CTP Genel Başkanı Tufan Erhürman, Cumhuriyet Meclisi’nde “devlet ve ekonomi” konulu konuşma yaptı, ülkede, özellikle elektrik fiyatlarındaki artışla pahalılaşma yaşanacağı uyarısında bulundu.
Erhürman, Meclis’te iç tüzüğün 62. maddesi uyarınca söz aldı ve ilk olarak ekonomiye değindi.
Maliye Bakanı’nın ekonomiye ve hayat pahalılığına yönelik açıklamalarına işaret eden Erhürman, şu anda hayat pahalılığının yüzde 33 civarında olduğunu, yapılacak hayat pahalılığı artışının ise yüzde 48 civarı açıkladığını kaydetti.
Elektrikteki artışla, ülkede ciddi bir pahalılaşma dönemine girildiğini ifade eden Erhürman, bunun piyasaya enflasyon, pahalılık getireceğini kaydetti.
Erhürman, hükümetin nasıl hesaplar yaptığını bilmediğini ancak bu açıklamaların personel giderleri dikkate alınarak piyasayı şimdiden pahalılaştırdığını kaydetti.
"Erhürman, "Şu anda hayat pahalılığında yüzde 33 isek ve 48 açıklamışsak, piyasa buna göre önlem alacak. Hayat ciddi şekilde pahalılaşacağı için 'biz de kendi fiyatlarımızı, personel giderlerimizi bunun üzerinden hesaplamak zorundayız' diyecek. Tam da yılbaşı alışverişlerinin yapılacağı döneme gelen bu açıklamaların, fiyatlara yansıyacağını öngörmek için kahin olmaya gerek yok. Bu beklenti, -yani HP'nin artması- piyasa pozisyonunu alacak ve bunu fiyatlarına yansıtacak. Bu farkında olarak veya olmayarak piyasaya enflasyonist bir etki yapacak" diye konuştu.
Bunların ciddi işler olduğunu, ayrıntılı hesaplar yapılması gerektiğini, çünkü yüzde 48 açıklamasının piyasaya pahalılık getireceğini ifade eden Erhürman, Türkiye Cumhuriyeti’ndeki yerel seçimlere de işaret etti. Erhürman, dövizde dalgalanma olabileceğinin konuşulduğunu, o yüzden ülkede piyasayı daha da pahalılaştıracak adımlardan geri durulması gerektiğini belirtti.
Tufan Erhürman, elektrikte yüzde 30 zam açıklandığını ancak birkaç saat sonra yüzde 15’e düşüldüğünü ifade ederek, hesaplamaların neye göre nasıl yapıldığını sordu.
KDV oranlarının yükseltilmesi ile ilgili adımlar atılacağının da söylendiğini belirten Erhürman, bunun da piyasaya pahalılık getireceğini kaydetti.
Konuşmasının “Devlet” başlığına da değinen ve KKTC’nin 40. uıl kutlamalarına katılacaklarını ifade eden Erhürman, devletin kurumsal yapısının önemine işaret etti, cumhuriyetin, bu çerçevede yönetilmesi gerektiğini söyledi.
Meclis yönetimini "yönetim" konusunda eleştiren Erhürman, Meclis Genel Sekreteri’nin, daha düşük makamlar tarafından “takılmadığını”, bunun doğru olmadığını, Meclis’in yasalara uymadığını, birlikte çalışılamıyorsa da yapılması gerekenin görev değişikliği olduğunu ancak bunun da yapılmadığını kaydetti.
Meclis Başkanı’nı da eleştiren Erhürman, “Cumhuriyet Meclisi Başkanı” gibi değil, “kral” gibi davrandığını öne sürdü.
Nüfus konusuna da değinen Erhürman, İçişleri Bakanı’nın “bilmem” dediğini, kendisinin de Başbakanlık yaptığını ancak “bilmediğini” ifade etti, ancak bir projeksiyon olduğunu, bunun bütçede yer verilerek ve verilere dayandırılarak tamamlanabileceğini kaydetti.
Bunun devlet olmakla alakalı olduğunu, o yüzden nüfus politikasının olması gerektiğini ifade eden Erhürman, eleştirilerde bulundu, ülkede yokluk, yoksulluk, göç yaşandığını belirtti.
Tufan Erhürman, CTP olarak Kıbrıs Türk halkının, devletinin uluslararası alanda görünmesi, ilişkileri geliştirmesi için, bir kapı açılmasını desteklediklerini, İslam İşbirliği Teşkilatı toplantılarının önemli olduğunu, Kıbrıs Türk Devleti isimiyle yer alındığını ifade etti. Erhürman, "Ben, o kapıları gındıran partiden geliyorum" dedi.
Avrupa Birliği değerlerinin Filistin’deki tutumundan dolayı gözünden düştüğünü ifade eden Erhürman, KKTC’nin Türk Devletleri Teşkilatı’na katılamaması için de AB’nin sıkıntı yarattığını, İslam İşbirliği Teşkilatı toplantılarında sorun yaşanmayacağını ancak her açılan kapının destekçisi olacaklarını vurguladı. Kıbrıs Türk halkının dünyayla buluşması için desteğe devam edeceklerini ifade eden Erhürman, KKTC’nin her platformda yer alması gerektiğini, örneğin uzlaşmacı olunması gerektiğini, Pile’de şu anda çözüme ulaşılamadığını, bunun da devlet yönetmek olmadığını kaydetti.
Maliye Bakanı Özdemir Berova da, hayat pahalılığı ve KDV oranları ile ilgili sorulara cevap vermek amacıyla söz aldığını ifade ederek, bütçeye işaret etti, alınan enflasyon öngörülerine göre genel bütçenin hazırlandığını belirtti.
Berova, bu konuda rakamlarla detaylı bilgi verdi, hayat pahalılığı oranını da buna göre hesapladıklarını, açıklanan yüzde 48’lik rakamın da öngörülen bir rakam olduğunu, düşebileceğini veya yükselebileceğini anlattı.
Rakamların kamuoyundan saklanmadan şeffaflık içinde tartışıldığını ifade eden Berova, KDV oranlarına da değindi ve bu alanda kayıt dışılık yaşandığını, güçlü bir otomasyon sistemine ihtiyaç olduğunu vurguladı.
Berova, KDV oranlarının global veya yüzde yüz artırılacak diye bir durumu olmadığını, bazı KDV oranlarının yeniden düzenlenebileceğini, zaten Maliye’nin her zaman bu tür çalışmalar içinde olduğunu, vergide adaletin sağlanmasına önem verdiklerini anlattı.
Berova, otomasyon sistemiyle birlikte “kafaya göre fiyat” yapılamayacağını, vergilendirmenin daha adaletli bir hal alacağını, fiyat denetiminin de sağlanacağını belirterek, bütçe görüşmelerinde daha detaylı teknik bilgiler verebileceklerini kaydetti.
Meclis Başkanı Zorlu Töre de, Meclis’in demokratik bir şekilde idare edildiğini ifade ederek, demokrasinin beşiğinin Meclis olduğunu, bunu göz ardı ederek hareket etmediğini, özellikle muhalefete daha fazla tolerans göstermeye çalıştığını söyledi.
Töre, eleştirilere saygı duyduğunu ancak demokrasiyi ihlal etmediğini, “krallık yürütmediğini” ifade etti, “Bunları kesinlikle reddeder, iade ederim. Meclis'i demokratik şekilde yönetmek için elimden gelen gayreti gösteriyorum” dedi.
Meclis Genel Sekreteri'ne ita amirliği vermediğini, sebeplerinin kendinde olduğunu, Teberrüken Uluçay'ın Meclis Başkanlığı döneminde de bunun böyle olduğunu ifade eden Töre, araçların zimmetini tümünü bir müdürlükte toplamak için Hasan Büyükoğlu’na verdiğini; “benzin vurgunu” ithamlarını reddettiğini, ortada bir çıkar sağlama, hırsızlık, sirkat değil hata olduğunu; yakıt alınan bir araç plakasının yanlış yazıldığını, o aracın da Meclis'e ait olduğunu; bu konuda tüm görüntülerin mevcut olduğunu ve 3 bin TL civarında bir rakamın söz konusu olduğunu anlattı.
Meclis Başkanı Töre, Meclis'e ait araçların çoğunun çalışmaz durumda olduğunu, bu konuda bazı sıkıntıların yaşandığını, ancak “süper yalanlara” maruz kaldıklarını, menfaat söz konusu olmadığını kaydetti.
Töre, yurt içi gezilerinde yanında koruma ordusu değil, bir kişi bulunduğunu söyledi.
"Meclis Genel Sekreteri'nin bir aracın nerede olduğunu bilmediğini söylemesi tamamen abartıdır, bu aracın makinistte ve parça sorunu olduğunu biliyor" diyen Töre, Meclis'teki dört müdürün ve amirlerle toplantısına hiçbir zaman engel çıkarmadığını, müdahale etmediğini kaydetti. Töre, "Ben Sayın Genel Sekreter'e o makamda oturduğum müddetçe saygı duydum. Bazı konularda kendisine elbette müdahale ettim, etmek zorunda kaldım. Bu da benim düşüncem, benim tercihim" diye konuştu. Töre, "Süper yalan üzerine bir saldırıyla karşı karşıya kaldım" ifadelerini kullandı. Divanda bu konuyu ele almayacaklarını söylemediğini bir hata olduğunu ve hatayla ilgili de izahatta bulunduğunu kaydeden Töre, herhangi bir korkusu olmadığını, istifa çağrılarını da geri çevirdiğini söyledi.
Töre, bir soru üzerine, "eşinin arabasına 001 makam plakası taktığını" ama bunda bir çıkarı olmadığını kaydederek, makam aracının arıza yapması üzerine ziyaretlerine gitmek için başka araç kullandığını, Meclis'in itibarı doğrultusunda en iyisini yapma gayreti içinde olduğunu, suistimal yapılmadığını, kural hatası olabileceğini ifade etti.
Anavatan Türkiye Cumhuriyeti’nin Meclis’e gereken katkıları sağladığını, protokole 6 milyon TL kaynak konulduğunu belirterek buna teşekkür edilmesinin bilinmesini isteyen Töre'nin, “Meclis Divanı'nda bazı vekillerin Türkiye’den gelen ekiplere yemek verilmesine karşı çıktığını ancak gelip yemekleri yediğini” söylemesi üzerine tartışma çıktı, Töre, “yalancılıkla” suçlandı.
Töre, Avrupa Birliği ile Birleşmiş Milletler'i de, Filistin’e karşı tutumlarından dolayı eleştirdi.
CTP Milletvekili, Meclis Başkanı Fazilet Özdenefe de, Töre’nin “yalan” söylediğini üzülerek söylemek istediğini ifade ederek, Töre’nin yemeğe yönelik geriye dönük karar aldırmaya çalıştığını söyledi.
Tufan Erhürman da yeninden söz alarak, “yalan üstüne yalan” konuşan bir insana bu vakitten sonra saygı göstermelerini beklememesini istedi. Erhürman, doğru söyleyen birinin salondan kaçmadan oturup tartışabileceğini, tutanakları getirebileceğini ifade etti, eleştirilerde bulundu.
Erhürman’ın Maliye ile ilgili eleştirileri üzerine de yerinden söz alan Maliye Bakanı Berova, bu konuda teknik bilgileri bütçe görüşmelerinde vereceğini, kaçmak gibi bir derdi olmadığını söyledi.
Erhürman da, açıklanan yüzde 48,68 hayat pahalılığı ile ülkede pahalılığın artacağını, belki de bunun daha yüksek olacağını anlattı, bu açıklamaların endişe verici olduğunu, kurumlarla, devlet ve ekonomi işbirliği içinde çalışması gerektiğini kaydetti.
Meclis Genel Kurulu’nda daha sonra, Sivil Havacılık Dairesi (Kuruluş, Görev ve Çalışma Esasları) (Değişiklik) Yasa Tasarısı’nın üçüncü görüşmesi yapıldı, ayrıca Meclis Ekonomi, Maliye, Bütçe ve Plan Komitesi Başkan Vekilliğine CTP Gazimağusa Milletvekili Erkut Şahali’nin seçildiği bilgisi verildi.