Geçen haftaya büyük bir hüzünle baktım. Çünkü bu dünyada artık ayrı gayrı ırklardan, siyah beyaz renklerden, zengin yoksul, güçlü güçsüz, cahil okumuş gibilerinden ulus devletlerden söz ediyoruz.

OYSA insanlık tarihini bilenler bilirler ki ne mücadeleler ne savaşlar verilmişti insanların dinine diline, rengine, boyuna göre değil…  Her şeyden önce birbirlerini “insan” olarak “insanlar” olarak kabul edecekleri bir düşünce devrimi ile evrimi yaratabilsinlerdi!

Barışa, insanca dostça yaşamlara ve “insan” olunduğundan layığının da insanca olması gerektiğinin gerçeklerde mümkün olduğunca “insanca” yaklaşsınlar ellerini dostça uzatsınlardı birbirlerine!

İNSANLIK bunu başaramadı!  “Zıtlıklar” üzerine kurulmuş  dünyada “olumlular” kadar da olumsuzlar.. İyiler kadar kötüler.. İnsanlar kadar da canavarlar vardı hep var oldular!

Kİ SONUNDA Yahudinin Gazze’de on binlerce masum “Arabı”  bombalayarak öldürmesine, kentlerini  yerle yeksan etmesine,  çocuk kadın, yaşlı demeden “soykırımdan” başka bir kelimeye izahı olmayan olmayan kıyımlardan geçirmesine kadar varıldı!                                    

“…RUM’un  Ekoka”sı ” bile bu adada Türk halkına  böyle eza cefa uygulamadıydı.

OYSA Şimdilerde Filistin’in en güzel sahil kentlerinden olan Gazze’de taş üzerinde taş bırakmadılar! Ki genç Yahudi askeri elindeki makineli tüfeğini, üzerine doğru uzattığı Araba şöyle bağırıyordu: “Sizi toz edeceğiz!” SANIRSINIZ Allah yer yüzüne Arapların  canlarını alması yada da zorla çıkarması  için Yahudi kılığındaki “zebanileri” ile Azrailin ordularını göndermiş!

Dünya uzun yıllardır böyle bir soykırım görmediydi.. Hatta Nazi Almanya’sının 2. Dünya Savaşında Yahudilere yönelik kıyımı bile bugünkü kadar korkunç değildi! !

***

“BU DÜNYASAL faciadan” hareketle Kıbrıs siyasi sorununa, Rum tarafına, Yunanistan’la Türkiye arasındaki dalaşmalara  bir kez daha baktım.. Hâlâ siyasi çözümü olmayan illegal bir devlet oluşun kadersizliğinde tanınmamış oluşumuzla anca Türkiye’nin sağladığı olanaklar içinde yaşam  imkânı bulurken… Fakat bu kez de Kendi kendimizin esiri durumuna geldik!

BUNLARA karşın yine de Yahudi’nin Filistinliye reva gördüğü kıyımla insanlık dışı olaylarını izlerken şükrediyorum.

Çünkü karşımızda Makarios’un yeminlisi bir Rum toplumu vardır!  Ki Makarios onlara,  “bu adada Anadolu’nun uzantıları olan tek bir Türk bile kalmamacasına çekip tekrar geldikleri yere Anadolu’ya dönmedikleri sürece EOKA görevini yapmış sayılmayacaktır” dediğinin tarihi gerçeklerini düşünürken şükrediyorum. “İyi ki Türkiye vardır..”

***

GEÇEN HAFTA KISACA TAKILDIKLARIM:

Geçen hafta bir acı feryat da Mağusa limanından işitildi. “Rıhtım çöküyor!”

Haberin yorumu ise şu olmalıydı: “Devlet çöktüğü için ne varsa yetki ve sorumluluğunda onlar da çöküyor!”

NEME lazım ama: Sn. Üstel ve Hükümeti mucize denecek bir direnç ve inatla yerlerde sürünen KKTC’nin hem alt yapısını hem maliyesini ayakta tutabilmek için elinden geleni yapmaya çalışıyor ama…  Göl hâlâ maya tutmadı!

NE VAR Kİ geçen hafta “yaptık ettik” haberlerin arasına sıkıştırılan fakat çok da dikkati çekmeyen bir “özel haber” daha vardı.

HER halde Vakıflar İdaresi tarafından servis edildi ama sadece bir günlük gazetemizin  “İyilik Gazete”   adlı özel ve bültenimsi ekinde.                                                                                                                             

SÖZ konusu bu bültenimsi “gazete” kamuya yönelik duyuru ve bilgilendirmeleri ile EVKAF’ın KKTC’deki yatırımları, faaliyetleri, mali yardım ve katkıları, kurum kuruluşlara ne kadar katkılarda bulunduğunu içeren bilgilendirmelerde  açıklamalarda bulunuyordu. Mesela:

***

…“SPOR KURULUŞLARI Evkafın destekleriyle güçleniyor” deniyordu.

…“EVKAF kadınları meme kanseri farkındalık ayına destek veriyor duyurusu yanı sıra okul yapımları için de verdiği söz hatırlatılarak “Şampiyon meleklerimizin ruhlarını şad etmek için “okul yapımı” haberini duyuruyordu. 

…“GENÇ Destek Hediye Çekleriyle Gençlerin ödüllendirilmelerine devam ediliyor” deniyor mesela bir şampiyon gencimize verilen destek ödülünden bahsediliyordu. 

“VE EVKAF’ın  dini değerlere sahip çıkmaya devam ettiğini.. SPOR Kuruluşlarının Evkaf’ın destekleriyle güçlendiğini... FİLİSTİN hastahanelerine Evkaf tarafından insani yardımlar yapıldığını… KADINLAR meme kanseri farkındalık ayına destek verdiğini..Öğeniyorduk..”

Şampiyonlar için (Melekler) okul yapımı söz konusuymuş. Demokrasi ortaokuluna modern kütüphane kazandırıldığını  Lefkoşa’da maratona destek verdiğini  Arada gençlere destek mahiyetinde hediye çekleri dağıtıldığını da bu bültenle öğreniyor odukca ve anladığımızca Evkafımız bir “yardım meleği” olmuş..

YANİ Yeni yıl başlarında Hristiyanların Noel Babaları var. Sırtlarında küfe kapı kapı dolaşıp hediye dağıtıyorlar gibilerinden ama bizim “Evkafımız” okul yapıyor kütüphane yapıyor, paralar ödüller dağıtıyor”  dediğimiz yerde…       

YİNE  de “aman dikkat” diyoruz!. Geçmişteki tecrübelerimizle de sabittir ki ne zaman kurumlarımızı böylesi bonkörlük gibilerinden “yardımseverlikler” “yatırımlar” işgüzarlıkları tutar…

SONLARI hep “batma” fiili ile izah edilen… Bunu da geçtik “hesap kitaplarda sapmaları görülen.. Halk dilinde “tutanın elinde kalan” gibilerinden  talihsiz iflaslar, batmalar, şaibeli yolsuzluklar” olayları ile giderler ama toplumda hep yeni yaralar açarak!.       

HAYIR, Evkaf öteden beri bizim göz bebeğimizdir. İngiliz döneminde uğruna çok mücadele verildi. Cumhuriyet döneminde toplumuza “bizim olarak”  kazandırıldı ama bu gün de mülkünün gerçek değerinde değerlendirildiğini sanmıyoruz. Üstelik batma raddelerine geldiği dönemler de oldu…

Yazımızı da söz konusu  son “yardım ve yatırımları kararları” vesilesiyle yazalım dedik tabi başarı dileklerimizle..