksizin yapıyor...

   Mustafa Gürsel St. Hilarion ve çevresinde bazı olası gömü yerleri göstermiş ve onun bu çabaları sonucunda en az 13 kayıp Kıbrıslı Rum ve bir Yunan’dan geride kalanlar bulunmuştur Kayıplar Komitesi kazılarında...

    Mustafa Gürsel ayrıca, çevresinde bir şeyler bilen insanları da olası gömü yerleri hakkında bildiklerini paylaşmaları için sürekli olarak teşvik etmektedir.”

Gürsel: Hayatımın en değerli, en anlamlı ödülü

     Ödülünü alan Mustafa Gürsel, dokunaklı ve anlamlı bir konuşma yaptı. Mustafa Gürsel konuşmasında şu ifadelere yer verdi:   

    “Sevgili Kıbrıslılar, değerli konuklar, hepinizi yürekten selamlarım. Beni onore eden herkese çok teşekkür ederim. Bu ödülü, kayıplar konusunda çaba harcayan tüm iyi insanlar adına alıyorum.

    Hayatımın en değerli, en anlamlı ödülüdür. Çok ödül almış biri değilim ama bin ödül almış olsaydım bile, yine de beni en çok mutlu eden, bu ödül olurdu. Kayıplar konusu, on iki bin yıllık Kıbrıs tarihinin en derin yarasıdır. Tüm kayıplar bulunmadan bu yara kapanmaz. Kapansa bile izi kalacaktır.

    Çok üzgünüm ki, zaman daralıyor. Tüm kayıpları bulmamız, çok zor olacak. Ama nesiller geçse de, onları aramaktan, asla vazgeçmeyeceğiz. İşimiz giderek zorlaşıyor. Çünkü yapanlar ölüyor, bilenler ölüyor, bekleyenler ölüyor. İnsan faaliyetleri kayıpları bir kez daha saklıyor.

    Ayrıca, çok üzülerek söylüyorum ki; kayıpları yerlerinden alıp bir daha kayıp eden kötü insanlar vardır maalesef hala aramızda. Kayıplarımız ise bulundukları yerlerde aileleriyle, sevenleriyle buluşmayı, defnedilmeyi, bir mezarlarının olmasını bekliyorlar, sessizce. Onların sesi, bizleriz.

    Bu konuda bilgisi olanlara sesleniyorum: lütfen artık konuşun. Bir ömürdür acı çeken insanlara iyilik yapın. Bildiklerinizi toprağa gömmeyin. Çok geç kaldınız. Katilleri değil, sadece kayıpları arıyoruz.

    Son olarak şunu da söylemek isterim: sevgili Kıbrıslılar, bugün üç Türk ve üç Rum onore edildik. Benim hayalimdeki Kıbrıs, sayısal eşitliğin olduğu Kıbrıs değildir. Hak eşitliğinin, hukuk ve yasalar önünde tam eşitliğin olduğu Kıbrıs’tır. Çok dilli Kıbrıs’tır. Sizlere Rumca hitap etmek isterdim ama sadece birkaç kelime biliyorum. Adamızın güzel geleceği için mücadeleye devam edelim. Vaz geçmeyelim. Pes etmeyelim. İyi çocuklar yetiştirelim. Kazanacağız...”

360087629_1298686454082793_729654462396512514_n

Editör: Ceren Özbil