Toplumcu Demokrasi Partisi’nin (TDP) düzenlediği “Dayanışma Gecesi” partililerin yoğun ilgisi ve geniş katılımla gerçekleşti.
Gecede yapılan konuşmalar dakikalarca ayakta alkışlanırken, TDP Milletvekili Adayı Kıdemli Eski Yargıç Tacan Reynar’ın adaylığının Yüksek Seçim Kurulu (YSK) tarafından düşürülmesinin ardından TDP’nin yeniden motive şekilde aktif siyasette var olacağının altı çizildi.
Lefkoşa Hidden Garden’da düzenlenen geceye TDP Genel Başkanı Mine Atlı, Genel Sekreter Ersen Sururi, Genel Başkan Yardımcıları Zuhal Koreli ve Nevzat Özkunt, Lefkoşa Türk Belediyesi (LTB) Başkanı Mehmet Harmancı, Dördüncü Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, TDP’li eski vekil Zeki Çeler, adaylığı Yüksek Seçim Kurulu (YSK) tarafından düşürülen Kıdemli Eski Yargıç Tacan Reynar, Merkez Yürütme Kurulu (MYK) ve Parti Meclisi (PM) üyeleri, partililer ve aileleri katıldı.
Lezzetli sunumların yapıldığı ve katılanların eşlik ettiği müzik şöleninin yaşandığı gecede, parti yetkililerinin yaptıkları konuşmalar ise kalabalığı coşturdu.
Atlı: YSK’nın kararı bize nasıl kenetleneceğimizi öğretti
Gecede ilk konuşmayı yapan Genel Başkan Mine Atlı, bir buçuk yıldır yürüttüğü görevinde öğrendiği en önemli şeyin; siyasetin her anının, her gününün kişiye farklı şeyler öğrettiği ve kattığı olduğunu belirtti, YSK’nın Reynar’la ilgili aldığı karara değindi.
Atlı, “YSK, adayımızın bu seçim sonucunda vekil olma ihtimalini elimizden almış olabilir. Ama bu karar; bize en zor zamanda birbirimize nasıl kenetleneceğimizi öğretti. Bu ülkenin en yüksek yargı organının üyelerine haksız olduklarını söyleyecek cesareti olan yoldaşlarımızın olduğunu gösterdi” dedi.
“TDP’nin yine eskisi gibi hak
ettiği konumda olması mümkün”
Kararın ardından kendilerinden hesap soran değil “Arkanızdayız” diyen bir PM ile karşılaştıklarını, partili gençlerin Mahkeme koridorlarında saatlerce fedakârca beklediğini anlatan Mine Atlı, hem PM ve MYK üyelerine hem gençlere hem de bu süreçte kendilerini Mahkemede temsil eden Avukat Ayşe Öztabay’a özel teşekkür etti.
“Bu partinin insanları, sevinçlerini, heyecanlarını, öfkelerini ve göz yaşlarını bu şekilde paylaştıkça ben inanıyorum ki en büyük zaferleri de paylaşacak yaşayacaktır” diyen Atlı, TDP’nin yine eskisi gibi temsiliyet anlamında hak ettiği konumda olmasının mümkün olduğunu, buna bir buçuk yıl öncesinden daha fazla inandığını kaydetti.
“TDP’nin iktidarda olması; barış
isteyen insanların nefes alması demektir”
“Tacan Reynar gibi dürüst, temiz, donanımlı ve cesur insanları aramıza kattıkça bu parti büyüyecek güçlenecek” diyen Mine Atlı, belki TDP’nin iktidarda olmasının tek başına Kıbrıs sorununun çözümüne yetmeyebileceğini ancak TDP’nin iktidarda olmasının, samimiyetle barış isteyen insanların nefes alması anlamına geleceğini vurguladı.
Atlı, “Bugün etrafımızı kuşatan savaş çığırtkanlığına inat, bir çözüm umudunun yaşaması demektir. Protokol adıyla üreticimizi, esnafımızı ve işletmelerimizi yok etmeyi hedefleyen dayatmalara direnmek, kendi ayaklarımız üzerinde durmamızı sağlayan politikaları yaşatmak demektir. Var olmak ve her şeye rağmen onurumuzu, haysiyetimizi ve dik duruşumuzu korumak demektir” dedi.
“2023 yılı TDP için yeni bir başlangıçtır”
YSK’nın kararının ardından, kendileriyle dayanışma gösteren ve Dayanışma Gecesi’ne de katılan tek örgütün Sol Hareket örgütü olduğunu belirten Mine Atlı, tüm örgüte ve Genel Sekreter Abdullah Korkmazhan’a da teşekkür etti.
Atlı, “Bu seçim sesimizi Meclis’e taşıdığımız seçim olmayabilir ama 2023 yılı TDP için yeni bir başlangıçtır. Zor günlerde kenetlenen, birbirine sırtını veren ve hiç kimseyi partinin kurumsal kimliğinin önüne koymadığı bir dönemin ilk adımıdır. Bu kültürle yolumuz aydınlıktır” diyerek sözlerini noktaladı.
Özkunt: Ülkenin hiçbir yerden talimat
almayan TDP’ye daha fazla ihtiyacı var
TDP Genel Başkan Yardımcılarından Nevzat Özkunt ise yaptığı konuşmasında, onurlu, köklü ve her türlü şaibeden uzak sosyal demokrat geleneğin temsilcileri olarak bu akşam örnek bir dayanışma gösterdiklerini belirtti, TDP’nin bu ülkeyi yönetmeye aday olduğunu, kimsenin TDP’yi küçük veya yok hükmünde göremeyeceğini kaydetti.
Özkunt, “Bunu sempatizanlarımızla, üyelerimizle dayanışarak, büyüyerek, örgütlenerek kanıtlayacağız ve ilk seçimlerde de göstereceğiz. Bu ülkenin, hiçbir yerden talimat almayan, hiçbir yer boyun eğmeyen, biat etmeyen, sadece toplumuna hesap veren ve toplumu için mücadele veren TDP’ye her zamankinden daha fazla ihtiyacı var” dedi.
“Mine Atlı, Tacan Reynar, Mehmet Harmancı, Zeki Çeler gibi çok değerli cevherlerin yanında içinde barındırdığını genç cevherlerle büyümeye devam ettiğini söyleyen Özkunt, “Demokrasi, barış, adalet ve irade için, Kıbrıs Türk halkının kendi topraklarında refah içinde yaşaması için TDP yürüyüşüne devam edecek. Bu yürüyüşte anahtar sözcük ise ‘dayanışma’dır. Dayanışmamız da büyümeye devam edecek” diyerek sözlerini tamamladı.
Reynar: YSK, seçilme hakkımızı elimizden aldı
Gecede kısa bir konuşma yapan Tacan Reynar ise siyasete 19 yaşında BDH’ Mağusa İlçe Örgütü’nde başladığını, burada dayanışmanın ve yoldaşlığın ne olduğunu öğrendiğini, TDP’de de öğrenmeye devam ettiğini kaydetti.
Reynar, “Biz çok zorlu bir süreçten geçtik ve günün sonunda istediğimiz olmadı. Maalesef YSK, bugüne kadar almadığı bir kararı, özel olarak bizim için üreterek seçilme hakkımızı elimizden aldı. Bunun için üzgünüz ama içimizdeki en temel duygu aslında öfke” dedi.
“Geleceğin partisi TDP’dir”
En temel insan haklarından biri olan seçme ve seçilme hakkının, yıllardır bu ülkede gerek vatandaşlıklarla gerek birçok politikayla Kıbrıslıtürklerin ellerinden alındığını belirten Raynar, bunun karşılığında ise bu ülkede doğmuş ve bu ülkeye tutunma çabası güden gençlerin önüne haksızca engeller koyulduğunu belirtti.
Reynar, “Çok güzel bir gece. Bundan bir sonraki seçimde sokakta olsun Meclis’te olsun, sendikalarla ve sivil toplumla her alanda mücadelemizi yükseltmenin yollarını arayacağız ve daha fazla dayanışacağız. Daha fazla birbirimize tutunacağız. Geleceğin partisi TDP’dir. Gençler bu partide olmalıdır, bu inançla çalışmaya deva edeceğiz” ifadelerini kullandı.
Harmancı: Bu badireyi en iyi şekilde atlattığımızı gösterdik
LTB Başkanı Mehmet Harmancı da gecede kısa bir konuşma yaparak, en zor zamanlardan çıkmayı başarmış bir gelenekten geldiklerini, bu zor dönemin de kendilerini daha çok birbirine bağlayacağını, daha çok düşünmesini, üretmesini sağlayacağını ve çoğalmayla ilgili daha çok motive edeceğini söyledi.
Harmancı, “Çünkü biz çoğalırsak bu ülke özgürleşecek. Biz ve ülke özgürleşirse emin olun çok daha güzel günleri beraber başarmış olacağız. O yüzden büyümeye yürümeye yoldaşlık etmeye devam edelim. Bu bir badireydi ve bu badireyi en iyi şekilde bu akşam bence atlattığımızı gösterdik, emeği geçenler teşekkürler, iyi ki varsınız” dedi.
Akıncı: Mahkemeler; aldıkları karardan
emin olmak istiyorlarsa, sokağa bakacaklar
Partinin gençleri dediği Genel Başkan Mine Atlı, Tacan Reynar ve Genel Sekreter ile diğer tüm gençleri görmekten büyük mutluluk duyduğunu söyleyen Akıncı, partinin bir diğer değeri olan LTB Başkanı Mehmet Harmancı’nın da üç dönem Lefkoşa’da bileğinin hakkıyla çatır çatır seçimleri kazandığını söyledi.
Akıncı, “Söyleyeceklerim sevgili Tacan Reynar’ın adaylığının engellenmesiyle ilgili olacak elbette. Genç kuşaklar bilmeyebilir ama belli bir yaşın ötesindekiler bu ülkede bir Hâkim Zekâ Bey’in yaşadığını bilirler. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nde (AİHM) tüm Kıbrıs’ı temsil eden değerli bir Kıbrıslıtürk Yargıcımızdı. Zekâ Bey söylediği ve hiçbir zaman unutmadığım bir sözü var; ‘Mahkemeler; aldıkları karardan emin olmak istiyorlarsa, sokağa bakacaklar. Sokağın nabzı halkın nabzı eğer Mahkemenin nabzı gibi atmıyorsa, o Mahkeme’nin kararında bir hata var demektir’ diyor” dedi.
Bu sözü hiçbir zaman unutmadığını, YSK’nın Mahkeme değil bir idari kurul olduğu söylense de kararı alanların hepsinin Yargıç olduğunu hatırlatan Akıncı, insanların sokakta “Bu ülkeye üç-beş yıl önce gelenler aday da oluyor, Milletvekili de oluyor, Bakan da oluyor ama bir Kıbrıslıtürk aday bile olamıyor, neden?” diye sorduğunu söyledi.
“Bu karar adildir mi diyeceğiz?”
Akıncı, “Bu karar adildir mi diyeceğiz? Böyle bir şey olamaz. Bu büyük bir haksızlık ve adaletsizliktir. Bunu çekinmeden söyleyeceğiz ve konuşacağız. Bu gibi adaletsizliklere karşı halkın yapabileceği bir şey var; o da örgütlenmektir” dedi.
Örgütlenmenin sadece dayanışma yemekleriyle sınırlı kalınmaması gerektiğini, halka gitmenin ve fikirleri anlatmanın çeşitli yolları olduğunu kaydeden Akıncı, bu adaletsizliği halka anlatmak ve benzeri durumlara karşı örgütlenmenin gerektiğini vurgulamanın zorunluluğuna dikkat çekti.
Akıncı, “Uzun zamandır ben de birçok insan gibi kendi kafamda sorguluyorum. ‘Bu memlekette, bu kadar müdahalelerin olduğu bir ortamda seçimlerin gerçekten bir anlamı kaldı mı?’ diye. Herkes soruyor bunu. Ama örgütlenmeden, kenarda, köşede oturup olan biteni seyretmek mi daha doğru? Onu mu yapmamız lazım? O zaman her şeyi teslim ederiz” dedi.
“Teslim olmak bize yakışmaz”
Yapılması gerekenin; bıkmadan, usanmadan, her gün mücadeleye bir yeni nefer daha kazandırarak sağlıklı şekilde büyümek, genişlemek ve kökleşmek olduğunu aktaran Akıncı, bunun sonucunda da bu topraklarda gün gele hakça ve adilce bir yaşamı kurmak ve barışı getirmek için mücadeleye devam etmek olduğunu vurguladı.
“Bunun başka yolu yoktur. Bıkıp usanmaya hakkımız yoktur, teslim olmaya hakkımız yoktur” diyen Akıncı, “Durmak ve mücadele etmemek teslim olmak demektir. Teslim olmak bize yakışmaz” ifadelerini kullandı.
Bu mücadelede tüm gençlere sonuna kadar destek olacağını, bu akşam burada olmaktan büyük mutluluk duyduğunu söyleyen Akıncı, sözlerini TDP’lilere seslenerek şöyle noktaladı;
“Aranıza yeni yeni genç insanlar katarak yürüyün, büyüyün, bu yolun sonunda başarı kaçınılmazdır.
Başarmak için birinci şart inanmak, ikinci şart çalışmaktır, bıkmadan usanmadan uğraşmaktır.
Size bu yolculukta başarılar diliyorum, günün sonunda şarkı diyor ya hani ‘İnanın çocuklar, güneşli günler göreceğiz’ diye, ben inanıyorum ki; ülkemizin üzerinde yoğunlaşan kapkara bulutları dağıtmayı da başaracaksınız.”