Türk Lirası’nın döviz karşısındaki değer kaybı hızla devam ederken, halk ciddi endişeler yaşamaya ve bu konuda ne gibi önlemler alınabileceğini sorgulamaya başladı. Ancak bu konuda ekonomistlerin çizdiği tabloda halkın içini rahatlatacak bir formül yok. Hatta Türkiye’de Mayıs ayında seçim olmasını, Türkiye’nin dış borçlarını ve deprem nedeniyle de turistlerin Türkiye’ye gitmemesini göz önünde bulunduran ekonomistlerin TL ile ilgili çizdiği tablo ise kapkaranlık… Ekonomist Derviş Kemal Deniz ile Göksel Saydam, konuyla ilgili bagimsiz.com’a değerlendirmede bulundu. Ekonomist Derviş Kemal Deniz, yüksek enflasyonlu ekonomilerde faaliyet gösteren şirketlerin finansal tablolarının mevcut ekonomik koşullar sebebiyle tutarda bir kayıp veya kazanç ile karşı karşıya kaldığının hesaplamasının sağlanacağı enflasyon muhasebesinin mutlaka yürürlüğe girmesi gerektiğini söyledi. Ekonomist Göksel Saydam ise Türkiye’de 14 Mayıs’ta gerçekleşecek seçimi kim kazanırsa kazansın, Türkiye’nin dış borcunu ödeyip, mali dengesini kurmak için çok sıkı tedbirler almak zorunda kalacağını ifade etti. Deniz: Artış bekleniyor Derviş Kemal Deniz, dövizde artış beklendiğini ancak bunun ne boyutlara çıkacağı konusunda emin olunamadığını söyledi. Dövizin hangi hızla artacağı konusunun çok belirgin olmadığını kaydeden Deniz, ülkede olarak bu konuda hazırlıklı olmak için de yapabileceklerin kısıtlı olduğunu ifade etti. TL’ye emisyon gücünde ve faiz oranları üzerinde etkimizin olmadığından söz eden Deniz, “Bundan dolayı atabileceğimiz adımlardan biri dövize endeksli bir muhasebe birimi ve enflasyon muhasebesidir. Bunun dışında söyleyecek çok fazla bir şey yok” dedi. “Enflasyon muhasebesi kesinlikle yürürlüğe girmeli” Derviş Kemal Deniz, döviz artışı yüzde 10’ların üzerine çıkacaksa ülkede kesinlikle enflasyon muhasebesinin uygulamasının şart olduğunu söyleyerek görünenin de döviz artışının yüzde 70, 80’lere ulaştığı olduğunu ifade etti. TL kullanmaktan kaçamadığımız için enflasyon muhasebesi uygulanması gerektiğini savunan Deniz, bir diğer alternatifinde ülkede dövize endeksli muhasebe sistemine geçilmesi olduğunu söyledi. Deniz, “Bir ülkede enflasyon arka arkaya 3 yıl yüzde 10’ların üzerinde seyrediyorsa veya 3 yıl ortalaması yüzde 10’u geçiyorsa o ülkede mutlaka enflasyon muhasebesi uygulanır. Bunun örnekleri daha önce Avrupa ülkelerinde ve İngiltere’de yaşandı” dedi. Sadyam: Döviz fırladı ve fırlamaya da devam edecek Ekonomist Göksel Saydam, Türkiye’de Mayıs ayında seçim olmasının, Türkiye’nin dış borçlarının ve deprem nedeniyle de turistlerin Türkiye’ye gitmemesinin TL’nin değer kaybına neden olduğunu anlattı. Türkiye Merkez Bankası’nın sürekli para basmasının da TL’nin döviz karşısında değer kaybına neden olduğunu ifade eden Saydam, emeklilere yardım yapılması gibi beklenmedik giderler oluşturulduğunu belirtti. Saydam, tüm bu nedenlerle dövizin fırladığını ve fırlamaya da devam edeceğini söyledi. Saydam, Türkiye’de 14 Mayıs’ta gerçekleşecek seçimi kim kazanırsa kazansın, Türkiye’nin dış borcunu ödeyip, mali dengesini kurmak için çok sıkı tedbirler almak zorunda kalacağını ifade etti. Saydam, “Esas sıkıntı seçim sonrası başlayacak. Devlet ilk kez ihtiyaçlarını gidermek için kapalı çarşıdan döviz alacak duruma geldi. Yani Merkez Bankası’nda döviz bitti ve dövizi dışarından alıyor” dedi. “Mevduatların çoğu döviz” Göksel Saydam, Türkiye Merkez Bankası’nın yayımladığı çeyrek rapora göre; mevduatın tüm zorlamalara rağmen TL’den ziyade döviz olduğunu belirtti. Ayrıca bizim Merkez Bankası’nın yayımladığı çeyrek raporunda gecikmiş alacakların ciddi oranda arttığını gösterdiğini belirten Saydam, “TL’nin değer kaybı bizi etkiledi ancak birçok ödemeyi kredi kartı ile yaptığımız için şu anda bunun farkında değiliz” dedi. Döviz yükselmesinin şu anda bazı yöntemlerle bastırıldığını kaydeden Saydam, ancak seçimden sonra ciddi bir artı olacağını belirtti. Göksel Saydam, TL’nin değer kaybı konusunda KKTC olarak yapacağımız pek bir şey olmadığın sadece temel gıda maddelerinin, ilaçların ve temizlik malzemelerinin pahalı olmasının önlenebileceğini kaydetti.