İsias davası kapsamında sanık avukatlarının beyanlarından önce savcılık mütalaasını (görüş) verdi.

Duruşmayı yürüten savcı, sanıkların tutukluluk halinin devamına, tutuksuz yargılanan kişilerin ise tutuklanmasını talep etti.

Savcılık mütalaasının okunmasının ardından ilk olarak tutuksuz yargılanan sanıklar yeniden mahkemede söz aldı. Daha sonra sanık avukatları duruşmada görüşlerini açıkladı.

 

Açık: Otelin üst katına hiç gitmedim

Sanık Bilge Açık, 1993’te Adıyaman’dan ayrıldığını belirterek evlendikten sonra 30 yıldır Adana’da yaşadığını belirtti. Açık, Gittiğim zaman ailemle zaman geçiriyordum. Arada otelde kalmışlığım var ama çok sık değil… Otelin üst katına hiç gitmedim, otelle bir ilgim yok. Yüce adalete güveniyorum” dedi.

Göncüoğlu: Mimari projeye göre statik

hesabını yaptım ve teslim ettim

 Sanık Mehmet Göncüoğlu, şöyle konuştu:

“Ben dün konuşma yapan Avukat Yiğit Gökçehan Koçoğlu tarafından suçlandım, rahatsız oldum. Ben kaçmadım. Çocuklarım Ankara’da yaşıyor. Depremden dolayı bu sebeple Ankara’ya gittim. Oraya vardığımda bana tebligat geldi. Polisten ‘karakola gidin’ diye telefon geldi. Bana sizi ‘dolandırıcılar aradı’ denildi. Daha sonra ‘yeniden tebligat geleceğinde size haber veririz’ diye söylendi.

   Benim herhangi bir suçum var mı? Avukat Koçoğlu bizim tutuklanmamız gerektiğini söylüyor. Kendisi savcı mı ki tutuklama istiyor? Böyle bir şeyi nasıl kendinde hak görüyor? Ben 1969’dan beri Adıyaman’dayım. Adı geçen otel ilk olarak konut olarak yapıldı. Mimari projeye göre statik hesabını yaptım ve teslim ettim. Bunun dışında benim Adıyaman’a gitmişliğim yoktur.  Bu suçlamaları kabul etmiyorum. Önceki verdiğim ifadeleri kabul ediyorum”.

Zeren: Bana iftira atılıyor

Sanık Seda Zeren, şöyle dedi:

“İlk ifade verdiğim gibi ben 1993 yılında Adıyaman’dan ayrıldım. Tüm hayatım Adana’da geçti. O tarihten bugüne kadar yaklaşık 30 yıldır Adana’da yaşamaktayım. Sadece ara sıra, bayramlarda ve özel günlerde Adıyaman’a gittim. Otel babama aittir. Benim hiçbir söz hakkım ve yetkim yok. Bana atılan iftiraların hiçbirini kabul etmiyorum”.

Beraat istediler

Sanık Ulviye Bozkurt, şöyle konuştu:

“Ben Ahmet Bozkurt’un eşiyim. Savcılıkta verdiğim ifadeyi aynen kabul ediyorum. Beraatımı istiyorum””.

Sanık Hasan Aslan şöyle konuştu:

Benim hiçbir suçum yok.  Beraatımı talep ederim”

Özbek:  Babam istedi, hisseleri devrettim

Sanık Şule Özbek şöyle dedi:

“Ortaokul lise ve üniversite hayatımı Adıyaman’da geçirdim. Babamın isteği üzerine hisselerimi devrettim. Yüce adalete güveniyorum. Bana ve aileme atılan iftiraların hiçbirini kabul etmiyorum”.

Sanık avukatları konuştu

   Avukat Emre Emin Sarıgül, Kıbrıs’tan gelen tanıkların beyanlarının kabul edilmemesi gerektiğini iddia etti.  Sarıgül, tanık ifadelerinin usule uygun yapılmadığını ve tanıkların beyanların ardından kendilerine ‘onlara soru sorma hakkı’ verilmediğini ileri sürdü.

   Sanık Şule Özbek’in Avukatı Dİlan Sarıgül, müvekkilinin suçsuz olduğunu ileri sürdü, beraatını istedi.

    Sanık Seda Zerin’in vekili Avukat Ömer Faruk Kılıç, müvekkilinin hayatının Adana’da geçtiğini, yaklaşık 33 yıldır Adıyaman’a sadece bayramlarda gittiğini söyledi.

Kılıç, müvekkilinin imza yetkisinin olmadığını, olayla ilgili de herhangi bir suçunun bulunmadığını ileri sürerek müvekkilinin tutuksuz yargılanmasının devamını talep etti.

   Sanık Bilge Açık’ın vekili Avukat Emin Emre Sarıgül, müvekkilinin Adıyaman’da yaşamadığını, şirketin işleyişine müdahil olmasının söz konusu bile olamayacağını iddia etti.

   Müvekkilinin çok uzun süre il dışında yaşandığını belirten Sarıgül, müvekkilinin beraatını talep etti.

   Sanık Hasan Aslan Avukat Mustafa Nazım Pektaş, müvekkilinin varisli tutulmasının devam etmesini istediklerini söyledi.  Pektaş, müvekkilinin duruşmada hazır bulunması talebinin de reddini istedi.

    Sanık Ulviye Bozkurt’un vekili Avukat Emre Emin Sarıgül de müvekkilinin beraatını talep etti.

Haber / Ahmet KARAGÖZLÜ