Doktorlar, sürekli şeker ölçüm monitörlerinin diyabeti olmayan kişiler için gereksiz olduğunu belirterek yeme bozukluklarına yol açabilecekleri uyarısında bulundu.

Independent Türkçe'nin haberine göre ZOE gibi şirketlerin ürettiği bu cihazlar, sosyal medyada reklamı yapılan ve kullanıcıların beslenme seviyelerini izlemelerine olanak tanıyan kişiselleştirilmiş diyet trendinin bir parçası.

300 sterlinlik (yaklaşık 12 bin TL) program, katılımcıların gıda alımlarını kaydetmelerine ve kan şekeri seviyelerini ölçmek için iki hafta boyunca glikoz monitörü takmalarına olanak tanıyor. 

Ancak Birleşik Krallık Ulusal Sağlık Servisi'nin (NHS) ulusal diyabet danışmanı olan Profesör Partha Kar, bu cihazların diyabeti olmayan kişilere fayda sağladığına dair güçlü bir kanıt olmadığını söyledi.

Kar, sağlık açısından hiçbir gerekçe yokken bu teknolojiyi kullanmanın, sayılara takıntılı bir şekilde odaklanmaya yol açabileceği ve bunun da en uç durumlarda "yeme bozukluklarına dönüşebileceği" uyarısında bulundu.

Ayrıca yeme bozukluğu yardım kuruluşu Beat, BBC News'e şöyle belirtti:

Yeme bozukluğu olan kişiler genellikle hastalıklarının bir parçası olarak sayılara takıntılı hale gelirler, dolayısıyla bu durumdan etkilenen hiç kimsenin glikoz monitörü kullanmasını önermiyoruz.

ZOE yaptığı açıklamada şöyle ifade etti:

ZOE bilimsel açıdan titiz bir yaklaşıma sahip ve yararlı, kanıta dayalı tavsiyelerle sağlığınızı iyileştirmek için çabalayan bilim insanlarıyla beslenme uzmanlarından oluşan özel ekip, klinik deneyler ve sağlam araştırmalarıyla sektörde eşsiz.

Bu uyarı bilim insanlarının, akıllı telefonlarına sadece birkaç cümle söyleterek bir kişinin diyabetli olup olmadığını test etmenin yolunu keşfetmelerinin ardından geldi.

ABD merkezli Klick Labs'ten bir ekip, bir kişinin Tip 2 diyabet hastası olup olmadığını 6 ila 10 saniyelik ses kayıtlarından ayırt edebilen bir yapay zeka modeli oluşturmuş ve yapılan testler kadınlar için yüzde 89, erkekler içinse yüzde 86 doğruluk oranı ortaya koymuştu.

Klick Labs'ten araştırmacı bilim insanı Jaycee Kaufman, "Araştırmamız, Tip 2 diyabeti olan ve olmayan sesleri arasındaki önemli farklılıkların altını çiziyor. Bu, tıp camiasının diyabet taraması yapma şeklini değiştirebilir" demişti. 

Mevcut tespit yöntemleri çok fazla zaman, yolculuk ve maliyet gerektirebiliyor. Ses teknolojisi bu engelleri tamamen ortadan kaldırma potansiyeline sahip.

Çalışma, diyabetli olmayanları diyabetlilerden ayıran ses özelliklerini belirlemek için 18 bin kaydın analiz edilmesini içeriyordu. Araştırmacılar, sinyal işleme yöntemini kullanarak, insan kulağının algılayamayacağı perde ve yoğunluktaki ince değişiklikleri tespit edebilmişti. 
 

Editör: Ahmet Karagözlü