Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, enflasyonu tek haneli rakamlara indireceklerini söyledi.
Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye İhracatçılar Meclisi 30. Olağan Genel Kurulu ve İhracatın Şampiyonları Ödül Töreni'ne katılarak konuşma yaptı.
Konuşmasında ihracatçılara seslenen Erdoğan, "Her biriniz Türk ekonomisin üretim kapasitesinin artan gücünün sembollerisiniz. Bugün dünyanın en ücra köşelerinde bile Türk Malı damgalı ürünlerimiz varsa bunda en büyük pay sahibi ihracatçılarımızdır" dedi.
İhracat yapan firma sayısının önceki seneye göre yüzde 14 yükselerek 114 bin 61'e çıktığını ifade eden Erdoğan, "Bu yıla çok güçlü giriş yaptık. Ancak 6 Şubat'taki depremler 50 bini aşkın can kaybının yanında 11 ili derinden sarstı. Dünyada ancak birkaç ülkenin altından kalkabileceği devasa yıkım karşısında devlet olarak süratle harekete geçtik. Deprem şehirlerimizdeki üretim çarklarının dönmeye devam etmesi için iş dünyamıza gereken her türlü desteği sağladık. Şehirlerimizi eskisinden daha güvenli, dinamik hale getireceğiz. Depremin ekonomimiz üzerindeki olumsuz etkileri de hamdolsun günden güne azalıyor" diye konuştu.
Enflasyon ve hayat pahalılığı konusun da değinen Erdoğan şunları söyledi:
"Salgın, deprem ve seçimlerin yanında yakaladığımız bu ivmeyi inşallah kaybetmeyeceğiz. Bir süredir dünya ile birlikte başımızı ağrıtan enflasyon meselesini tek haneli rakamlara düşüreceğiz. Seçim belirsizliği ortadan kalktı, artık bu konuda elimiz daha güçlü. Yeni ekonomi kadromuzun da birinci önceliği bu meselenin çözümü oluşturuyor. Büyüme ekseninde hedeflerimize doğru ilerleyeceğiz. Enerji yükünü Karadeniz gazı, Gabar petrolü, Akkuyu nükleer santraliyle asgariye indireceğiz. Güçlü Türkiye yoluyla güçlü ihracatımızı rekordan rekora taşıyacağız.
Biz bugüne kadar hep kendimizle yarıştık. İhracatımızı bu yıl sonunda 265 milyar dolara gelecek sene ise 285 milyar dolara ulaştırmak istiyoruz. 2028 senesi için de hedefimiz 400 milyar dolar ve üstünü yakalamaktır. 2028 ihracat hedeflerimiz kapsamında ihracatımızdan yüzde 1,5 pay alan elektronik ihracatının payını yüzde 10'a çıkarmayı hedefliyoruz. Ülke ülke girişimlerimizi artıracağız. Çok dolaşacağız, dünyayı gezip onlarla birlikte neler yapacağımızı planlayacağız. Türkiye'nin son 21 yılda dış politikada attığı adımlar ihracatımızda da çarpan etkisi yapmıştır. Türkiye'nin diplomatik temsil ağı genişledikçe ihracatı da yukarı gitmiştir. Birbiriyle kavga eden hatta çatışan tarafları bile aynı çatı altında buluşturan ülke olmamız bizlere dış ticarette de avantajlar sunuyor. Seçim zaferi sonrasında geniş bölgede sokaklara taşan sevgi seli de ülkemize yönelik teveccühün ispatıdır.
Son seçim sonuçlarının milletin istikbal yolculuğu açısından zamanla daha iyi idrak edeceğiz. Milletimizin verilmiş sadakasının olduğunu gün geçtikçe daha iyi göreceğiz. İktidara gelmek için kimlerin kimlerle pazarlıklara giriştiği, vatanın bekasının işporta tezgahı gibi nasıl ortaya konduğu zamanla ortaya saçılacaktır. Terör örgütleriyle ne gibi pazarlıklar yapıldığı ortaya çıktıkça verilmiş sadakamız varmış diyeceğiz. Muhalefet cephesinde yaşananlar ülkenin nasıl felaketin eşiğinden döndüğünü gösteriyor. Seçim akşamında başlayan kavga o günden bugüne durmadı. Millete pazarladıkları masanın bir kurtlar sofrası olduğu ortaya çıktı. Demokrasi vaat edenlerin iş koltuktan kalkmaya gelince bir gecede nasıl diktatör oldukları anlaşıldı. Milletimiz engin, basiret ve ferasetiyle bunların asıl yüzünü görmüş, kendisinin ve evlatlarının geleceğini riske atmamıştır. Aynı tavrı muhalefetten de bekliyoruz. Millete karşı siyaset yapmak yerine ülke ve millet için siyaset yapmaları hem kendileri hem de demokrasimiz açısından daha faydalı olacaktır. Türkiye pek çok açığı kapamıştır. Ülkemizin en kronik sorunlarından olan muhalefet açığını bir türlü kapatamadık. Evlatlarımız umut vermek yerine yalan söyleyen, felaket tellallığı yapan muhalefet söylemine maruz kalmak istemiyor. Parti içi çekişmelerde taht kavgalarından bağımsız olarak Türkiye'nin yeni bir muhalefet anlayışına ihtiyaç var".