Hükümetin iki icraatı mahkemelik oldu ve Başsavcılık bu iki davada devleti temsil etmeme kararı aldı…

   Havaalanı işletmecisi Taşyapı şirketine 50 milyon Euro’luk vergi affı ile KIB-TEK’e ihalesiz yakıt alımı konusunda Başsavcılık mahkemede devleti temsil etmeyecek.

   Neden acaba? Hükümete önceden, söz konusu sözleşmelerin hukuka aykırı olduğu konusunda görüş vermiştir de ondan olabilir mi?

   Başsavcılık size “söz konusu sözleşmeler hukuka aykırıdır” görüşü verecek, siz onu dinlemeyeceksiniz, hukuka aykırı işlemi yapacaksınız ve sonra da mahkemede sizi savunmasını bekleyeceksiniz.

   Tabii ki sizi savunmaz. Bence çok da isabetli bir karar olmuş Başsavcılığınki?

   Yeri geldiğine Başsavcılık görüşünü referans göstereceksiniz, bunu kalkan olarak kullanacaksınız ama size “Hukuka aykırı maddeler içeriyor” denmesi işinize gelmediğinde yanlışı yapmaya devam edeceksiniz.

    Hükümet, yasalara, anayasaya aykırı iş yapmaktan vazgeçmiyor.

    Yasa tanımaz hükümet, bu nedenle mahkemelik oluyor, geçmişte icraatlarının mahkemeden dönmesi de onlara ders olmuyor.

     Sonunda Başsavcılığı da çıldırttılar, mahkemede devleti savunmama kararı aldı.

     Başsavcılık mahkemede hükümeti savunmama kararı aldığı için Bakanlar Kurulu, bu davalar için bir avukat yetkilendirdi.

     Başsavcılık ilk kez yapmadı bunu, geçmişte de benzer durumda devleti savunmadığı olmuştu ama neden böyle olsun ki?

     Hükümet edenler neden Başsavcılıktan görüş aldığı halde tam tersini yapsın?

     Ben, “Başsavcılık hiç yanılmaz, hiç hata yapmaz” demiyorum, her ne kadar da yasalar çerçevesinde yorum yapıyor ve görüş veriyor olsa da sonuçta bunu yapan insanlardır, yorum farklılığı olabilir.

      Ancak işine geldiğinde “Bak Başsavcılık görüşü var” deyip, işine geldiğinde Başsavcılığın görüşünü yok saymak olmaz tabii ki…

      Üstelik “Taşyapı şirketine 50 milyon Euro’luk vergi affı” ile “KIB-TEK’e ihalesiz yakıt alımı” konularının hukuka aykırı olduğunu hükümet dışında herkes görebiliyor.

      Bunları mahkemeye taşıyanlar da gerekli araştırmalarını yapmış, kazanacaklarına inanıyorlar, iş olsun diye yapmış değiller bunu…

      Bu arada hem “vergi affı” hem de “ihalesiz yakıt alımı” toplum vicdanında yer bulamamış, ciddi eleştiriler almış iki olay.

      Hükümet, mahkemelik olmasının yanı sıra toplum vicdanında da cezalandırılmıştır.

      Keşke, Başsavcılığın bu tavrı ve halkın vicdanı onlara bir ders olabilse ama nerede?

      Onlar her şeye rağmen, yanlış yapmaya programlanmış, kimseyi dinleyecek halleri yok…

      Hukuka aykırı bu iki icraat nedeniyle devletin kaybı büyük…

      “Devletin kaybı” diyoruz ama halkın parası bunlar, hükümet halkın parasını bu kadar hoyratça harcayamaz, harcamamalı…

       Siz bu iki icraatla devleti milyonlarca zarara uğratıyorsunuz, diğer taraftan, eğitim, sağlık, çevre, trafik ve daha birçok şey için para bulamıyorsunuz, birçok hayati konuda kaynak sıkıntısı yaşıyorsunuz.

       Kaybedilen bu paralarla neler yapılmazdı ki? Bu kadar fakir bir devletin bu kadar hovardaca paraları boşa harcaması kabul edilebilir değildir.

       “Hukuk devletiyiz” diyorsunuz ama sürekli olarak yasalara, anayasaya aykırı iş yapıyorsunuz. Hukuk devletiysek, ona göre davranın. Başsavcılığın sizi mahkemede savunmayacak olması umarım size bazı mesajlar veriyordur.