Ulusal Birlik Partisi (UBP) Genel Sekreteri ve Gazimağusa Milletvekili Oğuzhan Hasipoğlu, Rum Futbol Federasyonu’nun Kıbrıs Türk Futbol Federasyonu’nu (KTFF) engelleme girişimlerini kınadı.
Rum Futbol Federasyonu Başkanı Yorgos Kumas’ın açıklamalarına işaret eden Hasipoğlu, “Kumas’ın açıklamasını taraflar asasındaki güveni ciddi anlamda sarsan bir girişim olarak görüyorum” açıklamasında bulundu.
Hasipoğlu’nun açıklaması şu şekilde:
“Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Futbol Federasyonu ile Güney Kıbrıs Rum Kesimi Futbol Federasyonu arasında futbolun statüsüne ilişkin, Kıbrıs’ta kalıcı bir çözüm sağlanana kadar koşulları geçici süre olarak belirlenen bir anlaşma 2015 yılında imzalanmıştı.
FIFA Başkanı Sepp Blatter ve UEFA Başkanı Michel Platini’nin arabuluculuk yaptığı geçici anlaşma, Rum Futbol Federasyonu’nun uzlaşmaz tavırları yüzünden hiçbir zaman yürürlüğe girmedi.
Taraflar, anlaşmanın uygulanmasına ilişkin ortak bir yönetim kurulunun kurulması yönünde de anlaşsa da, bu yönetim biçimi de hiçbir zaman kurulamadı.
Kıbrıs Türkü’nü zamana yayma yönetimiyle her alandan elemine etmeyi kurumsal politika haline getirmiş Rum Yönetimi’nin, yeni bir engelleme girişimine daha üzülerek tanıklık ediyoruz.
Rum Futbol Federasyonu Başkanı Yorgos Kumas’ın ‘Kıbrıs’taki futbolun statüsünün değişmesine ve Kıbrıslı Türk gençlerin dünyaya açılmasına asla izin veremeyiz’ açıklamasını ve bu amaçla bugünlerde devam eden UEFA kongresinde girişimde bulunma zihniyetini şiddetle kınıyorum.
Sporun dostluk ve uzlaşıya katkısını unutmuş bir düşünce yapısının, Kıbrıs Türk gençliğine, sporcusuna engel olmayı maharet saymasını bir insan hakkı ihlali olarak değerlendiriyor ve ayıplıyoruz.
Kıbrıs’ta güven yaratıcı önlemlerle iki taraf arasında bir köprü kurulması niyetinin dile getirildiği bu dönemde, Kıbrıs Türk gençliğinin sporla buluşmasına karşı çıkmayı insan hakları ile bağdaşlaştırmak söz konusu olamaz.
Kıbrıs Türk Futbol Federasyonuna bağlı kulüplerimiz, başka bir birlik altında maçlarını oynayabilse, Rum tarafı ne kaybedecek? Hem bizimle iş birliğinden kaçınıp hem de onların olmadığı bir federasyonda olma niyetimize tahammül edemeyen bir zihniyetle, ortak bir zemin bulup iş birliğini genişletmemiz ne denli mümkün olabilecektir.
Gelinen noktada açıkça belli olmaktadır ki, Rum zihniyetinin tek gayesi, Kıbrıs Türkü’nün yaşam hakkını kısıtlayıp, gençlerimizin dış temas yapmasını engellemektir.
Bu zihniyeti, BM’nin şimdiki Genel Sekreteri Guterres, geçmiş raporlarında Rum tarafının en büyük korkusunun KKTC’nin seviyesinin uluslararası alanda yükselmesi korkusu olarak tasvir etmişti.
Rum Federasyon Başkanı Kumas’ın bu açıklaması ile bırakın taraflar asasında güven artırmayı, güveni ciddi anlamda sarsan bir girişim olarak görüyor ve bu korkunun artık bir saplantıya dönüşümü olarak nitelendiriyorum.
Kıbrıs Türkü, bu adanın eşit egemen ortağıdır ve gençlerimizin Rum gençleri kadar uluslararası turnuvalara katılma hakkı olmalıdır.
2004 yılında Annan planının Rum tarafınca reddedilmesinin ardından, dönemin BM Genel Sekreteri Kofi Annan, Kıbrıs Türk halkına uygulanan izolasyon ve ambargoların kaldırılması çağrısında bulunup raporuna yazmıştı.
Aradan 20 yıl geçmesine rağmen, Güney Kıbrıs Futbol Federasyonu başkanının açıklamalarından, Rum tarafının Kıbrıs Türküyle hiçbir şey paylaşıma hazır olmadığının yeni bir kanıtı daha maalesef ortadadır.
Bu talihsiz gelişmeyi de dikkate alarak, Kıbrıs sorununu federal çözümde gören kesimlerle görüşmeler yapıp cesaretlendiğini ifade eden Sayın Holguin’in diyalog penceresini Kıbrıs Türk halkının dünyayla bütünleşmesi yönünde genişletmesini de tavsiye ediyoruz."