Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Kazakistan’ın başkenti Astana’da yapılan Türk Devletleri Teşkilatı (TDT) Devlet Başkanları Konseyi’nin 10. Zirvesi dolayısıyla açıklama yaparak, “Çıktığımız bu onurlu yolda kararlılıkla yürümeye devam edeceğiz” dedi.

Cumhurbaşkanlığından yapılan açıklamaya göre, Tatar, açıklamasında, geçen yıl Semerkant’ta yapılan zirvede, Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın büyük gayretiyle KKTC’nin anayasal adıyla gözlemci üye olduğunu hatırlatarak, bu yılki zirveye Rum liderliğinin kötü niyetli siyasetinin yoğun şekilde devam etmesinden dolayı katılamadıklarını kaydetti.

Tatar, Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a,  Zirve’de yaptığı ve “üye devletlere müteakip zirvede KKTC'yi karar verildiği şekilde, gözlemci üye statüsüyle görme” çağrısında bulunduğu konuşmasından dolayı şahsı ve Kıbrıs Türk halkı adına teşekkürlerini sundu.

Türkiye Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ın da KKTC’ye destek çağrısında bulunduğunu belirten Cumhurbaşkanı Tatar, Bakan Fidan’a teşekkürlerini iletti.

KKTC’nin Doğu Akdeniz’deki bir Türk Devleti olarak, Türk Dünyası’nın ayrılmaz bir parçası olduğunu belirten Tatar, hiçbir hal ve şartta zorluklardan yılmayacaklarını, her geçen gün daha da kararlı bir şekilde bu yolu yürümeye devam edeceklerini söyledi.

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın açıklaması şu şekilde:

 “Türk Devletleri Teşkilatı (TDT) Devlet Başkanları Konseyi’nin 10’uncu zirvesi bugün Astana’da gerçekleştirilmektedir.

Türk Devletleri Teşkilatı’na, geçtiğimiz yıl Semerkant’ta yapılan zirvede, Türkiye Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın büyük gayreti ve nihayetinde üye devletlerin oy birliğiyle Anayasal adımızla, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti olarak gözlemci üye olmuştuk. Ardından bu statü çerçevesinde Cumhurbaşkanı seviyesi de dahil olmak üzere Meclisimiz, Bakanlarımız, Devlet kurumlarımız ile Ticaret ve Sanayi Odalarımız çeşitli toplantılara katılmış ve Devletimizi temsil etmişlerdir.

Tüm bu gelişmeleri müteakip, on yıllardır devam eden Rum zihniyeti teyakkuza geçmiş, Avrupa Birliği de dahil olmak üzere haksız ve hukuksuz şekilde üye oldukları tüm uluslararası örgütler ve ülkeler nezdinde KKTC’ye uygulanan izolasyonda milim iyileşme olmaması adına canla başla verdikleri uğraşın dozunu arttırmışlardır.

Rum liderliğinin bu kötü niyetli siyaseti, Türk Devletleri Teşkilatı’na üye devletler nezdinde de, tehdit de dahil olmak üzere, çeşitli çevreleri kullanma vasıtasıyla yoğun şekilde devam etmektedir. "Türk Devri" temasıyla düzenlenen bu yılki zirveye bu nedenlerden dolayı katılım gösteremedik. Ama asla çıktığımız bu yoldan caymayacağız.

Bu vesileyle, katılım gösteremediğimiz bu zirvede, her zamanki gibi Kıbrıs Türk Halkı’nın sesi ve soluğu olan Türkiye Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan’a orada yapmış olduğu konuşmadan dolayı şahsım ve halkım adına gönülden teşekkürlerimi sunarım.

Türkiye Cumhurbaşkanı Sayın Erdoğan’ın TDT 10. Liderler zirvesinde yapmış olduğu konuşmasında ülkemize dair altını çizdiği tarihi noktaları Halkımızla paylaşmak istiyorum:

 ‘Aile meclisimiz, geçtiğimiz yıl Semerkant Zirvesi'nde KKTC'ne oy birliğiyle gözlemci üye statüsü vererek tarihi bir karara imza atmıştır. Sizlere bu kararın alınmasında sağladığınız destek nedeniyle bir kez daha teşekkür ediyorum. Bu kararla Türk dünyası, tecrit edildikleri hâlde öz vatanından vazgeçmeyen Kıbrıs Türklerinin yalnız olmadıklarını herkese göstermiştir. Büyük Türk ailesinin ayrılmaz bir parçası olan Kıbrıs Türkleri ile dayanışma içinde hareket etmek hepimizin yükümlülüğüdür. Müteakip zirvemizde KKTC'yi, karar verdiğimiz şekilde, gözlemci üye statüsüyle aramızda göreceğimize inanıyorum. Bu konuda sizlerin dirayetli liderliğinize güveniyorum.’

Aynı zamanda Türkiye Dışişleri Bakanı Sayın Hakan Fidan’a, Astana'da Türk Devletleri Teşkilatının (TDT) 10. Zirvesi öncesinde düzenlenen Dışişleri Bakanları Konseyi Toplantısı'nda yapmış olduğu konuşmasında, ‘Kıbrıs Türk halkına uygulanan haksız ve insanlık dışı izolasyona hep birlikte karşı durmalıyız’ vurgusuyla Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'ne destek çağrısında bulunmasından dolayı teşekkürlerimi sunuyorum.

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, Doğu Akdeniz’deki bir Türk Devleti olarak, Türk Dünyası’nın ayrılmaz bir parçasıdır. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, köhne ve insanlık dışı emelleri çerçevesinde, Kıbrıs Türk Halkı’nı izolasyon zulmüne tabi tutmak isteyenlere inat, çıktığı bu onurlu yolda yürümeye devam edecektir. Bu yol çetrefilli bir yoldur. Ancak hiçbir hal ve şartta zorluklar bizi yıldıramayacak, her geçen gün daha da kararlı bir şekilde bu yolu yürümeye devam edeceğiz”.