Kıbrıs adasında göçmen karşıtı duyguların arttığı bir dönemde ellerinde bayrak taşıyan maskeli adamlar göçmenlerin işlettiği dükkanlara molotof kokteyli atmadan saatler önce, Rum kesiminin kıyı şehri Limasol’da göçmenler şiddete maruz kalacaklarına dair duyumlar aldıklarını ifade etti.
Independent Türkçe'nin haberine göre Mısırlı bir restoranın sahipleri dışarıdaki eşyalarını içeri almak için acele ederken, Vietnamlı bir satıcı sebzelerini hızla sokaktan kaldırdı. Bu göçmenler Akdeniz’de bulunan Kıbrıs adasına taşındıklarından beri kendilerini farklı kılan ve gurur duydukları kültürel miraslarını gizlemedi.
Mısır restoranının sahibi 38 yaşındaki Muhammed el-Basrati “Komşumun yanında duruyordum, oradan ayrılmamı istedi Seni görürlerse yabancı olduğun için döverler’ dedi” diye olanları anlattı. Maskeli adamlar restoranına geldiğinde arka tarafa saklandı ve maskeli kişiler restoran sahibinin tüm birikimiyle yaptırdığı mekanın camlarını kırdı. Basrati “Cam kırılma sesi duymaya başladık... Sonra duman ve yanık kokusu aldım” dedi.
Bu saldırı, geçen yıl Avrupa Birliği’ndeki seviyeye kıyasla ilk kez en yüksek sayıda sığınma başvurusunun kaydedildiği Kıbrıs’ta göçmenlere yönelik şiddet dalgası kapsamında Eylül ayı başlarında meydana geldi.
Uzmanlar şiddet artışını, Kıbrıs siyaseti ve medyasında, ada üzerinden Avrupa’ya ulaşmaya çalışan çok sayıda insana yönelik yanlış bilgilerin yayılması ve durumun kötü yönetilmesi nedeniyle artan yabancı düşmanlığına bağlıyor.
Basrati’nin restoranına yapılan saldırıdan günler önce, Batıdaki Baf şehri yakınlarındaki bir beldenin sakinleri, bir yerleşim kompleksinde yıllardır bir arada yaşayan çoğu Suriyeli olan yüzlerce göçmene benzer saldırılarda bulundu. Bu saldırı sonucunda 12’si Suriyeli olmak üzere 21 kişi gözaltına alındı.
Polis, elektrik hırsızlığı iddialarının sosyal medyada yayılmasının ardından binayı boşaltmak için daha önce baskın yapmıştı. Göçmen karşıtı gösteri öncesinde Limasol’da yoğun polis varlığına rağmen bölge sakinleri, yetkililerin şiddeti önleyecek kadar müdahalede bulunmadığını belirtti. 76 Yaşındaki Adil Hasan, polis sayıları 600’ü aşan göstericilerden sadece 13’ünü gözaltına aldı. Emniyet yetkilileri, AFP’nin, “Sadece 13 kişi gözaltına aldı” sorusunu yanıtsız bıraktı. Polis şefi Stylianos Papatheodorou, Kıbrıs Parlamentosu’nda tepkinin ‘yavaş’ olduğunu itiraf etti.
Radikal sağcı söylem
Bazı gözlemciler maskeli adamların, aslen Yunanistan’daki neo-Nazi Altın Şafak Partisi’nden doğan aşırı sağcı Rum Ulusal Halk Cephesi’ne (ELAM) ait olabileceğini söyledi. Parti, lideri Christos Christou’nun Şubat 2023’te yapılan cumhurbaşkanlığı seçimlerinde yüzde 6 oy almasında göçmen karşıtı bit politika sürmesinde ana etken oldu.
Lefkoşa Üniversitesi’nde siyaset bilimci Profesörü Georgios Charalambous’a göre bu şiddet eylemleri, ELAM partisini önemli bir popüler tabana ulaştığı için göç konusunda hoşgörülü olmakla suçlayan daha küçük bir radikal sağ gruplara da atfedilebilir. Charalambous, ‘nefret söyleminin’ siyasi yelpazenin çeşitli bileşenleri arasında genelleştiğine ve yaygınlaştığına, bunun da belirli etnik kökenleri hedef alan ‘organize katliamlar’ olarak tanımladığı saldırılar için uygun bir ortam yarattığına dikkat çekiyor. Charalambous AFP’ye “Göçmenlik konusunda sahte haberler ve ırkçı söylemler yayan bireyler ve politikacılar da merkez sağ partilerden geliyor” dedi.
Kıbrıs Mülteci Konseyi’ne göre, son yıllarda Kıbrıs’a çok sayıda göçmen geldi ve bu da hükümeti artan geri gönderme ve reddetmeler de dahil olmak üzere daha sıkı önlemler almaya yöneltti. Geçen ay Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği (UNHCR), 100’den fazla Suriyelinin sığınma başvurularını dikkatli bir şekilde incelenmeden Lübnan’a sınır dışı edilmesinden duyduğu endişeyi dile getirdi.
‘Güvende hissetme’
Kıbrıs Mülteci Konseyi'nden Corina Drousitiou, Kıbrıs’ta ‘hiç bu düzeyde bir şiddete tanık olunmadığını” söylerken, bunun beklendiğini vurguladı. Artan göçmen karşıtı duyguyu büyük ölçüde yetkililerin, özellikle de önceki hükümetin yetersiz tedbirlerine bağladı ve aynı zamanda ‘resmi açıklamalarda kullanılan dilin oldukça açık bir şekilde yabancı düşmanı olduğunu’ belirtti.
İçişleri Bakanlığı sözcüsü Elena Fysentzou AFP’ye, huzursuzluğun ‘sosyal ağlardaki anonim hesapların istismar ettiği birikmiş sorunlardan kaynaklandığını, yetkililerin hiçbir zaman ırkçı söylemi benimsemediğini’ belirtti.
Yağmalanan restoranın sahibi Seyid Samir, AFP’ye verdiği röportajda “Durum değişti. Eskiden hissettiğimiz güvenlik duygusunu artık hissetmiyoruz” dedi.
35 yaşındaki Chu Thi Dao, Limasol sahilindeki küçük dükkanını açmak için gereken parayı toplamak için yıllarca çok sıkı çalıştı. 17 yaşındaki kızı Flora “Çocukları için daha iyi bir hayat istiyordu” dedi. Vietnamlı kadının dükkanına yapılan saldırının ardından ağladığı video sosyal medyada hızla yayıldı ve Kıbrıs halkında ve hükümette bir dayanışma ve desteğin kıvılcımını ateşledi. Flora gözleri yaşlarla dolu bir şekilde, “Burada kalıp annem ve ailemle birlikte yaşamak istiyorum” ifadelerini kullandı.