İstanbul'daki D8 Bildirisi'nde "Gazze'de derhal, kalıcı ve koşulsuz ateşkes sağlanmasını, İsrail'in Gazze'deki Filistin halkına yönelik saldırılarının durdurulmasını talep ediyoruz. Filistin'in BM'ye tam üyeliği, Filistin'in mücadelesi konusunda D-8 üye devletlerinin sarsılmaz desteğini teyit ediyoruz." ifadelerine yer verildi.

Türkiye'nin ev sahipliğinde bugün İstanbul'da yapılan Olağanüstü D-8 Dışişleri Bakanları Konseyi Toplantısı'nın ardından Ortak Bildiri yayınlandı. Bazı ülkelerin Filistin Devleti'ni tanıma kararlarının takdir edildiği ve henüz tanımamış olan tüm devletlere Filistin Devleti'ni tanıma çağrısında bulunulan bildiride, "ABD'yi Filistin'in bağımsız ve egemen bir devlet olarak BM'ye tam üyeliği konusundaki vetosunu kaldırmaya çağırıyoruz" denildi.

Olağanüstü D-8 Dışişleri Bakanları Konseyi Toplantısı, Gazze gündemiyle bugün Türkiye'nin ev sahipliğinde İstanbul'da yapıldı. Toplantının ardından Ortak Bildiri yayınlandı.

Bildiride şu ifadelere yer verildi:

 “Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ın daveti üzerine 8 Haziran 2024 tarihinde İstanbul’da İsrail’in Kudüs-ü Şerif de dahil olmak üzere Gazze Şeridi ve Batı Şeria’da Filistin halkına yönelik acımasız saldırısını kınama konusundaki ortak tutumumuzun bir ifadesi olarak bir araya gelen biz D-8 Ekonomik İşbirliği Teşkilatı Üye Devletleri Dışişleri Bakanları ve Bangladeş Halk Cumhuriyeti, Mısır Arap Cumhuriyeti, Endonezya Cumhuriyeti, İran İslam Cumhuriyeti, Malezya, Nijerya Federal Cumhuriyeti, Pakistan İslam Cumhuriyeti ve Türkiye Cumhuriyeti Delegasyon Başkanları, Birleşmiş Milletler ve diğer uluslararası kuruluşların Filistin’le ilgili tüm kararlarını, İsrail güçlerinin suçlarını ve Filistin halkının 1967’den bu yana işgal altında tutulan tüm topraklarındaki özgürlük ve bağımsızlık hakkını hatırlatarak, İslam İşbirliği Teşkilatı’nın Filistin Davası ve işgal altındaki tüm Filistin topraklarına ilişkin tüm kararlarını teyit ederek, Filistin Davasının merkezi öneminin ve işgal altındaki tüm topraklarını kurtarmak, tüm devredilemez haklarını uygulamak ve başkenti Doğu Kudüs olan, 4 Haziran 1967 sınırları boyunca bağımsız, egemen ve hemhudut bir devlette yaşamak için verdikleri meşru mücadelede tüm imkan ve kabiliyetlerimizle kardeş Filistin halkının yanında olduğumuzun altını çizerek, Adil, kalıcı ve kapsamlı bir barışın, bölgedeki tüm halklar için güvenlik ve istikrarı garanti altına alacak ve onları şiddet ve savaş sarmalından koruyacak tek yol olduğunu ve İsrail işgaline son verilmeden ve iki devletli çözüm temelinde Filistin meselesi çözüme kavuşturulmadan bunun başarılamayacağını bir kez daha teyit ederek, En temel ahlaki ve insani değerlere saygı gösterilmeksizin sekiz ayı aşkın bir süredir devam eden aralıksız İsrail saldırıları sebebiyle Gazze Şeridi’ne ve halkına yaşatılan insani felaket karşısında dayanışma içinde olduğumuzu teyit ederek, İsrail'in acımasız saldırılarının Filistin ekonomisi ve altyapısı üzerindeki yıkıcı etkilerinin yanı sıra bölgesel barış, istikrar ve refaha verdiği zararı kabul ederek, - Gazze Şeridi'nde ve Doğu Kudüs dahil olmak üzere işgal altındaki Batı Şeria'daki Filistin halkına yönelik acımasız ve insanlık dışı İsrail saldırılarını en güçlü şekilde kınıyoruz.”

Bildiride derhal kalıcı ve koşulsuz ateşkes sağlanması, İsrail'in Gazze'deki Filistin halkına yönelik saldırılarının durdurulmasının talep edildiği belirtildi. Devamında, "Başta BM Güvenlik Konseyi'nin Gazze Şeridi'nde derhal ateşkes sağlanmasını ve bunun yanı sıra insani ve tıbbi yardım sağlanmasını, yakıt, su, elektrik ve barınak temin edilmesini ve Gazze Şeridi'ne acil yardımların engelsiz ve yeterli bir şekilde ulaştırılması için mümkün olan tüm yollarla tam insani erişim sağlanmasını talep eden 2728 (2024) sayılı kararı olmak üzere ilgili BM Kararlarının derhal uygulanmasını talep ediyor; Gazze Şeridi'ne derhal, güvenli ve engelsiz insani yardım ulaştırılmasını ve bu amaçla Gazze'de bir BM mekanizması kurulmasını talep eden 2720 (2023) sayılı BMGK kararına uyulması çağrısında bulunuyoruz" denildi.

"İsrail'i insani yardımın engelsiz bir şekilde sağlanması için gerekli koşulları sağlamaya çağırıyoruz"

Tüm devletleri İsrail'in Uluslararası Adalet Divanı tarafından emredilen geçici tedbirlere uymasını sağlamaya çağrıldığı kaydedilerek; "Dolayısıyla askeri saldırılarını ve Refah Vilayeti’ndeki Filistinli grubu fiziki olarak tamamen ya da kısmen imhasına yol açabilecek yaşam koşullarına maruz bırakan diğer eylemlerini derhal durdurmaya; Refah'tan çekilmek ve Refah sınır kapısı üzerinden güvenli, acil ve engelsiz insani erişimin yanı sıra Gazze Şeridi genelinde acil ihtiyaç duyulan temel hizmetlerin ve insani yardımın güvenli ve engelsiz bir şekilde sağlanması için gerekli koşulları sağlamaya ve BM'nin yetkili organları tarafından görevlendirilen herhangi bir soruşturma komisyonunun ve diğer gerçekleri tespit misyonlarının veya diğer soruşturma organlarının Gazze Şeridi’ne engelsiz erişimini sağlamak için etkili önlemler almaya çağırıyoruz" ifadelerine yer verildi.

Devam eden soykırım ve sahada uluslararası hukuka ve uluslararası insancıl hukuka yönelik ağır ihlalleri göz önünde bulundurarak tüm devletlere, İsrail işgal güçleri tarafından Filistinli sivillere karşı işlenen tüm suçların durdurulması amacıyla diplomatik, siyasi, ekonomik ve hukuki baskı uygulama ve bütün gerekli tedbirleri alma çağrısında bulunuldu.

Ortak bildiride, tüm ülkelerden İsrail'e ordusu ve radikal yerleşimcileri eliyle Filistin halkını öldürmek ve evlerini, hastanelerini, okullarını, camilerini, kiliselerini ve tüm mülklerini yok etmek için kullandığı silah ve mühimmat tedarik etmeyi bırakmasını talep ettikleri kaydedildi.

Bildiride, "Güvenlik Konseyi ve Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'nun Filistin halkının korunmasına ilişkin 904 (1994) sayılı kararı ve Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'nun 27 Ekim 2023 tarihli ve A/RES-10/21 sayılı kararı ve BM Genel Sekreteri'nin bu konudaki raporu da dahil olmak üzere, kararlarının uygulanarak Filistinli sivillere koruma sağlanması ve bunun için pratik ve etkili bir uluslararası koruma mekanizması oluşturulması için çaba gösterilmesi çağrısında bulunuyoruz" ifadelerine yer verildi.

"Filistin halkının zorla yerinden edilmesini reddettiğimizi bir kez daha teyit ediyoruz"

Bildiri ile mümkün olan tüm sınır kapılarının açılması ve gıda, ilaç ve yakıt bulunduran uluslararası insani yardım konvoylarının Gazze Şeridi'ne herhangi bir engelleme olmadan girişine izin verilmesi dahil olmak üzere Gazze'deki tüm İsrail kuşatmasının kaldırılması talep edildi. Devamında, "Filistin halkının zorla yerinden edilmesi, topraklarından sürülmesi veya başka bir yere gönderilmesine yönelik her türlü girişimi mutlak bir biçimde reddettiğimizi bir kez daha teyit ederek, yerlerinden edilmiş Filistinlilerin evlerine ve topraklarına koşulsuz dönüş çağrısında bulunuyoruz" denildi. UNRWA'nın Filistinli mültecilere hizmet sağlanmasındaki rolünün takdir edildiği bildiride, tüm devletlere UNRWA'ya desteği sürdürme çağrısında bulunuldu.

İsrail'in işgalci güç olarak sorumluluklarını yerine getirme ve işgali kalıcı hâle getiren tüm yasa dışı tedbirleri, tüm yerleşim faaliyetlerini sonlandırma yükümlülüğü vurgulandı.

Ortak bildiride, "Filistin Devleti’nin ebedi başkenti Kudüs-ü Şerif üzerindeki tam egemenliğini, İsrail’in bu durumu değiştirmeyi amaçlayan ve uluslararası hukuka ve ilgili BM kararlarına göre geçersiz ve yasa dışı olan her türlü karar ve tedbirine karşı Filistin Devleti’nin bu kararları reddi ve karşı çıkması" tasdik edildi.

İsrail'in Kudüs'teki kutsal mekanlara yönelik saldırıları ve İsrail'in ibadet özgürlüğünü ihlal eden yasa dışı tedbirleri kınanarak, "Mukaddes Mescid-i Aksa’nın/Harem-i Şerif’in ve kutsal mekanların tarihi statükosunun sözde ve uygulamada değiştirilmeden muhafaza edilmesi gerektiği" vurgulandı.

"100'den fazla gazeteci ve 200'den fazla insani yardım görevlisinin İsrail eliyle öldürülmesinden üzüntü duyuyoruz"

İsrail'in bölge ülkelerini kışkırtarak savaşı tırmandırmaya yönelik eylemleri ve saldırılarla İran'ın Şam Büyükelçiliği'ni hedef almasının kınandığı bildiride, "Ekim 2023'ten bu yana çeşitli ülkelerden 100'den fazla gazetecinin ve 200'den fazla insani yardım görevlisinin İsrail'in eliyle öldürülmesinden üzüntü duyuyoruz" denildi.

Uluslararası toplumun iki devletli çözümü Filistin halkının tüm meşru haklarını, 4 Haziran 1967 sınırlarında bağımsız, egemen ve coğrafi bütünlüğü haiz, başkenti Doğu Kudüs olan bir devlet için BM kararları uyarınca derhal harekete geçmesi gerektiğine vurgu yapıldı. Akabinde, "Nihai çözüme ulaşıldığında hükümlerinin tam ve sürdürülebilir bir şekilde uygulanabilmesi için bir garanti mekanizmasının gerekliliğini kabul ediyoruz. Filistin halkının devredilemez haklarını, Filistin’in BM'ye tam üyeliğini ve Filistin davasına dair uluslararası forumlardaki tüm kararları hayata geçirme mücadelesinde D-8 Üye Devletleri'nin sarsılmaz desteğini teyit ediyoruz" denildi.

Bazı ülkelerin Filistin Devleti'ni tanıma kararlarının takdir edildiği ve henüz tanımamış olan tüm devletlere Filistin Devleti'ni tanıma çağrısında bulunulan Bildiri'de, "ABD'yi Filistin'in bağımsız ve egemen bir devlet olarak BM'ye tam üyeliği konusundaki vetosunu kaldırmaya çağırıyoruz" ifadelerine yer verildi.

"Filistinli gruplara ulusal uzlaşının tamamlanmasını hızlandırmaları çağrısında bulunuyoruz"

Bildiri'de son olarak şunlar kaydedildi:

"Filistinli kardeşlerimizi hedeflerine ulaşmak için verdikleri mücadelede birlik olmaya çağırıyor ve Filistinli gruplara ulusal uzlaşının tamamlanmasını hızlandırmaları çağrısında bulunuyoruz. Mısır Arap Cumhuriyeti'nin Dönem Başkanı olarak Gazze'ye insani yardım girişinin sağlanması ve kolaylaştırılmasındaki rolünü takdir ediyor, İsrail'in Gazze'ye yönelik acımasız saldırısını ve Filistin şehri Refah'a yönelik son işgalinin sonuçlarını göğüslemek üzere attığı tüm adımları destekliyoruz."