Fenerbahçe Kulübü Başkanı Ali Koç, basın toplantısında gündeme dair açıklamalarda bulunarak, Kayserispor karşılaşmasına sarı-lacivertli taraftarların alınmamasına ilişkin, siz kimi cezalandırıyorsunuz? diyerek tepki gösterdi. Koç, "Fenerbahçe'yi cezalandırmak mı, kutuplaştırmayı arttırmak mı? Fenerbahçe'yi rekabetten etmek mi? Ben ne suç işledim de oraya seyircisiz gidiyorum?" ifadelerini kullandı. Fenerbahçe Başkanı Ali Koç, son günlerde yaşanan gelişmelere dair görüşlerini aktardı. Başkan Ali Koç, 4 Mart Cumartesi günü Kayserispor ile oynanacak maçta sarı-lacivertli taraftarlara verilen deplasman yasağı kararına tepki gösterdi. Ali Koç'un açıklamaları şu şekilde: "Böylesi bir depreme ne Türkiye, ne de başka bir ülkenin hazırlıklı olacağını düşünüyorum. Kaybımız çok. Söylenenlerden çok daha fazla kaybımız olduğunu düşünüyorum. Yaralımız çok. Hayatta kalanlar büyük bir mücadele içerisine. İlk günden beri onların yanında olmamız lazım. Unutturmalıyız. Diğer bölgelerde hayat normal akışına döndü ama çok uzun bir yolumuz var. Bu kez toparlanmak, normale dönmek uzun sürecek. Devlet, millet, hükümet, muhalefet, STK'lar... El ele, omuz omuza olmalıyız. Birbirimize en çok ihtiyacımız olan dönem. Suçlu gösterme günü değil. Bunların hesabının sorulacağı gün gelecektir ama bugün, o gün değil." Bazı ülkeler büyük savaşlardan sonra ilk olarak çocukları için tiyatrolar ve sinemalar inşa etmiştir. Çocuklarımıza sahip çıkmalıyız. Unutmamalıyız, farkındalığı yüksek tutmalıyız. İhtiyaçları gidermeliyiz. Ben buna kıyamet diyorum. Allah böyle bir şeyi, ne bize, ne de başka kimseye göstermesin. B ize bir bilgi tebliğ etmemişlerdi ama Kayserispor'a 1 gece evvel bilgi gitmişti. Sonraki gün 18.00 gibi açıklama yaptılar. Bir gece önce Kayserispor'a yasak geleceği söyleniyor. Süreçte birileri yalan söylüyor. Bir nebze biliyorum. Her şeyi açıklayacağım, belki hepsini bugün değil. Siyasetinden, yerel idarelere kadar... Bildiklerimi anlatacağım. Açıklamayı Kayserispor mu yazdı bilmiyorum. Her şeye rağmen hukukta hakkımızı aradık. Kayseri'de başvurduk, mahkeme hemen karar aldı. Bir gün savunma verdi davalıya, davalı da iki savunma yaptı. Davalı da Kayseri Valiliği. Kararı alan Kayseri Valiliği, savunmayı da onlar yaptı. Hemen yürütmeyi durdurmak için başvurduk, mahkeme de çabuk hareket etti. Savunmalar geldi. Türkçesi, Türkçe değil. Hukuku, hukuk değil. Ne virgülü, ne noktası var. Acele yazılmış. Fenerbahçe'yi cezalandırmak mı, kutuplaştırmayı arttırmak mı? Fenerbahçe'yi rekabetten etmek mi? Ben ne suç işledim de oraya seyircisiz gidiyorum?" Adam diyor ki, 'Maçlar şifresiz, evden izleyin' O kadar spor zihniyetinden uzak. Kayseri'de birçok Fenerbahçelinin senede bir kere takımını izlemenin keyfini bilmiyorlar. Kılıfına uydurmaya çalışmışlar. Bunun hukuken geçerli olmayacağını düşündük. Yüce Türk mahkemelerinin doğru kararı vereceğini düşündük. Anladık ki baskı, balata. Savunmaya 110 tane tweet koyuşlar. Kaos olacakmış, belgesi buymuş. O kadar özensiz ki, 6222 yasasını, 6232 yapmış! O kadar özensiz. Kayseri gibi bir ilimizin valisinin inanmadığı konuda savunma ancak böyle olur. Aklı ziyan diyorum tekrar”. Hükümet lehine şeyler olsa, Spor Şube işlem yapacak mıydı? Hükümet ile devlet kelimelerini ayıralım. Herkes devletin yanında ama herkes hükümetin yanında olmak zorunda değildir. Destekleyen vardır, desteklemeyen vardı. Size öğretmediler mi devlet nedir, hükümet nedir? Yönetimler yolcudur, taraftar da hancıdır. Hükümet de böyledir, kalıcı olan devlettir. Nasıl Fenerbahçe'yi vatan haini konumuna getirirsiniz? Bütün taraftarlara, diğer kulüplere sesleniyorum. Bugün bize, yarın size olur. Kayserispor ile derdimiz yok. Bunu size kim yaptırdı?".
Editör: TE Bilisim