Halkın Partisi (HP) Genel Başkanı Kudret Özersay, KKTC’de devlet kurumlarının itibarsızlaştırıldığını belirterek halkın siyaset ve seçimden soğutulduğunu söyledi.

   Özersay, “halk iradesi yok sayıldığı” için sine-i millet kararı aldıklarını ifade ederek meclisten çekildikleri için birçok kişinin kendilerini eleştirdiğini ancak geçmişte bazı partilerin de bu kararı uyguladığını dile getirdi.

   Ulusal Birlik Partisi (UBP), Demokrat Parti (DP) ve Yeniden Doğuş Partisi’nden (YDP) oluşan hükümet kurulduktan sonra KIB-TEK’in ezim ezim ezildiğini, laikliğin ve kadın haklarının aşağılandığını, anayasanın yok sayıldığını savundu.

   CTP’nin anayasaya aykırı kararlara destek verdiğini ileri süren Özersay, CTP’nin hükümetle iş birliği yaparak seçim yasaklarını 60 günden 30 güne düşürdüğünü kaydetti.

   Türkiye’deki seçimlerin ardından KKTC’deki ara seçimin yutulacağını ve erken genel seçime gidilebileceğini söyleyen Kudret Özersay, “Bu ülkenin ihtiyacı ara seçim değil, meşru bir hükümet” diye konuştu.

   Özersay, seçim sonuçlarına ve halkın iradesine saygı duyulmadığını belirterek, halkın oyuyla seçilen kişilerin başbakan olamadığını, başbakan ve kabinenin “başkalarının isteği” üzerine değiştirildiğini ileri sürdü.

   Hükümetin devleti “babasının çiftliği” gibi paylaştığını ifade eden Özersay, hükümet ortaklarının tanıdığı kişileri geçici işçi olarak istihdam ettiğini, bunlardan birisinin de sicilinin kirli olduğunu savundu.

   BAĞIMSIZ TV’de Ali Baturay’ın hazırlayıp sunduğu “Markaj” programına konuk olan Özersay, gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

343308510_1361861944360903_5468845664982606923_n

 

“Halk iradesi yok sayıldığı için meclisten çekildik”

   HP Genel Başkanı Kudret Özersay, halk iradesi yok sayıldığı için sine-i millet kararı alarak meclisten çekildiklerini söyledi.

   KKTC’nin bağımsızlığının gölgede bırakılarak kurumların itibarsızlaştırıldığını savunan Özersay, bu noktada tavır koymaları gerektiğine dikkat çekti.

   Özersay, meclisten çekildikleri için birçok kişinin partisini eleştirdiğini ancak bazı siyasi partilerin de geçmiş dönemlerde Türkiye tarafından KKTC yönetimine müdahale yapıldığı gerekçesiyle meclisten çekildiğini belirtti.

   Bu partilerin UBP, DP, CTP ve TDP olduğunu ifade eden Özersay, geçmişte bu davranışın doğru algılandığını söyledi. Kudret Özersay, HP’nin meclisten çekilmesinin neden eleştirildiğini sordu.

 345006987_934254391127746_4596288721317226122_n

“KIB-TEK ezildi; laiklik ve kadın hakları aşağılandı”

   UBP, DP ve YDP’den oluşan hükümet kurulduğu sırada devlet kurumları ile ilke ve değerlerin zarar göreceğine yönelik uyarıda bulunduklarını söyleyen Kudret Özersay, hükümet kurulduktan sonra KIB-TEK’in ezim ezim ezildiğini, laikliğin ve kadın haklarının aşağılandığını vurguladı.

   Özersay, ilkeler bağlamında da geriye gidişin olduğunu belirterek çağdaş, demokratik değerlere sahip bir ülkede hukukun üstünlüğünün önem arz ettiğini ancak bu noktada da sorun yaşandığına işaret etti.

   Anayasa ve yasalara bağlı kalınması gerektiğini ifade eden Özersay, son bir yıl içerisinde seçimlerin anayasaya uygun sürede yapılmadığını, anayasanın yok sayıldığını söyledi.

“CTP, anayasaya aykırı kararlara destek verdi”

 

   Bir yıl önce öngördükleri sorunların yaşandığına dikkat çeken Kudret Özersay, şöyle devam etti:

   “Şu anda mecliste muhalefet dikkate alınmıyor; sadece oyalama var… CTP, biz meclisten çekildiğimiz sırada bizimle birlikte hareket edebilirdi. Ya da en azından onlar bu yönde adım atsaydı, biz onlara destek verirdik.

   Yani telafisi olmayan bir zarar ortaya çıktı. O dönem toplumsal muhalefeti örgütleyip hükümeti istifaya zorlamamız gerekiyordu ama bunu tercih etmediler. Sonra da kendilerini bir açmazın içinde buldular.”

   CTP’nin anayasaya aykırı kararlara destek verdiğini savunan Özersay, geçen sene anayasaya aykırı olmasına rağmen seçimi onaylamasını örnek gösterdi.

   Özersay, CTP’nin, seçim yasası doğru uygulanmadığı için hükümetle iş birliği yaparak “bir gecede yasa geçirdiğini ve seçim yasağını 60 günden 30 güne düşürdüğünü kaydetti.

   Kudret Özersay, muhalefetin konfor düşündüğünü, mevcut durumdan vazgeçemediğini ve meclisten çekilme yükünün altına girmek istemediğini vurguladı.

“Ara seçim ülkede hiçbir şeyi değiştirmeyecek”

   25 Haziran’da yapılacak ara seçimlerde sadece bir milletvekili seçileceğini belirten Özersay, bunun hiçbir şeyi değiştirmeyeceğini söyledi.

   CTP’nin, anayasanın seçime katılmayı gerektirmesini gerekçe göstermesini eleştiren Özersay, “Anayasa daha önce de ihlal edildi. Şimdi işinize geldiği için mi anayasaya uygun hareket ediyorsunuz” diye sordu.

   Türkiye’deki seçimlerin ardından KKTC’deki ara seçimin yutulacağını ve erken genel seçime gidilebileceğini söyleyen Özersay, “CTP, hükümete gelmeyi istemediği için genel seçime gitmek istemiyor olabilir” dedi.

“Bu ülkenin ihtiyacı ara seçim değil, meşru bir hükümet”

   Bu hükümetin gerekli mesajları alabilen ve eleştirilere göre kendisini düzeltebilecek bir yapıya sahip olmadığını belirten Özersay, bu nedenle ara seçimdeki zaferin hükümete mesaj vereceği söylemlerinin inandırıcı olmadığını kaydetti.

   “Bu ülkenin ihtiyacı ara seçim değil, meşru bir hükümet” diyen Özersay, meşru bir hükümet için erken genel seçimin şart olduğunu belirtti.

   TDP’nin “CTP de keşke sine-i millet kararına uysaydı” şeklindeki sözlerini hatırlatan Özersay, TDP’nin de ara seçimde milletvekili adayı çıkardığını söyledi.

   “Önce memleketim” diyen kişilerin duruş ortaya koyması gerektiğini belirten Özersay, “Bu sandalyenin boşaltılmış olması birçok şeyin görülmesini sağladı. Biz öyle yaptık” ifadelerini kullandı.

 

“Kıbrıslı Türkler siyasetten soğudu”

 

   Seçim sonuçlarında ve halkın iradesine saygı duyulmadığını belirten Özersay, halkın oyuyla seçilen kişilerin başbakan olamadığını ifade etti.

   Özersay, başbakan ve kabinenin, “başkalarının isteği” üzerine değiştirildiğini söyleyerek böyle bir ortamda insanların seçime gitmeye gerek duymadığını, bu durumun Kıbrıslı Türkleri siyasetten soğuttuğunu dile getirdi.

   UBP’nin bir önceki kurultayında 10 bin kişinin, son kurultayında ise 750 kişinin oy kullandığına işaret eden Özersay, “halkın seçime göre başbakan seçileceğine” inanmadığını kaydetti.

“CTP-ÖRP hükümeti gibi bu hükümet de gayrimeşru”

   Bu hükümetin gayrı meşru olduğuna bir kez daha dikkat çeken Özersay, “CTP-ÖRP hükümeti nasıl gayrimeşruysa bu hükümet de gayrı meşru” diye konuştu.

   Özersay, şöyle devam etti:

   “Biz Türkiye’yi kendi kardeşimiz gibi görmemize rağmen yanlış yaptığı zaman bunu dile getirdik. Görevdeyken çok iyi ilişki kurduk, yanlış bir şey olduğunda uyardık… Ersan Saner hükümeti kurulmadan önce ‘Bu kişinin parti içinde meşruiyeti yok. Zemini olmadığı için kalıcı olamaz, istikrarsızlık yaşanır, reform ve değişim olamaz’ dedik, dinlemediler…

   Ersan beye hükümet kurdurabilmek için partimize müdahalede bulundular. Bazı milletvekillerimizi istifa ettirdiler, dışarıdan destekle de azınlık hükümetini kurdular. Diplomatik olarak rezil olduk.”

“Hükümet devleti ‘babasının çiftliği’ gibi paylaşıyor”

 

   Hükümetin engelli bireylere verdiği istihdam sözünün 70 geçici işçi istihdamının üzerini örtmek için alındığını belirten Özersay, bunun ayıp bir davranış olduğunu dile getirdi.

   Özersay, hükümetin devleti “babasının çiftliği” gibi paylaştığını ifade ederek hükümet ortaklarının tanıdığı kişileri geçici işçi olarak istihdam ettiğini, bunlardan birisinin de sicilinin kirli olduğunu savundu.

   Hükümetin “halka kredi verilmesine” yönelik duyurusunun, hayat pahalılığının yaşandığı bu dönemde elverişli olmadığını söyleyen Özersay, “Önemli olan piyasayı ucuzlatmak” dedi.

 

“Çadırlar, 1950’lerde gerçeğimizdi”

 

   Milli Eğitim Bakanı Nazım Çavuşoğlu’nun deprem felaketinin ardından eğitime çadırda devam edilmesine gelen eleştirilere “Gerçeğimiz budur” şeklindeki yanıtını eleştiren Özersay, “Çadırlar, 1950’lerde gerçeğimizdi ama bu yüzyılda değil” ifadesini kullandı.