Toplumcu Demokrasi Partisi (TDP) Genel Sekreteri Nevzat Özkunt, Güney Kıbrıs’ın KKTC’deki Rum mallarının alım-satım olayına ilişkin yaklaşımının akıl karı olmadığını belirterek, amaçlarının yatırımcı üzerinde korku ve panik yaratmak olduğunu söyledi. Özkunt, Güney Kıbrıs’ın yaptığı bu hamlelerin yatırımcı üzerinde etkili olduğunu da vurguladı.
KKTC’nin dünyada var olmayan, tanınmayan, pasaport ve koçanları geçerli olmayan bir yer olduğunu belirten Özkunt, “Zamanında yapılan tüm eleştirilere ve tüm karşı duruşlara rağmen Güney Kıbrıs’tan kalan Rum mallarına koçan dağıtıldı, karşılıksız olarak tahsis mallara bile koçan dağıtıldı. Bu olayın en sonunda bir şekilde duvara toslayacağı belliydi” dedi.
BAĞIMSIZ TV’de yayınlanan, Genel Yayın Yönetmeni Ali Baturay’ın sunduğu Markaj” programına katılan Nevzat Özkunt, Rum tarafının bu olaya yaklaşımının akıl kârı olmadığını aktaran Özkunt, “Sonuçta burada Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi tarafından tanınan bir Taşınmaz Mal Komisyonu var, Güney Kıbrıs’ın yetki alanına girmeyen bir alan” dedi. Rum kesimi tarafından atılan bu adımların hukuki bir sonuç elde etmek için değil, yatırımcı için korku ve panik yaratmak için yapıldığın belirten Özkunt, Rum Kesimi’nin bu konuda başarılı olduğunu da anlattı.
Atılan bu adımlar sonucunda KKTC’deki inşaat ve emlak piyasasında yavaşlama meydana geldiğini ifade eden Özkunt, şöyle devam etti:
“Şu andan itibaren uluslararası hukuka göre ne yapılabilir buna bakmak lazım. Yabancılara mal satışı sınırlı olmalı, Rum malları konusunda yeniden bir düzenleme yapılmalı. Bugüne kadar yapılan yanlış uygulamalardan sonra ne yapılabilir buna bakmak lazım. Taşınmaz Mal Komisyonu’na kesinlikle ciddi kaynak aktarımı lazım. KKTC’de 1,5 Milyon dönüm bir Rum toprağı olduğu söyleniyor, 23 bin dönüm civarında sonuçlandırma oldu. Bu da yüzde 1,5’a denk geliyor. Kıbrıs politikasında çok ciddi bir uluslararası hukuk noktasında dönüşüm yapılması gerekiyor. İki ülke arasında diyalog başlamalı, iki toplumlu komiteler tekrardan görüşmeye başlamalı”.
Özkunt, “Kur artışları ve yüksek enflasyon, halkımızı fakirleştiriyor. Güney’den gelen alışveriş akışı durma noktasına geldi, Rum tarafı artık bizim tarafımızdan alışveriş yapmıyor. Bu durum, hükümetin ekonomi politikalarındaki başarısızlığın bir sonucudur” dedi.
Özkunt, hükümetin ekonomik tedbirler almadığını ve ülkenin pahalı hale gelmesine göz yumduğunu belirterek, “Hükümet, halkın uygun fiyatlı ürünlere ulaşabilmesi için piyasa düzenlemeleri yapmalı. Ancak ne yazık ki bu konuda herhangi bir adım atılmadı” diye konuştu.
“KIB-TEK mutlaka özerkleştirilmeli”
Nevzat Özkunt, enerji politikaları ve kamu hizmetlerindeki aksaklıkları da gündeme getirdi.
Kıbrıs Türk Elektrik Kurumu (KIB-TEK) üzerinde yapılan özelleştirme çalışmaları ve enerji alanında yaşanan sorunlara dikkat çeken Özkunt “KIB-TEK’in mutlaka özerkleştirilmesi gerektiğini düşünüyoruz. Ancak bu süreç şeffaf ve halka hizmeti önceleyen bir şekilde yönetilmelidir. Enerji alanında yaşanan çarpıklıklar, kalitesiz yakıt alımları ve santrallerin bakımının yapılmaması gibi konular halkımızı zehirliyor” dedi.
“Eğitim ve sağlık hizmeti en temel haktır”
Özkunt, kamu hizmetlerinin nitelikli bir şekilde sunulması gerektiğini belirterek, “Eğitim ve sağlık hizmetleri, vatandaşlarımızın en temel hakkıdır. Bu hizmetlerin yeniden dizayn edilmesi ve kamusal niteliğinin korunması gerekiyor” ifadelerini kullandı.
“Hükümet yolsuzlukla mücadelede başarısız”
Nevzat Özkunt, yolsuzlukla mücadelede hükümetin başarısız olduğunu vurguladı.
Adalet sisteminin işleyişindeki sorunlara dikkat çeken Özkunt “Bugün ülkemizde yolsuzluk ve liyakatsizlik adeta sistemin bir parçası haline geldi. Adalet duygusu sarsılmış ve kamu vicdanı yaralanmıştır. Geç gelen adalet, adalet değildir. Yargı süreçlerinin hızlandırılması ve kamu vicdanının rahatlatılması gerekiyor” dedi.
Özkunt, yargı bağımsızlığının korunması gerektiğini vurgulayarak, “Yargı bağımsızlığını önce yargı mensupları sahiplenmeli. Kamu vicdanı sızlamaya devam ediyorsa, o mahkeme kararında bir hata vardır” diye konuştu.
“Taşınmaz Mal Komisyonu’na kaynak aktarılmalı”
Kıbrıs sorununa dair çözüm önerilerini de paylaşan Özkunt, adanın geleceği için uluslararası hukuka uygun adımlar atılması gerektiğini belirtti.
“Kıbrıs’ta yaşanan sorunların çözümü için ciddi bir planlama yapılması gerekiyor. Taşınmaz Mal Komisyonu’na kaynak aktarılmalı ve başvurular hızla sonuçlandırılmalıdır. Ayrıca, Kıbrıs politikasında yeniden bir dönüşüm yaşanmalı ve uluslararası hukuka uygun bir çözüm için adımlar atılmalıdır” dedi.
“Ülkenin kurtuluşu için demokratik bir sol yönetim şart”
Özkunt, TDP’nin vizyonunu açıklayarak, demokratik bir sol yönetimin ülkenin kurtuluşu için zorunlu olduğunu belirtti.
“Biz, halkımızın yaşam kalitesini artıracak, adaleti sağlayacak ve emeği koruyacak bir yönetim için çalışıyoruz. Emeğimizle para kazanmaya, onurlu bir yaşam için mücadele etmeye devam edeceğiz. Ülkenin kurtuluşu için demokratik bir sol yönetim şarttır” dedi.
Özkunt, halkın TDP’ye olan desteğinin kendilerini umutlandırdığını ve ülkeye hizmet etme konusunda kararlı olduklarını belirtti.
“Erken seçimle mevcut yönetim değiştirilmeli”
Özkunt, partisinin yeni dönemdeki çalışmalarına dair de bilgi vererek, örgütlenme faaliyetlerinin yoğunlaştığını ifade ederek yeni başkanla birlikte köylerde ve ilçelerde örgütlenme çalışmalarına hız verdiklerini belirtti.
“Partiye olan yoğun ilgi bizi mutlu ediyor ancak aynı zamanda sorumluluğumuzu da artırıyor. Bugün ülkemizde yaşanan çürümüşlük ve adaletsizlik karşısında topluma karşı daha büyük bir sorumluluğumuz var” dedi.
Özkunt, erken seçimle mevcut yönetimin değiştirilmesi gerektiğini savunarak, “Bu zihniyetin artık yönetimden gönderilmesi ve ülkenin hasarlarını tamir etmeye başlamamız gerekiyor” ifadelerini kullandı.
“Özel sektörde çalışanların hakları gasp ediliyor”
Nevzat Özkunt, özel sektörde yaşanan sorunlara da değindi.
İş kazalarının artış gösterdiğini ve iş sağlığı ile güvenliği tedbirlerinin “yetersiz” olduğunu belirten Özkunt, “Özel sektörde çalışanların hakları gasp ediliyor ve denetim mekanizmaları işlemiyor. İş kazaları ve ölümler artıyor. Devletin bu alanda ciddi adımlar atması ve iş yasasının gereklerini yerine getirmesi gerekiyor” dedi.
Özkunt, özel sektördeki denetimsizliklerin ve hak gasplarının bir an önce sona erdirilmesi gerektiğini vurguladı.
“Halkımızın desteği en büyük gücümüz olacak”
Özkunt, TDP olarak ülkenin tüm sorunlarına yönelik çözüm önerileri sunduklarını ve halkın desteğiyle bu sorunların üstesinden gelebileceklerine inandıklarını belirtti.
“Biz, adaletin, şeffaflığın ve halkın refahının teminatı olacak bir yönetim için çalışıyoruz. Bu yolda, halkımızın desteği en büyük gücümüz olacak” diyerek sözlerini tamamladı.