“Reçete yolsuzluğu” soruşturması ve bu çerçevede yapılan tutuklamalar, mahkeme oturumları, bir tefrika gibi her gün karşımızda…
Birçok eczacı, hekim elleri kelepçeli mahkemeye geliyor.
Reçete sayılarından söz ediliyor, para miktarları veriliyor.
Ancak uzun yıllardır devam eden bu yolsuzluğa Çalışma Bakanlığı ya da Sosyal Sigortalar Dairesi nasıl izin verdi, nasıl fark edilmedi, nasıl şüphelenilmedi?
Kaç yıldır böyle? 5 yıl mı, 15 yıl mı, 20 yıl mı? Bunca sene nasıl fark edilmez?
Bu paraları ilgili yerlere ödeyenler hiçbir şeyden şüphelenmedi mi?
Hani diyorlar ya “bir hekimin bu kadar reçete yazması mümkün değil” diye, peki nasıl oluyor da bunu bir Allah’ın kulu fark edemiyor?
Sosyal Sigortalar Dairesi otomasyon sistemine geçince ortaya çıkmış bu yolsuzluk.
İyi de Sosyal Sigortalar Dairesi bir yıl önce otomasyon sistemine geçti?
Otomasyon sistemi bu yolsuzluğun ortaya çıkmasına yardımcı olmuşsa neden devreye girdikten bir yıl sonra fark edebildiler?
Dikkatler eczacılara ve hekimlere yöneldi de neden hiç Sosyal Sigortalar Dairesi’ne bakılmıyor?
Oradakiler işini tam yapsa, önceden fark etse, uyarsa, birilerini yakalasa, bu yolsuzluğun boyutu bu kadar büyür müydü?
Neden bunlar sorgulanmıyor? Neden Çalışma Bakanlığı kendi içinde soruşturma başlatmıyor, neden polis Sosyal Sigortalar Dairesi tarafına da sorumluluğunu yerine getirmedi diye soruşturma açmıyor?
Mesela Sosyal Sigortalar Dairesi tarafında yolsuzluğa göz yuman oldu mu, bu konuda şüphe yok mu?
Hırsız gelip, malı aldı götürdü de kapıdaki bekçi ne yaptı? Bekçi pozisyonundaki Sosyal Sigortalar Dairesi’ne kimse “Siz bostan korkuluğu muydunuz?” diye sormayacak mı?
Bu arada bazı yetkililer, bazı yayın organlarına “Biliniyordu, bekleniyordu” gibisinden bir şeyler söyledi.
Geçmişte bakanların da bu olaydan haberi olduğu falan söyleniyor.
Bunların hiç mi önemi yok? Olmalı bence… Sorumluluğu olan herkes hesap vermeli ve bedelini ödemeli…
Gerçekten bu suçu işleyenler olduğu gibi, sistemsizlikten dolayı vatandaşa yardımcı olmak isteyen ve başı derde girenler olduğu da anlaşılıyor.
Evet sistemsizlik… Bu ülkenin en büyük sorunlarından birisi…
Sistemsizlikten dolayı vatandaşlar mağdur oluyor, hizmete erişemiyor ve bir şekilde kendi sistemini yaratıyor.
Bu olay da böyle doğdu ama anlaşılan işi abartan, bunu istismara çevirenler oldu…
İnsanlara yardımdan, iyilikten başka bir şey yapmayan sembol kişiler de tutuklanıyor, eline kelepçe geçiriliyor, kurunun yanında yaş da yanıyor.
Bazı medya organları bu insanlara düşman gibi davranıyor, intikam alırcasına haber yapıyor.
Bu insanların suçlu değil zanlı olduğu unutuluyor, afişe ediliyorlar…
Bunlar neden oluyor? Çalışma Bakanlığı, Sosyal Sigortalar Dairesi işini tamam yapmadığı, denetim özürlü olduğu için…
Bunca yıl bir istismarı fark edememek ya da göz yummak da suçtur, büyük ihmaldir.
Sistemsiz ülkede vatandaşa yardım edecek diye insanların başı derde giriyor, öte yandan bunu birleri istismar ediyor…
İşte ülkenin hali bu… Hiçbir şeyin tamam olmadığı ülkede tabii ki bu iş de böyle olur.
Çöküşün, iflasın bir göstergesi aslında bu durum…
Reçete meselesini istismar edenler, haksız kazanç sağlayanlar kadar ilgili daire, ilgili bakanlık hatta devlet de suçludur.
Kim bilir bakalım başka dairelerde, kurumlarda neler yaşanıyor neler?
Gerçi bazıları göz göre göre neler yapıyor da bu olay kadar ses getiremiyor…