Hükümet, tarım, hayvancılık, ormancılık, arıcılık, balıkçılık ve imalat sanayi sektörlerinde faaliyet gösteren kendisi dahil 10 kişiye kadar çalışanı olan işletmelere, 2023 yılı sonuna kadar sigorta prim desteğini yeniden başlattı.

   Daha önce kapsamı daha geniş olan ve birçok sektörün yararlandığı prim desteği sayesinde, kayıt dışılık kontrol altına alındı.

   Ancak bu kez hükümet, prim desteğini bazı üretim alanlarıyla sınırlı tuttu; bu karara iş dünyasından tepki geldi.

344534663_993158515383263_5921751934051756894_n

Kamacıoğlu: 10 kişi sınırlamasına karşıyız

   Kıbrıs Türk Sanayi Odası (KTSO) Başkan Ali Kamacıoğlu, kendilerine verilen bilginin prim desteğinin sadece üretici sektörlere (üretime) verileceği yönünde olduğunu kaydederek, “Kaynak bulunup destek tüm kesimlere verilmelidir. Ama kısıtlı imkanlar varsa üretim öncelikli olmalı, çünkü ülkeyi ayakta tutan üretimdir” dedi.

   Kamacıoğlu, prim desteğinin 10 kişiye kadar çalışanı olan işletmelere verilmesi sınırlanmasına karşı olduklarını vurgulayarak, tüm üretim sektörlerine sınırsız destek verilmesi gerektiğine dikkat çekti.

 344553300_643122610519505_8409914023840841986_n

Deniz: Sınırlandırılması kabul edilebilir değil

  Kıbrıs Türk Ticaret Odası (KTTO) Başkanı Turgay Deniz, hükümetin işverenlere yönelik sigorta prim desteğini tarım, hayvancılık, ormancılık, arıcılık, balıkçılık ve imalat sanayi sektörlerinde faaliyet gösteren kendisi dahil 10 kişiye kadar çalışanı olan işletmelerle kısıtlamasını da eleştirerek, bunun kabul edilebilir olmadığını vurguladı.  

   Deniz, sigorta primleri uygulandığında yaklaşık 122 bin kişinin kayıt altına girdiğini belirterek, durdurulduğunda ise 80 binlere düştüğünü kaydetti.

   Prim desteği alan kişilerin hem bir işçiyi bile işten çıkaramayacağını hem de yatırımlarını tam yapmak zorunda olduğunu dile getiren Deniz, yeni uygulamanın faydalı olmayacağını söyledi.

290575278_2896487147310366_1335140648091872970_n

Mamülcü: Prim desteği tüm sektörlere verilmeli

   Kıbrıs Türk İş İnsanları Derneği (İŞAD) Başkanı Enver Mamülcü, çok büyük bir ekonomik krizden geçildiğini ifade ederek vergi düzenlemesi, vergi affı, prim düzenlemesi gibi birçok konuda revizyona ihtiyaç olduğunu söyledi.

   Pandemi ile başlayan küresel ekonomik krizin Kuzey Kıbrıs’ı diğer ülkelere göre 5 kat fazla etkilediğini vurgulayan Mamülcü, krizin etkisinin en az 7 yıl süreceğini belirtti.

   Mamülcü, ekonomik krizin uzun süreceği düşünülerek piyasada pahalılığın azalması için tüm sektörlere prim desteği verilmesi gerektiğine dikkat çekti. Mamülcü, “Sektörler birbirine bağlı ve piyasa zincir halindedir. Piyasa küçük olduğu için zincir çok sık ve birbirine bağlıdır. Dolayısıyla prim desteği verilirken sektör ayırmamak gerekir. Biz bu yönde piyasaya daha çok kayıt içi istihdamın gelişmesi, istihdamın artırılması ve daha ivedi bir şekilde rahatlama getirilmesi için tüm sektörlere prim desteğinin verilmesi gerektiğini düşünüyoruz” dedi.

336122680_3562470977307666_2962011049744754099_n

Tulga: Prim desteği kapsamı genişletilmeli

   Kıbrıs Türk Esnaf ve Zanaatkârlar Odası (KTEZO) Genel Koordinatörü Hürrem Tulga, prim desteğinin tarım, hayvancılık, ormancılık, arıcılık, balıkçılık ve imalat sanayi sektörleri ile kısıtlanmasının doğru olmadığını vurgulayarak, bazı sektörlerin prim desteği dışında bırakılabileceğini ama esnaf grupları, zanaatkarlar, basın ve restoranlar gibi sektörlerin de destek kapsamına alınması gerektiğini kaydetti.

   “Hükümet artık istişare yapmayı öğrenmeli” diyen Tulga, hükümetin istişare etmemesi ve karar alırken paylaşmamasının sürekli mağduriyetler yarattığını vurguladı. Tulga, üretici sektörlerin prim desteği kapsamına alınmasının doğru olduğuna dikkat çekerek, prim desteği kapsamına alınması gereken birçok sektör daha olduğunu kaydetti.

   Tulga, esnafın destek primi kapsamına alınmamasının giderek derinleşen krizin farkında olmamak anlamı taşıdığını belirtti. Prim desteği kapsamında sorun olduğunu kaydeden Tulga, bir masada bunun değerlendirilmesi gerektiğini, istişarenin şart olduğunu defalarca dile getirdiklerini kaydetti.

  “Basın yayın kuruluşlarını veya restoranları, yiyecek, içecek sektörlerini ve butikleri kapsam dışında tutmak hangi mantığın ürünüdür” diyen Tulga, insanların kıyafete harcama yapamadığını, daha çok temel ihtiyaçlarına ve gıdaya harcama yaptığını söyledi.

   Tulga, bu tartışmanın bir önceki asgari ücretin belirlenmesinde yapıldığını hatırlatarak, o dönemde prim desteği vermeyen hükümetin krizi o kadar daha büyüttüğünü ifade etti.

   Asgari ücret kapsamında yeniden prim desteğinin gündeme geldiğini belirten Tulga, kapsamın yeniden gözden geçirilmesi gerektiğini kaydetti.

Editör: Erol Kanlıada