İran Devrim Muhafızları Ordusu, Lübnan Hizbullahı'na düzenlenen saldırıların ardından iletişim cihazlarının kullanılmasını yasakladı. 

Independent Türkçe'nin haberine göre, Birleşik Krallık merkezli haber ajansı Reuters'a konuşan ve kimliklerinin gizli tutulmasını isteyen İranlı güvenlik yetkilileri, orduda telsizler başta olmak üzere tüm iletişim cihazlarının kullanımının durdurulduğunu belirtiyor. 

Yetkililer, Devrim Muhafızları'nın sadece iletişim cihazlarını değil tüm ekipmanları denetlemek için kapsamlı bir çalışma yapacağını aktarıyor. İletişim cihazlarının bir kısmının İran'da üretildiği, diğerlerininse çoğunlukla Çin ve Rusya'dan alındığını ifade ediyor.

İran ordusunun 20 yıldan uzun süre önce çağrı cihazı kullanmayı bıraktığını söyleyen kaynaklar, özellikle Batı'nın Tahran'a uyguladığı yaptırımlar nedeniyle dışa bağımlılıktan kaçınmak için İran'ın kendi askeri telsizlerini ürettiğini de sözlerine ekliyor. 

190 bin personele sahip Devrim Muhafızları Ordusu'nun iletişim sistemine dair ayrıntı vermekten kaçınan kaynaklar, "Şimdilik mesajlaşma sistemlerinde uçtan uca şifreleme kullanıyoruz" diyor.

Diğer yandan Tahran yönetiminin, İsrail ajanlarına karşı alarm durumuna geçtiği ve Devrim Muhafızları'nın orta ve üst düzey üyelerini hedef alan kapsamlı bir soruşturma başlatıldığı aktarılıyor. 

Ayrıca Devrim Muhafızları yetkililerinin teknik değerlendirme için Hizbullah'la temasa geçtiğini, patlatılan cihazlardan bazılarının İranlı uzmanlar tarafından incelenmek üzere Tahran'a gönderildiği bildiriliyor.

İran'ın asıl endişesinin nükleer tesisleri ve füze depolarını korumak olduğunu belirten yetkililer, buralarda geçen yıldan bu yana güvenliğin artırıldığını, Lübnan'daki saldırıların ardından da ek önlemler alındığını söylüyor:

Görülmemiş derecede sıkı ve aşırı güvenlik önlemleri uygulanıyor.

Amerikan gazetesi Washington Post'un analizinde, Lübnan Hizbullahı'na düzenlenen saldırıların, Tahran destekli milisleri endişelendirdiğine dikkat çekiliyor. Irak'taki İslami Direniş'le Yemen'deki Husilerin başta iletişim cihazları olmak üzere tüm ekipmanları yeniden gözden geçirdiği belirtiliyor. 

Öte yandan Brüksel merkezli Uluslararası Kriz Grubu'ndan Lahib Higel, İsrail istihbaratının elindeki kozu gösterdiğine ve yakın zamanda tekrar bu kadar gizli operasyonlar yapamayabileceğine dikkat çekiyor: 

Bunun İsraillilerin sahip olduğu ve şimdi ortaya çıkardıkları epey önemli bir kabiliyet olduğunu unutmamalıyız. Böyle bir şeyi oluşturmak zaman alır ve muhtemelen bunu aynı şekilde tekrar yapamayacaklar.

17 Eylül'de Hizbullah'ın kullandığı çağrı cihazlarında eş zamanlı patlamalar yaşanmıştı. Ertesi gün de ülkedeki telsiz, radyo ve güneş enerji sistemlerinde patlama gerçekleşmişti. Olaylarda en az 39 kişi yaşamını yitirirken, 3 bine yakın kişi de yaralanmıştı. 

Tel Aviv saldırıyı resmi olarak üstlenmezken, İsrail ordusu 20 Eylül'de Beyrut'un güneyine hava saldırısı düzenlemiş, üçü çocuk 7'si kadın 45 kişi hayatını kaybetmişti. Hizbullah, saldırıda aralarında üst düzey askeri komutanlarından İbrahim Akil'in de bulunduğu 15 mensubunun öldüğünü duyurmuştu.

ABD Başkanı Joe Biden, Ortadoğu'da topyekun savaşı engellemeye çalıştıklarını söylerken, İsrail ordusu bu sabah Lübnan'ın güneyine yeni bir operasyon başlattı. İsrail Savunma Kuvvetleri Sözcüsü Daniel Hagari, olası bir kara harekatına dair sinyal vererek, "İsrail’in kuzeyinden tahliye edilen halkın evlerine güvenli şekilde dönmeleri için ne gerekiyorsa yapacağız" dedi. 

Editör: Ahmet Karagözlü