Kıbrıs’ta adanın kuzeyiyle güneyi arasında karşılıklı geçişleri sağlayan kara kapılarındaki yoğunluk vatandaşları canından bezdirdi.

   Özellikle Türk Lirası’nda (TL) yaşanan değer kaybının ardından karşılıklı geçişler eziyete dönüştü; birçok kara geçiş kapısında oluşan uzun araç kuyruğu nedeniyle yeni geçiş kapılarının açılması gündeme geldi.

   BAĞIMSIZ Gazete’ye konuşan ekonomik örgütler ve turizmciler, sınır kapılarının yetersiz kaldığını, mevcut kapılarda iyileştirmeler yapılması ve yeni geçiş kapılarının açılması gerektiğini söyledi.

   Sektör temsilcileri, özellikle de Lefkoşa’ya yeni bir kapının elzem olduğunu belirterek Haspolat Kapısı ve Mağusa Kapısı’nın bu kapsamda araçlı geçişlere açılmasını talep etti.

   Sektör temsilciler, BAĞIMSIZ Gazete’ye geçiş kapıları hakkındaki görüşlerini paylaştı.

 

Deniz: Geçişlerin yüzde 80’i

Lefkoşa’daki kapılardan yapılıyor

 

   Kıbrıs Türk Ticaret Odası Başkanı Turgay Deniz, KKTC ile Güney Kıbrıs arasında 9 sınır kapısınun bulunduğunu, ancak en çok yoğunluğun Lefkoşa’daki Metehan Sınır Kapısı ile Lokmacı Sınır Kapısı’nda yaşandığını belirtti.

   Deniz, ada içi karşılıklı geçişlerin yüzde 80’inin Metehan ve Lokmacı kapılarından yapıldığını, geriye kalan yüzde 20’lik oranın ise diğer 7 kapı arasında paylaşıldığını söyledi.

   Turgay Deniz, Lefkoşa’nın Haspolat bölgesinde bir kapı açılması için Kıbrıs Türk Ticaret Odası ile Rum Ticaret Odası arasında, BM’nin de destek verdiği bir mutabakata varıldığını, ancak Rum Yönetimi’nin “Akıncılar ve Erenköy kapılarının açılması” şartını ortaya koyarak buna onay vermediğini kaydetti.

“İki kapı kapatarak Lefkoşa’da yeni kapı açabiliriz”

   Bu tutumun çok tutarsız ve geçişlerin kolaylaştırılması amacından uzak bir davranış olduğunu söyleyen Deniz, gerekirse geçişlerin az olduğu iki kapı kapatılarak Haspolat’taki kapının açılabileceğini savundu.

   Deniz, geçişlerin az olduğu Lefke Aplıç Kapısı veya Yeşilırmak Kapısı ile Mağusa’daki Derinya Kapısı veya Akyar Kapısı’nın kapatılması gerektiğini belirterek bu kapılardaki polis, gümrük ve muhaceret memurların Lefkoşa’da açılacak yeni kapıya aktarılabileceğini söyledi.

   “Mühim olan kapıların 10 veya 11 tane olması değil, bu kapıların Lefkoşa’da olmasıdır” diyen Turgay Deniz, en çok yoğunluğun Lefkoşa’da olduğunu dile getirdi.

“Lefkoşa’da yeni bir kapı açılması

geçişleri adetsel olarak çoğaltacak”

   Yeni sınır kapılarının açılmasını sonuna kadar desteklediklerini ve bu konuda mücadele etmeye devam edeceklerini vurgulayan Deniz, şöyle devam etti:

   “Mevcut kapıların bazılarında çok az geçiş olduğunu tespit ettiğimiz kapılar var. Oransal olarak bakıldığında Lefke Aplıç Kapısı ve Yeşlırmak Kapısı ile Mağusa bölgesindeki Akyar ve Derinya kapılarından geçişler oldukça az… Buna Beyarmudu da dahil. Ancak geçiş oranlarına bakıldığında Lefkoşa’daki kapılardan geçiş yüzde 80 civarında. Yani bu kapılardan ikisi kapatılarak Lefkoşa’da bir kapı açılması, geçişlerin adetsel olarak çoğaltılmasına ve karşılıklı geçişlerin rahatlamasına neden olacak.  

   Lefke bölgesindekiler Bostancı’yı; Mağusa’dakiler ise açık kalan diğer kapıyı kullanabilir. Mağusa’da Beyarmudu Sınır Kapısı’nı açık tutabilir çünkü bölgedeki en fazla yoğunluk bu kapıdadır.”

“Haspolat’ta ‘ekspres kapı’ konsepti düşünülüyor”

   Haspolat Kapısı’na ilişkin Rum Ticaret Odası’yla varılan mutabakata da değinen Deniz, bu kapının öncelikle “ticaret yolu” amacıyla açılmasının kararlaştırıldığını söyledi.

   Deniz, söz konusu kapı açıldıktan sonra belli bir ücret karşılığında daha hızlı geçiş yapmak isteyen kişilerin kullanabileceği “ekspres kapı” konseptinin hayata geçirilmesi ve her iki ticaret odasının bu geçişlerden gelir elde edebileceği büyük bir proje düşünüldüğünü belirtti.

“Ledra Palas Kapısı ticari araçlara açılmalı”

   Turgay, Deniz, Lefkoşa’daki geçiş kapılarındaki yoğunluğun az da olsa çok basit yöntemlerle rahatlatılabileceğini söyledi.

   Ledra Palas Kapısı’ndan sadece diplomatların geçişine izin verildiğini belirten Deniz, bu kapının ticari araçlara da açılması gerektiğine dikkat çekti.

   Deniz, bu sayede Metehan Sınır Kapısı’nda bir miktar rahatlama olabileceğini söyledi. 

 

Kamacıoğlu: Sırayla tüm kapıları modernleştireceğiz

   Kıbrıs Türk Sanayi Odası Başkanı Ali Kamacıoğlu, Lefkoşa’ya yeni kapılarının açılması gerektiğini söyledi.

   Kamacıoğlu, kapılardaki yoğunluğun farkında olduklarını, işlemlerin hızlandırılması için sırayla tüm kapıları modernleştireceklerini söyledi.

   Özellikle Metehan Kapısı’ndaki geçişleri hızlandırmak için oradaki tüm bilgisayar sistemini yenilediklerini dile getiren Kamacıoğlu, ekonomik örgütler olarak yaklaşık 1 milyon TL para harcadıklarını kaydetti.

   Ayrıca Kamacıoğlu, Metehan Sınır Kapısı’nda 2 şerit olan yolu 3 şeride çıkarmak için de çalışmaların devam ettiğini vurguladı.

   Kamacıoğlu, Haspolat bölgesine ticari kapı açmak istediklerini belirtti.

   Haspolat Sınır Kapısı’nın açılması için gerekli girişimleri yaptıklarını dile getiren Kamacıoğlu, bu konuda sıcak gelişmeler olacağını düşündüklerini söyledi.

 

Tulga: Yeni geçiş noktaları açılmalı, mevcut kapılar iyileştirilmeli

 

   Kıbrıs Türk Esnaf ve Zanaatkarlar Odası Genel Koordinatörü Hürrem Tulga, yeni geçiş kapılarının açılmasının elzem olduğunu, ancak yeni kapılar açılana kadar mevcut kapıların iyileştirilmesi gerektiğini söyledi.

   Tulga, Türk Lirası’nın değer kaybetmesiyle birlikte mevcut kapılarda aşırı bir yoğunluk oluştuğunu belirterek araç kuyruklarının 2-3 kilometreye kadar uzandığına dikkat çekti.

   Bu durumun kabul edilebilir olmadığını ifade eden Tulga, kapıların ekonomiye olan katkısı düşünüldüğünde devletin bu konuyla ilgili hiçbir adım atmasının hayret verici olduğunu kaydetti.

“Lefkoşa’ya yeni bir kapı şart”

   Geçiş kapılarının esnafı, turizmi ve devlet bütçesini ayakta tuttuğuna dikkat çeken Tulga, özellikle en çok yoğunluğun yaşandığı Lefkoşa’ya yeni bir kapı daha açılmasının şart olduğunu belirtti.

   Hürrem Tulga, “ticari faaliyetler” de dikkate alınarak Lefkoşa’da bulunan Mağusa Kapısı’nın karşılıklı geçişlere açılması gerektiğini vurguladı.

   Mevcut kapılarda özellikle toptan ticari ilişkiler yerine kişisel yapılan alışverişlerin yarattığı yoğunluğun olduğunu beliren Tulga, geçişlerde bireysel alışveriş yapan kişilerin yanı sıra turizm açısından KKTC’ye gelen turistlerin de akışının rahatlatılması gerektiğini söyledi.

“Olaya insani açıdan bakılmalı”

   Rum Yönetimi’nin “Erenköy ve Piroi kapılarının açılması” talebinin de hayata geçirilmesi gerektiğini belirten Tulga, “Olaya insani açıdan bakılmalı… Erenköy geçişi kapalı olduğu için Poli tarafından gelen insanlar 1 saat daha fazla yol kat etmek zorunda kalıyor” dedi, aynı şeyin Kiracıköy bölgesinde yaşayanlar için de geçerli olduğunu belirtti.

“Metehan Kapısı’nda bilgisayarları yeniledik”

   Ekonomik örgütler olarak Metehan Kapısı’nda yaşanan yoğunluğu azaltmak için ellerini taşın altına koyduklarını belirten Hürrem Tulga, çok ciddi katkılarda bulunduklarını söyledi.

   Tulga, Metehan Kara Geçiş Kapısı’ndaki bilgisayarların yenilendiğini, hizmetlerin daha hızlı yapılabilmesi için de yeni bilgisayarlar programlarının yüklendiğini ifade etti.

“Metehan’daki personel çok ağır şartlarda çalışıyor”

   En büyük yığılmaların yaşandığı Metehan’daki yolun genişletilmesi için de gerekli girişimleri yaptıklarına dikkat çeken Tulga, projenin tamamlandığını, şu anki hedefin; bir an önce genişletme çalışmalarına başlamak olduğunu vurguladı.

   Özellikle Metehan Kapısı’ndaki personellerin çok ağır şartlarda çalıştığını söyleyen Hürrem Tulga, devletin istihdamı artırması ve çalışanların yaşam koşullarını iyileştirmesi gerektiğini kaydetti.

   Tulga, “Yeni geçiş noktaları açılana kadar mevcut kapıları iyileştirmeliyiz” dedi.

 

Tolun: En çok yoğunluk Metehan ile Beyarmudu’nda yaşanıyor

   Kıbrıs Türk Turizm ve Seyahat Acenteleri Birliği (KITSAB) Başkanı Orhan Tolun, karşılıklı geçişlerde yaşanan yığılmanın ancak ve ancak yeni geçiş kapılarının açılması ve mevcut kapıların altyapı bakımından iyileştirilmesi durumunda çözülebileceğini vurguladı.

   Tolun, en çok yoğunluğun Metehan ile Beyarmudu barikatlarında yaşandığını, ancak Beyarmudu’ndaki sıkıntının fiziki altyapının yetersiz olmasından kaynaklandığını söyledi.

“Beyarmudu’ndaki sorun köprünün dar olması”

   Beyarmudu kapısındaki en büyük sorunun oradaki köprünün “dar olması” olduğunu belirten Tolun, bu nedenle yoğunluk ve izdiham yaşandığını kaydetti.

   Beyarmudu’nda turistleri taşıyan otobüslerin bekleyeceği hiçbir yerin olmadığını, tuvalet bulunmadığını, turistlerin köy içindeki belediye tuvaletlerini kullanmak zorunda kaldığına da dikkat çeken Orhan Tolun, altyapı sorununun çeşitli sıkıntılara neden olduğunu belirtti; oradaki dar köprünün genişletilmesi gerektiğini vurguladı.

“Rakamsal olarak en çok geçiş Lokmacı ve Metehan’dan yapılıyor”

   Tolun, rakamsal olarak en çok geçişin Lefkoşa’daki Lokmacı ile Metehan kapılarından yapıldığını söyledi.

   Bu sene Rusların adaya fazla gelmemesinden dolayı kapılarda geçmiş senelerdeki gibi bir yığılmanın olmadığını, ancak buna rağmen yine de yoğunluk yaşandığını belirtti.

“Mağusa Kapısı ile Baf Kapısı açılmalı”

   “Lefkoşa’daki geçişlerin rahatlatılması için bölgeye yeni kapılar şart” diyen Tolun, araçlı geçişler için Mağusa Kapısı’nın, yayalar için ise Baf Kapısı’nın açılması gerektiğini dile getirdi.

   Özellikle Mağusa Kapısı’nın bulunduğu alanın geniş olduğuna dikkat çeken Tolun, oradaki altyapının araçlı geçişler için en uygun yer olduğunu söyledi.

“Kapılara yeterince personel alınmıyor”

   Metehan Kara Geçiş Kapısı’nda yaşanan yoğunluğa da değinen Tolun, Metehan’daki sorunun yeterli muhaceret polisi olmayışından kaynaklandığını ifade etti.

   Orhan Tolun, devlete gerekli gereksiz memur alımı yapıldığını, ancak en çok ihtiyaç duyulan yerler arasında olan sınır kapılarına yeterince personel alınmadığını kaydetti.

“KKTC’ye rakamsal olarak yılda 2 buçuk milyon geçiş yapılıyor”

   Tolun, rakamsal olarak her yıl ortalama olarak KKTC’den Güney Kıbrıs’a 2 milyon; Güney Kıbrıs’tan KKTC’ye ise 2 buçuk milyon geçiş yapıldığına dikkat çekti.

   Lefkoşa’ya açılacak kapıların geçişleri rahatlatacağı gibi bölgenin çehresini de değiştireceğini belirten Tolun, özellikle Surlariçi bölgesinin daha da canlanması için Baf Kapısı’nın açılması gerektiğini ifade etti.

“Surlariçi’nin kurtuluşu Baf Kapısı’nın açılmasına bağlı”

   Surlariçi’ni genellikle Ercan Havaalanı’ndan gelen turistler değil, barikatlardan gelen turistlerin gezdiğini söyleyen Orhan Tolun, “Surlariçi’nin kurtuluşu Baf Kapısı’nın açılmasına bağlı” dedi. 

   Tolun, Baf Kapısı’nın açılmasıyla bölgede atıl durumda bırakılan tarihi binaların restore edilerek turizme kazandırılabileceğini, Ermeni Manastırı’nın bulunduğu bölgenin de canlanacağını kaydetti.

   Tolun, genel anlamda Mağusa ve Baf kapılarının açılmasının devlete de ciddi katkı sağlayacağını, devlet gelirlerinin artacağını vurguladı.

 

Öymen: Mevut kapılar yeteriz kaldı

   Kıbrıs Türk Rehberler Birliği Başkanı Dener Öymen, kara geçiş kapılarında yaşanan yoğunluğun turizmi olumsuz etkilediğini belirterek yeni kapıların açılması gerektiğini söyledi.

   Öymen, Türk Lirası’nın değer kaybetmesinin Güney Kıbrıs’taki insanların KKTC’ye akın etmesine neden olduğunu, bu nedenle de “mevut kapıların yeteriz kaldığını” kaydetti.

   Kara geçiş kapılarının neredeyse tümünde günün her saatinde uzun araç kuyruğu oluştuğuna dikkat çeken Öymen, “Herkes kapılarda 1 saat, 1 buçuk saat beklemek zorunda kalıyor” dedi.

   Bu durumun özellikle “kendi gelen turistleri” çok etkilediğini söyleyen Öymen, Baf’tan Lefkoşa’ya gelerek KKTC’ye geçmek isteyen bir kişinin “1 saat kuyrukta bekleyeceğime hiç gitmem daha iyi” dediğine dikkat çekti.

   Öymen, bu düşüncede olan kişi sayısının azımsanamayacak kadar fazla olduğunu vurguladı.