Sol Hareket Genel Sekreteri Cem Kapısız, dün itibariyle yüzde 23,5’lik artışla 29 bin 640 Türk Lirası olarak yeniden belirlenen asgari ücrete tepki göstererek “sadaka niteliğinde” olarak belirtti.
“Sermayeye hizmet etmekten başka bizlere sunabileceğiniz bir hesabınız var mı?” diyen Kapısız, “Aylık net 29.640 TL maaşı siz alsanız geçinebilir miydiniz?” diye sordu.
Kapısızın açıklamalarının tamamı şu şekilde:
“Yıllardır süregelen hükümet-sermaye işbirliği ile özel sektör çalışanların asgari ücretlerinin belirlenmesi ve çalışanların sömürülmesi operasyonlarının bir yenisine daha bugün tanık olduk. Sendika(çalışan temsilcisi) azınlığındaki Asgari ücret belirleme komisyonu ennihayet toplanıp işçiye yeni bir sadaka niteliğinde asgari ücret belirledi.
Özel sektör çalışanları yıllardır sermaye ile işbirliği halinde hareket eden, işçinin hakkını gözetmeden sermayeye hizmet eden, sermayenin buyruğundan çıkmayan hükümetler tarafından açlığa ve sefalete mahkûm edilmişlerdir. UBP-YDP-DP hükümetine soruyoruz ve derhal açıklama bekliyoruz! Çıkıp özel sektör çalışanlarına açıklayın!
1- Asgari ücreti belirlerken ya da komisyonda fikir sunarken çalışanların ve ailelerinin insanca yaşayabileceği bir ücret olmasına dikkat ettiniz mi?
2- Aylık net 29.640 TL maaşı siz alsanız geçinebilirmiydiniz? Ev kirası, elektrik, su, mutfak ihtiyaçları, devletin sunmadığı eğitim, sağlık, ulaşım giderlerinizi karşılayabilirmiydiniz? Sermayeye hizmet etmekten başka bizlere sunabileceğiniz bir hesabınız var mı?
3- Belirlediğiniz asgari ücretin çalışma yasalarına uygun bir şekilde çalışana ulaşması için denetlemeler yapıyor musunuz? Haftalık çalışma saati 40 saati aşan çalışanların da belirlediğiniz sadakayı ücret olarak aldığını biliyor musunuz? Patronlara bu konuda herhangi bir yaptırımınız oldu mu?
“Sol Hareket olarak asgari ücretin belirlenmesi ve uygulanması konusundaki çözümümüz nettir” diyen Kapısız, çözüm önerilerini şöyle sıraladı:
1- Asgari ücret en düşük kamu maaşına endekslenmeli, yalnızca özel niteliği olmayan çalışanlar bu ücrete tabi tutulmalıdır. Çalışan temsilcisi sendikaların azınlıkta/göstermelik bulunduğu asgari ücret belirleme komisyonu derhal feshedilmelidir.
2- İlgili periodlardaki hayat pahalılığı doğru hesaplanmalı ve çalışan ücretlerinin alım gücü korunmalıdır.
3- Asgari ücretin miktarının ürün etiket fiyatlarına doğru orantılı olarak yansımasının önüne geçmeli, yaşanan ekonomik darboğazın yükü çalışanlardan ve halkın omuzlarından alınıp biraz da patronların omuzuna yüklenmelidir.
Ülkedeki çalışma hayatı bu şekilde değerlendirilmeyip mevcut çarpık düzen devam ettikçe, çoğunlukta olan çalışan kesim ezilmeye ve sefaletle yaşamaya devam edecek, azınlıkta olan patronlar ise çalışanların sırtından milyonlarına milyon katacaktır.