Fransa'da Filistin'e verdiği destekle öne çıkan Boyun Eğmeyen Fransa (LFI) Partisi Meclis Grup Başkanvekili Mathilde Panot, İsrail'in Gazze'de savaş suçu işlediğini, bu tutumuyla aşırı sağcı Binyamin Netanyahu hükümetinin "iki devletli çözümü toprağa gömmekte olduğunu" söyledi.
Milletvekili Panot, BFMTV'de yayımlanan, Benjamin Duhamel'in sunduğu BFM Politique programına konuk oldu.
Programda İsrail'in Gazze'de uluslararası hukuku ihlal ettiğini ve savaş suçu işlediğini vurgulayan Panot, saldırılarda sivil can kayıplarının yüksek olduğuna dikkati çekti.
Panot, "Gazeteciler için 30 yılın en ölümcül çatışmalarından bahsediyoruz. 2024'te yarım milyon insanın ölebileceğinden bahsediyoruz. Gazze'de her gün 160 çocuğun öldürülmesinden bahsediyoruz. Bir fikir vermesi için söylüyorum, Suriye Savaşı'nda günde 2 çocuk, Afganistan Savaşı'nda günde 3 çocuk öldürülmüştü." dedi.
Bunun yanı sıra Panot, uluslararası medya kuruluşları tarafından Gazze'de yaşananların "İsrail-Hamas savaşı" gibi lanse edildiğini ancak aşırı sağcı İsrail hükümeti yetkililerinin başından bu yana Gazzelilerin yerinden edilmesinden bahsedildiğini ve dolayısıyla bu savaşın "İsrail-Hamas savaşı" olmadığını belirtti.
Aşırı sağcı Netanyahu hükümetinin Gazze'de işlediği savaş suçları nedeniyle iki devletli çözümü tehlikeye attığına dikkati çeken Panot, "Şu yanan ve ciddi olan şey şu ki iki devletli çözüm toprağa gömülüyor." ifadesini kullandı.
Aruri suikastı "uluslararası hukukun ihlali"
Panot, İsrail'in, Hamas Siyasi Büro Başkan Yardımcısı Salih el-Aruri ve beraberindeki 6 kişiyi Lübnan’ın başkenti Beyrut’ta insansız hava aracıyla saldırı düzenleyip öldürmesine tepki göstererek, "Uluslararası hukuk, komşu bir ülkeye saldırı imkanı tanımaz." değerlendirmesinde bulundu.
Lübnan'ın egemen bir devlet olduğunu belirten Panot, İsrail'in egemen bir devletin sınırları içinde gerçekleştirdiği saldırının yasa dışı olduğunu söyledi.
Aruri suikastı
Hamas Siyasi Büro Başkan Yardımcısı Salih el-Aruri ve beraberindeki 6 kişi, 2 Ocak'ta Beyrut'ta "Hizbullah'ın kalesi" kabul edilen "Dahiye"de İsrail'in insansız hava aracıyla düzenlediği saldırıda öldürülmüştü.
İsrail ile 8 Ekim'den bu yana çatışma halinde olan Hizbullah Hareketi, İsrail'in Aruri'ye yönelik suikastının karşılıksız kalmayacağı tehdidinde bulunmuştu.
İsrail'in Gazze'yi işgalinde 7 Ekim sonrası
Hamas'ın silahlı kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları, "Filistinlilere ve başta Mescid-i Aksa olmak üzere kutsal değerlere yönelik sürekli ihlallere karşılık verme" gerekçesiyle İsrail'e 7 Ekim 2023’te kapsamlı saldırı düzenledi.
İsrail, 7 Ekim'deki saldırılarda 1200 İsraillinin öldüğünü, 5 bin 132 kişinin yaralandığını açıkladı.
İsrail'in Gazze Şeridi'ne saldırılarında en az 10 bin çocuk, 7 bin kadın olmak üzere 22 bin 835 Filistinli öldürüldü. Enkaz altında binlerce ölü olduğu bildirilirken halkın sığındığı hastane ve eğitim kurumları hedef alınarak sivil altyapı tahrip ediliyor.
İsrail ordusu, Gazze Şeridi'ne saldırılarının başladığı 7 Ekim'den bu yana 176’sı karadan işgal sürecinde olmak üzere 510 askerinin öldürüldüğünü duyurdu.
Çatışmalara 24 Kasım 2023’te 4 günlüğüne verilen ve daha sonra 3 gün daha uzatılan "insani arada" 81 İsrailli ve 240 Filistinli esir karşılıklı serbest bırakıldı. Öte yandan İsrail, binlerce Filistinliyi alıkoyup hapsetmeye devam etti.
İşgal altındaki Batı Şeria ve Kudüs'te de 7 Ekim 2023’ten bu yana İsrail güçleri ve yasa dışı Yahudi yerleşimcilerin saldırılarında 334 Filistinli hayatını kaybetti.
İsrail ordusu ile Hizbullah arasında 8 Ekim 2023’ten bu yana sınırda devam eden çatışmalarda 28 Lübnanlı sivil, 153 Hizbullah mensubu ile 5 İsrailli sivil ve 9 İsrail askeri öldü.